AVRUPA

AB, gözünü diktiği dört ülkeyi Çin ve Rusya’dan uzaklaştırmayı hedefliyor

Yayınlanma

AB’nin hazırladığı gizli bir brifinge göre, Brüksel, 4 kritik ülkeyi Çin ve Rusya’nın etkisinden çıkarmak için hazırlık yapıyor.

Politico’nun elde ettiği bilgilere göre, bu hafta başında AB yetkilileri, Rusya’yı izole etmeye, Ukrayna’yı silahlandırmaya ve Çin’i sınırlamaya çalışan Batı liderliğindeki ittifakın sınırında yer alan dört kilit ‘öncelikli ülkeyi’ geri kazanmak ya da kaybetmemek için çeşitli planları ayrıntılandıran gizli bir brifing dağıttı.

Brüksel’in gözünü diktiği dört ülke şunlar: Brezilya, Kazakistan, Nijerya, Şili.

Belgede AB’nin her bir konuda nerede ve nasıl ilerleme kaydedebileceğini düşündüğü belirtiliyor. Olası ticaret anlaşmalarının gündeme getirilmesi beklenen bir durum fakat belge bunun da ötesine geçerek AB’nin enerji, göç, ekonomik kalkınma ya da güvenlik koordinasyonu konularında yapabileceği özel teklifleri ortaya koyuyor.

Yeni dış politika yapma biçimi

Politico’ya göre planın odak noktası belirgin bir şekilde ‘sopa yerine havuç.’

“Belirtilmeyen hedef: Daha fazla dost edinmek ve otokratlarla yakınlaşmadan yeni nesil bir ekonomi inşa etmek,” diyen Politico,  Rusya ve Çin’den duyulan kaygıların belgenin tamamına damga vurduğunu yazıyor.

Belgede, “Kendimizi rekabetçi bir jeopolitik ortamda buluyoruz: sadece söylemler savaşı değil aynı zamanda teklifler savaşı da yaşanıyor. Tekliflerimizi geliştirmeli ve onlarla ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz,” deniyor.

Üst düzey bir AB yetkilisine göre bu, “dış politika yapma biçimimizin –elbette dış politikamızın değil ama onu yapma biçimimizin– … büyük ölçüde yeniden yönlendirilmesidir.”

Çin ve Rusya ile rekabet

Stratejide adı geçen ülkelerin her biri, batılı müttefiklerin Rusya ve Çin ile nüfuz ve doğal kaynaklar için yarıştığı bölgeler.

Brezilya ve Şili hammadde zengini Latin Amerika’da yer alıyor; Nijerya Batı Afrika’da iktisadi bir güç merkezi; Kazakistan ise Orta Asya’da petrol ve doğalgaza sahip.

Başka bir üst düzey AB yetkilisi, “Liderlerimiz arasında Latin Amerika ve Karayiplerin kilit önemde olduğuna dair sağlam bir inanç var,” diyor.

Aynı yetkili, bölgenin genel olarak ‘demokratik ilkeleri’ ve ‘çok taraflı sistemi korumak gerektiği inancını’ paylaştığını da sözlerine ekledi.

AB, Brezilya’dan umutlu

AB, Brezilya’da sağcı Jair Bolsonaro’nun yerini solcu Luiz Inácio Lula da Silva’ya bırakmasını bir ‘açılım’ olarak görüyor.

Brifingde, “Mevcut hükümet işbirliğini artırma yönünde isteklilik işaretleri gösteriyor,” deniyor.

Belgenin devamında Brezilya’nın ‘küresel bir aktör olarak tanınmak ve muamele görmek’ istediği ve ‘tarım ürünleri için AB pazarına erişimi geliştirme’ arayışında olduğu belirtiliyor.

Belge, AB’nin bu tutumundan ve Brezilya’nın ‘iklim, çevre ve AB ürünlerinin sıhhi onayı konusundaki eksikliğinden endişe duyduğunu’ belirtiyor.

Belgede ayrıca Brezilya’nın Dünya Ticaret Örgütü anlaşmasına katılma çabasında ‘Çin’in ayak izinden’ duyulan rahatsızlık da dile getiriliyor.

AB için yolun ticaretten geçtiğini savunuyor. Blok, Güney Amerika ülkeleriyle uzun süredir durmuş olan Mercosur ticaret anlaşmasını canlandırmaya çalışıyor ve Brezilya’yı bu çaba için hayati önemde görüyor. 

Brifingde Brezilya’nın gübre konusunda Rusya ve Belarus’a bel bağlamak istemediği de belirtiliyor ki bu da AB için bir başka açılım. AB, Lula ile birlikte ‘yeşil ve dijital dönüşüm’ için de odaklanmak istiyor.

Şili’nin AB seçeneği

AB’nin bir sonraki hedefi Şili. Belgede ‘Şili’deki aşırı solun ticaret anlaşmalarını sorguladığı’ yönündeki endişeler dile getirilirken, Şili ‘yeşil politikalar’ konusunda bir müttefik ve Ukrayna konusunda güçlü bir destekçi olarak görülüyor.

Şili’nin ‘AB’nin refah devleti modeliyle ilgilendiğini’ ileri süren AB stratejisinde, Çin’in de Şili’ye el uzattığına dikkat çekiliyor ve AB’nin Çin’in Şili’de artan etkisini azaltması isteniyor. 

Öte yandan belgede, Şili’nin ABD-Çin ikilemine alternatif olarak AB ile bağ kurmak istediği ileri sürülüyor.

Buna yönelik olarak, gümrük tarifelerini düşüren AB-Şili ekonomik anlaşmasının tamamlanması öneriliyor. Belgede Şili’nin anlaşmayı geciktiren ‘uzun ve karmaşık AB iç prosedürlerinden duyduğu rahatsızlığı’ dile getirdiği belirtiliyor.

Kazakistan, AB’ye petrol satmakta istekli

Asya’ya geçtiğimizde, AB’nin Kazakistan’a yönelik en büyük ilgisinin, bu ülke üzerinden Rusya’ya uygulanan uluslararası yaptırımların delinmemesini sağlamak olduğu belirtiliyor.

Kazakistan ise ham petrolünü Rusya üzerinden göndermekten kaçınmak ve AB’ye daha fazla petrol ihraç etmek istiyor.

AB’nin bu konuda yardımcı olabileceğini savunan rapor, ülkenin aktif olarak daha fazla AB işbirliği, AB yetkililerinden daha fazla üst düzey ziyaret ve hatta ‘reform gündemi için AB desteği’ istediğini belirtiyor.

Rapora göre Kazakistan’ın hedefi ‘Doğu ile Batı arasında güvenilir bir arabuluculuk platformu olmaya devam etmek.’

Belgede Kazakistan’ın vatandaşları için vizesiz seyahat istediği ve AB’nin ülkeyle birlik çapında bir hava hizmeti anlaşması yapabileceği belirtiliyor.

Nijerya’da hedef geri kabul anlaşması

AB’ye yasal girişin kolaylaştırılması, belgenin Afrika’nın en büyük ekonomisi Nijerya ile ilgili bölümünde de merkezi bir nokta.

Notta Nijerya’nın AB’yi ‘yasal göç konusunda açıklıktan’ yoksun ‘katı vize politikalarına sahip kapalı bir alan’ olarak algıladığı belirtiliyor.

Nijerya daha fazla yasal göç fırsatı ve daha gevşek vize kuralları arıyor. Ayrıca, Nijerya’nın kısa süre önce seçilen yeni hükümetinin ‘yeni bir angajmana’ izin verdiğini belirtiyor.

Yine de belgede AB’nin Nijerya’daki çıkarlarının, ‘özellikle geri dönüşler ve geri kabul konusunda’ olduğu belirtiliyor. Yasal göç konusunda ise AB’nin çıkarları daha az.

Raporda iki tarafın göçmenler için bir geri kabul anlaşması ve önümüzdeki aylarda hayata geçmesi muhtemel bir enerji anlaşması üzerinde çalıştıkları belirtiliyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version