AB ülkeleri, önümüzdeki hafta yürürlüğe girecek olan kapsamlı yeni sınır kontrolleri ile ilgili olarak farklı tepkiler gösteriyor.
Almanların özellikle komşuları, öfkeyle tepki gösterirken AB çapında bir tepki için görüşmelere başladılar.
Polonya Başbakanı Donald Tusk geçen cuma günü Almanya’ya yapmayı planladığı ziyareti iptal etti ve Berlin’i yeni kısıtlamaları geri çekmeye zorlamak için diğer Avrupa ülkeleriyle “acil istişareler” yapılması çağrısında bulundu.
Tusk, Almanya’nın açıklamasını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve bunun “Schengen Anlaşmasının büyük ölçekte fiilen askıya alınması” anlamına geldiğini savundu.
Polonya İçişleri Bakanlığı da Euractiv’e verdiği demeçte, “Almanya’nın eylemleri (…) büyük endişe yaratmaktadır. Hatta AB vatandaşları için çok önemli olan ve şüphesiz bir başarı olan Schengen Bölgesinin tamamının işleyişini tehdit edebilir,” dedi.
İlgili ülkelerin ne zaman ve nerede bir araya geleceğini belirtmeyen bakanlık, Polonya’nın önümüzdeki saatlerde “AB düzeyinde de” olası bir tepkiyi değerlendirmek üzere Almanya’ya sınırı olan AB ülkeleriyle istişarelerde bulunacağını sözlerine ekledi.
Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner Alman gazetelerine verdiği demeçte “manevra alanı olmadığını” ve Viyana’nın Berlin’in planladığı kısıtlama ile işbirliği yapmayacağını söyledi.
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Almanya’nın kararını eleştirerek böyle bir adımın Schengen Bölgesini tehlikeye atacağını söyledi ve göçmen sorununun Berlin’in mevcut refah politikalarından kaynaklandığını ima etti.
Avrupa’nın önde gelen göç karşıtı politikacıları ise, göç ve Avrupa’da serbest dolaşımın başarısızlığı konusunda uzun zamandır dile getirdikleri sert mesajın haklılığını iddia ederek Almanya’nın kısıtlamasını memnuniyetle karşıladı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orbán salı günü X’te, “Şansölye Scholz, kulübe hoş geldiniz!” diye yazdı.
Hollandalı sağcı lider Geert Wilders ise sitedeki bir başka paylaşımında, “İyi fikir, bunu biz de yapmalıyız!” dedi.
Almanya’nın sınır kontrollerini sıkılaştırma kararı, İtalya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Wanda Ferro’dan da övgü aldı.
Euractiv’e konuşan Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri) üyesi, bu kararın İtalya’nın sınır yönetimine ilişkin uzun süredir devam eden yaklaşımıyla yakından uyumlu olduğunu söyledi.
Ferro, “Sınır kontrolü ve yasadışı göçle mücadele konusunda Almanya, ne yazık ki Solingen saldırısının yarattığı duygusallıkla da olsa, İtalyan hükümetinin çizgisini takip ediyor,” dedi.
Almanya’nın Çek Cumhuriyeti, Polonya ve İsviçre ile olan sınırlarında geçtiğimiz ekim ayından bu yana, Avusturya ile olan sınırlarında ise 2015 yılından bu yana geçici kontroller uygulanıyor.
Yeni kararla birlikte bu sınırlara Fransa, Danimarka, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg da eklenecek.