DİPLOMASİ

ABD ve İsrail “Suudi nükleeri” için görüşüyor

Yayınlanma

ABD’li ve İsrailli yetkililere göre iki ülke, Riyad-Tel Aviv normalleşmesi kapsamındaki karmaşık bir anlaşmanın parçası olarak Suudi Arabistan’da ABD tarafından işletilecek bir uranyum zenginleştirme tesisi kurulmasına yönelik planı görüşüyorlar.

İsrail-Suudi normalleşmesi karşılığında Riyad, kendi nükleer programı için ABD’den yardım talep ediyor. ABD ve Suudi Arabistan, Suudi topraklarında uranyum zenginleştirme yoluyla sivil bir nükleer program geliştirmesine yardımcı olacak bir anlaşmanın ana hatlarını müzakere ediyor.

Wall Street Journal’ın ABD ve İsrailli yetkililere dayandırdığı habere göre iki ülkenin yetkilileri Suudi Arabistan’da ABD’nin işleteceği bir nükleer zenginleştirme tesisi konusunu görüşüyor. Yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun üst düzey nükleer ve güvenlik uzmanlarını, Suudi Arabistan’ın İran’dan sonra Orta Doğu’da açıkça uranyum zenginleştiren ikinci ülke olmasına izin verebilecek bir uzlaşmaya varmaya çalışan ABD’li müzakerecilerle işbirliği yapmaları için yönlendirdiğini söyledi.

Habere göre ne ABD ne de İsrail şu ana kadar Suudi Arabistan’ın uranyum zenginleştirmesine izin verecek bir plan üzerinde anlaşmaya varmadı ancak müzakerelere başlanması bile her iki liderin de bu tavize onay vermeye meyilli olduğunu gösteriyor.

Bazı İsrailli liderler ABD’nin Suudi Arabistan’da sivil bir nükleer programa destek vermesinin Riyad’ın nükleer silah geliştirmesinin önünü açabileceğinden endişe ediyor. Nitekim Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, İran’ın nükleer silah geliştirmeyi başarması halinde krallığın da geliştirmesi gerekeceğini söylemişti. Fox News Special Report’a konuşan Selman, “Eğer onlar bir tane edinirse, biz de bir tane edinmek zorundayız” demişti.

Washington’da Suudilerin nükleer programına destek fikre karşı çıkan bir düşünce kuruluşu olan Foundation for Defense of Democracies’in CEO’su Mark Dubowitz, “İsrail’in Suudi zenginleştirmesine destek vermesi, başından beri Ortadoğu’da nükleer silahların yayılmasına karşı çıkan bir ülke ve kendini İran’ın uranyum zenginleştirmesine karşı çıkmaya adamış bir başbakan için radikal bir politika değişikliği anlamına gelecektir” dedi.

İsrail’in muhalefet lideri de Suudi Arabistan’ın kendi ülkesinde uranyum zenginleştirmesine izin verilmesine karşı çıkarak böyle bir gelişmenin Yahudi devletinin güvenliğine tehdit oluşturacağı uyarısında bulundu.

İsrail’in en büyük muhalefet grubu Yesh Atid’in lideri Yair Lapid, İsrail’in Arap dünyasının lideri Suudi Arabistan ile tam ilişkiler kurma ihtimalinin “memnuniyet verici” olduğunu söyledi. Ancak bir anlaşmanın “Orta Doğu’da bir nükleer silahlanma yarışını” tetikleme pahasına olmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Financial Times’ın aktardığına göre “Güçlü demokrasiler güvenlik çıkarlarını siyaset için feda etmezler. Bu tehlikeli ve sorumsuzcadır” diyen Lapid, sosyal medyada yayınlanan bir videoda “İsrail, Suudi Arabistan’da herhangi bir şekilde uranyum zenginleştirilmesini kabul etmemelidir” dedi.

İsrail şu anda nükleer silahlara sahip tek Orta Doğu ülkesi, ancak resmi bir belirsizlik politikası ile nükleere sahip olduğunu kamuoyuna açıklamıyor.

Financial Times’ın aktardığına göre İsrail’in güvenlik kurumlarından bazıları ABD destekli bir Suudi nükleer programına yeşil ışık yakma konusunda çekincelerini dile getirirken, Başbakan Netanyahu’nun en yakın sırdaşlarından biri olan Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer gibi bazıları da ABD’nin hayır demesi halinde Suudi Arabistan’ın başka seçenekleri olduğunu savundu. Dermer geçen ay ABD kamu yayın kuruluşu PBS’e verdiği bir mülakatta “Çin’e gidebilirler ya da yarın Fransa’ya gidip … sivil bir nükleer program kurmalarını ve ülke içinde zenginleştirmeye izin vermelerini isteyebilirler” dedi. Analistler, İsrail tarihinin en aşırı sağcı hükümetine başkanlık eden Netanyahu için Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurma isteklerini kabul etmektense Suudi Arabistan’ın nükleer taleplerini yerine getirmenin daha kolay olabileceğini söylüyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version