Amerika’nın Çin Büyükelçisi Nicholas Burns, yerel yasama organının kentin ulusal güvenlik yasasını gözden geçirme maratonunu sürdürdüğü bir dönemde Hong Kong’a iki günlük bir ziyaret gerçekleştiriyor.
Nicholas Burns, salı sabahı ABD’nin Hong Kong ve Makao Başkonsolosu Gregory May ile birlikte Merkez’deki Yabancı Muhabirler Kulübü’nü ziyaret ederken görüldü.
Burns, ziyaretinin Hong Kong’da beş yeni ulusal güvenlik suçu türü getirecek olan 23. Madde mevzuatıyla ilgili olup olmadığına ilişkin herhangi bir soru almadı.
Kaynaklar South China Morning Post’a, üst düzey elçinin basın kulübünün yönetim kurulu üyeleriyle kayıt dışı, kapalı bir oturumda bir araya gelmek üzere orada olduğunu söyledi. Kulüp geçmişte de yerli ve yabancı politikacılar ve habercilerle bu tür ortamlarda benzer görüşmeler yapmıştı.
Post’un haberine göre, bir başka kaynak Burns’ün bir gün önce Chicago Üniversitesi’nin Davis Dağı’ndaki Hong Kong kampüsünü de ziyaret ettiğini ve burada bazı öğrencilerle bir araya geldiğini söyledi.
ABD konsolosluğu sözcüsü Burns’ün iki günlük ziyaretini doğrulamakla yetinirken, elçinin seyahat programı hakkında daha fazla ayrıntı paylaşmadı.
Sözcü, “ABD Başkonsolosu Gregory May, ABD’nin ÇHC Büyükelçisi Nicholas Burns’ü [pazartesi ve salı günleri] Hong Kong’daki görüşmeler için ağırlıyor” dedi.
“Bu toplantılar rutin ve uzun süredir devam eden iç politika ve yönetim koordinasyonu tartışmalarının yeniden başlaması anlamına geliyor.”
Büyükelçinin gezisi, Yasama Konseyi’nin kentin mini anayasası olan Temel Yasa’nın 23. Maddesi uyarınca gerekli olan yasa teklifinin yürürlüğe girmesini hızlandırmak için çalıştığı sırada gerçekleşiyor. Tasarı geçtiğimiz cuma günü yayımlandı.
Pekin’de kabul edilen ulusal güvenlik yasasının yerel bir muadili olan yeni yasa beş yeni suç türünü hedefliyor: vatana ihanet, ayaklanma, devlet sırlarının çalınması ve casusluk, ulusal güvenliği tehlikeye atan sabotaj ve dış müdahale.
Geçtiğimiz ay Washington, gelecek yasadaki “geniş ve muğlak” tanımların muhalefeti bastırmak için kullanılabileceği ve önerilen uzun kollu yargı yetkisinin Amerikalıları “korkutmak ve kısıtlamak” için kullanılabileceği yönündeki endişelerini dile getirmişti.
Kentin tasarıya ilişkin bir aylık istişare sürecini tamamlamasının ardından ortaya konan bu duruş, ABD’yi “siyasi manipülasyon ve ikiyüzlü çifte standartları” nedeniyle eleştiren Pekin’den sert bir tepki aldı.
