GÖRÜŞ

ABD’nin Çin politikası ‘büyük sopa küçük havuç’ olmaya devam ediyor

Yayınlanma

29 Ağustos’ta Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ABD Başkanının Ulusal Güvenlik İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Sullivan ile Pekin’de bir araya geldi ve Çin-ABD ilişkileri üzerine önemli bir konuşma yaptı. Günün erken saatlerinde Çin Merkezi Askeri Komisyonu Başkan Yardımcısı Zhang Youxia da Sullivan ile bir araya geldi. Sullivan Çin’e yaptığı ilk üç günlük ziyareti başarıyla tamamlarken, böylesine yüksek profilli bir karşılama, Çin’in Çin-ABD ilişkilerinde istikrarın korunmasına verdiği büyük önemi yansıtıyor. Ancak Sullivan’ın Çin’i ziyaret ettiği gün ABD, Rusya ile ticaret yapan bazı Çinli kurum ve kişilere yaptırım uygulayacağını ve yakın zamanda Çin’e yönelik ek vergi düzenlemesi yapacağını duyurdu. Bu kombinasyonlar, Biden yönetiminin Çin’e yönelik politikasının hala “yeni şişede eski şarap” ve “havuç ve sopa” olduğunu göstermektedir. Üstelik “sopa daha büyükken” “havuç daha küçük” kalıyor ve bu durum ikili ilişkilerin iyileşmesine yardımcı olmuyor.

Sullivan’ın Çin ziyareti dikkat çekici olup üç anlam taşımaktadır: İlk olarak, Çin’in Merkezi Dışişleri Ofisi Başkanı Wang Yi’nin daveti üzerine Çin’e yapılan bu ziyaret, Çin ve ABD arasındaki stratejik istişarelerin dördüncü kez gerçekleştirildiği anlamına gelmektedir; önceki toplantılar Viyana, Malta ve Bangkok’ta yapılmıştı. İkincisi, Sullivan’ın bu görevdeki yaklaşık dört yılın ardından Çin’i ilk kez ziyaret etmesi, Biden dönemindeki Çin-ABD ilişkilerinin ısınmasının yavaş ve düşük tempolu olduğunu göstermektedir. Üçüncüsü, ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanının sekiz yıl aradan sonra Çin’i ziyaret etmesi, Çin-ABD stratejik güveninin ve mekanize diyaloglarının ciddi şekilde bozulmuş ve işlevsiz hale gelmiş olduğunu göstermektedir; bu durum sadece bir Amerikan partisinin veya bir grubun değil, hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçilerin ortak sorumluluğudur.

Buna rağmen, Çin’in iyi niyetle ve “elimizden gelenin en iyisini yapıp sonucu beklemek” felsefesi doğrultusunda, Xi Jinping’in “Çin-ABD ilişkilerini iyileştirmek için binlerce neden var, kötüleştirmek için ise tek bir neden yok” şeklindeki ünlü ifadesinin ruhunu yaşatmak ve geçen yıl Kasım ayında San Francisco’da yapılan Çin-ABD zirvesinin ortak anlayışını uygulamak amacıyla, Çin, ABD güvenlik yetkilisini davet etti ve stratejik iletişimi sürdürdü. Bu, tüm süreç boyunca Çin tutarlı ve uyumlu bir davranış sergilemiştir.

Sullivan’ın ziyaretinden sonra yapılan altı oturumluk toplam on bir saatlik stratejik iletişimde, Çin-ABD ilişkileri, hassas konular ve büyük uluslararası ve bölgesel sıcak meseleler tartışılmış ve bazı somut uzlaşılar sağlanmıştır; bu uzlaşılar arasında iki ülkenin askeri bölge komutanları arasında zamanında bir video görüşmesi yapılması da yer almaktadır. Taraflar, iletişim sonrası yayınladıkları durum raporlarında, iletişimde birçok görüş ayrılığı ve tartışma olduğunu belirtmiş ancak sürecin “açık, somut ve yapıcı” olduğunu ifade etmişlerdir.

Analistler, Sullivan’ın Biden’ın görev süresinin sonunda Çin’e yaptığı bu ziyaretin, Çin tarafının Biden’ı Çin’i ziyaret etmeye davet etmesini kolaylaştırmak ve böyleyece Başkan’ın Pekin’e konuk olmaması nedeniyle oluşan diplomatik boşluğu telafi etmek, Demokrat Parti’nin Beyaz Saray için yarışta avantaj kazanmasını sağlamak ve Başkan Yardımcısı Harris’in başarısı için pazarlık kozlarını artırmak gibi önemli misyonları olduğuna dikkat çektiler. Çin-ABD ilişkileri, her zaman ABD seçimlerinin odak noktası olmuştur ve Trump, gelecekteki Çin politikası hakkında konuşmaya başladı. Biden Pekin’i ziyaret edemese bile, bu kritik iki ay içinde iki taraf arasındaki ilişkilerin istikrarını korumak, en azından Demokrat Parti’nin bu alanda puan kaybetmesini engelleyebilir.

Ancak, Biden, yeniden seçim yarışına girmeyerek “topal ördek” bir başkan haline gelmiştir. Her ne kadar hala dış politika kararlarını elinde tutsa da, Biden köktenci bir şekilde sert Çin politikasını değiştirmeyecek ve hatta iki yüzlü diplomatik üslubunu da değiştirmeyecektir; bu nedenle, Çin, onun ziyaret beklentilerini karşılamak zorunda değildir. Ayrıca, Beyaz Saray’ı kimin kazanacağı belirsizliğini göz önünde bulundurarak ve ABD iç işlerine müdahale etmeme ilkesine sadık kalarak, Çin büyük ihtimalle Biden’ı davet etmeyecek ve bu şekilde ödüllendirmeyecektir.

Biden’ın Çin politikası Obamaizm ve Trumpizm’in bir karışımıdır, yönetiminin ilk günlerindeki “rekabet, çatışma ve işbirliği” üçlemesi “yatırım, ittifak ve rekabet” olarak değiştirilmiş olsa da, Çin’i zayıflatma, kısıtlama ve frenlemenin alt tonları ve özü değişmemiştir. Trump yönetimi Çin’le tek başına çıplak yumrukla savaşmayı tercih ediyorsa, Biden ekibi boks eldivenleri giyip Çin’e karşı ittifaklar kurma konusunda daha becerikli.

Stratejik güvenlik açısından, Biden yönetimi, Çin’i sınırlamak ve çevrelemek için sürekli olarak bir “çit ve dört direk” stratejisi inşa etmektedir. Bu strateji, Hint-Pasifik Stratejisi ve onun dört ana direğinden oluşmaktadır: ABD-Japonya-Hindistan-Avustralya Güvenlik Diyaloğu (QUAD), ABD-Japonya-Güney Kore Üçlü İttifakı, ABD-İngiltere-Avustralya Nükleer Denizaltı İttifakı (AUKUS) ve Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC). Ayrıca, Biden yönetimi, NATO’nun araçsallaştırılmasına, Asya-Pasifik’e yayılmasına ve küreselleştirilmesine büyük önem vermekte ve Çin’i bir numaralı stratejik rakip olarak görmektedir.

Ticaret ve teknoloji alışverişi açısından Biden yönetimi, selefinin yüksek gümrük tarifeleri politikasını miras almış, Çin’deki yatırımları kısıtlamak için önlemler almış ve Huawei ve TikTok gibi Çinli yüksek teknoloji ve yenilikçi şirketleri engellemek için her türlü çabayı göstermiş, ayrıca Amerika’nın Çin tarafına karşı teknolojik ve bilimsel üstünlüğünü kesinlikle korumak için Çinli öğrencilerin ABD’ye eğitim için gitmeleriyle ilgili sıkı kontroller getirmiştir.

Sadece bu da değil, Biden yönetimi ayrıca, Rusya-Ukrayna krizini kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak, Çin’e yeni suçlamalar yöneltmekte ve yeni kısıtlamalar getirmektedir. Özellikle, finansal egemenliği kullanarak Çin-Rusya ticaretini engellemeye çalışmakta, Rusya’nın baskılara karşı direncini göz ardı etmektedir. 23 Ağustos’ta, Sullivan’ın Çin ziyaretinden önce, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’ın “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşını destekleyen ve Ukrayna’nın kendine özgü kültürel kimliğini reddetmeye çalışan kişilere karşı daha fazla yaptırım getireceğini” açıklayarak 400 kuruluş ve kişiye yaptırım uygulayacağını duyurdu ve Çin’i bu yaptırımları delmeye çalışanlardan biri olarak adlandırdı. ABD her zamanki gibi Çin’e karşı yeni bir “zorbalık sopası” kullanıyor. Buna karşılık, Sullivan’ın Çin ile kurduğu stratejik iletişimin gösterdiği “havuç” gerçekten zayıf ve orantısız. Sullivan ve Blinken’ın bu iki yüzlü “gösteriş” ve “eğlence” tarzı, Biden’ın diplomatik tarzının tipik bir örneğidir.

Beyaz Saray’ın seçim yarışı son aşamaya gelirken, Biden ve Demokratlar, Rusya-Ukrayna çatışmasında “kısa sürede çözüm” vaat eden Trump ve Cumhuriyetçiler ile karşı karşıyadırlar. Bu, savaşın uzun süreceği ve Ukrayna’nın zaferinin umutsuz olduğu gerçeğini yansıtmaktadır. Bu durum, ABD’nin Çin-Rusya ilişkilerini ve ticaretini bozma çabalarını artırarak, ABD’nin Çin-ABD ilişkilerini “sorumlu bir şekilde yönetme” vaadini yerine getirmesini zorlaştırmaktadır.

Sullivan, Çin-ABD ilişkilerinin gerilim dolu çerçevesinde geldi ve gitti, ancak bu sadece önemsiz bir istikrar sağlama ve gösteriş yapma sürecidir. Çin, Çin-ABD ilişkilerindeki eski yaralara yeni yaralar ekleme riskini dikkate almalı ve özellikle ABD’nin sürekli olarak yeni sorunlar yaratma ve iki taraf arasındaki ilişkileri kötüleştirme çabalarını göz önünde bulundurmalıdır. ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşını kullanarak yeni Çin-ABD çatışmaları tetikleme stratejisi, Çin’in dikkatle ele alması gereken bir durumdur.

*Prof. Ma, Zhejiang Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi (Hangzhou) Akdeniz Çalışmaları Enstitüsü (ISMR ) Dekanıdır. Uluslararası politika, özellikle de İslam ve Orta Doğu siyaseti üzerine yoğunlaşmaktadır. Uzun yıllar Kuveyt, Filistin ve Irak’ta kıdemli Xinhua muhabiri olarak çalışmıştır.

Çok Okunanlar

Exit mobile version