AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu sekiz aylık bir soruşturma yürüttü ve Çin’de elektrikli otomobil üreten şirketlerin, AB’deki rakiplerini fiyat konusunda alt etmelerini, büyük bir pazar payı almalarını ve Avrupa’daki istihdamı tehdit etmelerine neden olan büyük devlet yardımlarından yararlandıkları sonucuna vardı.
Gümrük vergileri üreticiye göre farklılık gösteriyor: BYD için %17, Geely için %18,8 ve devlete ait SAIC için %35,3. Volkswagen ve BMW de dahil olmak üzere Çin’deki diğer elektrikli araç üreticileri de %20,7’lik bir vergiye tabi olacak. Komisyonun Tesla için ayrı ayrı hesapladığı oran ise %7,8.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, “Titiz bir soruşturmanın ardından bu orantılı ve hedefe yönelik tedbirleri kabul ederek, adil piyasa uygulamalarını ve Avrupa sanayi tabanını savunuyoruz,” dedi.
Vergiler, “dostane bir çözüm” bulunmadığı takdirde beş yıl süreyle yürürlükte kalacak.
Komisyon, Çin yapımı elektrikli otomobillerin 2020’de elektrikli araç pazarının %3,9’unu kontrol ederken, Eylül 2023 itibariyle %25’ini kontrol etmesinden duyduğu endişenin ardından harekete geçmiş görünüyor.
Komisyon, Çin’deki şirketlerin bunu, yerel yönetimlerden fabrikalar için ucuz arazi, devlete ait işletmelerden pazarın altında lityum ve batarya tedariki, vergi indirimleri ve devlet kontrolündeki bankalardan düşük faizli finansman gibi üretim zinciri boyunca sağlanan sübvansiyonların yardımıyla başardığını ileri sürüyor.
Pazar payındaki hızlı büyüme, Çin otomobillerinin eninde sonunda AB’nin iklim değişikliğiyle mücadele için gereken kendi “yeşil” teknolojisini üretme kabiliyetini ve otomobil endüstrisinde risk altında olan 2,5 milyon işçinin ve işleri dolaylı olarak elektrikli araç üretimine bağlı olan 10,3 milyon kişinin daha işini tehdit edeceği korkusuna yol açtı.
Çin’den gelen sübvansiyonlu güneş panelleri Avrupalı üreticileri bir hayli zor durumda bıraktı ve bu, Avrupalı hükümetlerin otomobil endüstrilerinde tekrarlanmasını istemedikleri bir deneyim.
Alışılmadık bir şekilde, komisyon Avrupa otomobil endüstrisinden bir şikayet gelmeden kendi başına hareket etti.
Sektör liderleri ve BMW, Volkswagen ve Mercedes-Benz’e ev sahipliği yapan Almanya tarifelere karşı çıktı.
Çünkü gümrük vergisi uygulanacak otomobillerin çoğu Avrupalı şirketler tarafından üretiliyor ve Çin otomobil endüstrisine karşı ya da başka alanlarda misilleme yapabilir.
Pekin, soruşturmayı ve yüksek vergileri “korumacı ve adaletsiz” olarak sert bir şekilde eleştirdi.
Çin Ticaret Bakanlığı ayrıca Avrupa’nın brendi ve domuz eti ihracatına yönelik anti-damping soruşturmaları ve süt ürünleri sübvansiyonlarına ilişkin bir soruşturma başlattı.
Pekin bu ayın başlarında, AB üyesi ülkelerin EV’lere yönelik tarifelerin kesinleştirilmesi yönünde oy kullanmasının ardından, Fransız ve diğer Avrupa konyaklarına %30,6 ila %39 oranında geçici gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu.
Yetkililer ayrıca büyük motorlu benzinli araçların ithalatına uygulanan gümrük vergilerinin artırılıp artırılmayacağı konusunu da değerlendirdiklerini belirttiler.
Müzakerelerde “fiyat taahhütleri” uzlaşması mümkün mü?
İki taraf arasındaki görüşmeler son haftalarda olası bir çözüm olarak “fiyat taahhütleri” üzerinde yoğunlaştı. Böyle bir senaryoda, otomobil üreticileri elektrikli araçları için Avrupa’da asgari bir satış fiyatı kabul edecekler.
Bazı Çinli otomobil üreticileri herhangi bir gümrük vergisinden kaçınmak ve pazara daha yakın olmak için Avrupa’da otomobil üretmeyi düşünüyor.
Örneğin BYD Macaristan’da bir fabrika inşa ederken, Chery’nin İspanya’nın Katalonya bölgesinde otomobil üretmek için bir ortak girişimi var.
AB tarifeleri ABD’nin açıkladığı tarifelere benziyor mu?
Biden yönetimi Çin elektrikli araçlarına uygulanan tarifeleri mevcut %25’ten %100’e yükseltti. Bu seviyede, ABD tarifeleri neredeyse tüm Çin elektrikli araç ithalatını engelliyor.
Avrupa’nın yapmaya çalıştığı şey ise bu değil gibi görünüyor. AB yetkilileri, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar %55 oranında azaltma hedeflerine ulaşmak için yurtdışından uygun fiyatlı elektrikli otomobiller istiyor fakat AB liderlerinin “haksız rekabet olarak” gördüğü sübvansiyonlar olmadan.
Planlanan gümrük vergileri, Çinli otomobil üreticilerine sağlanan “aşırı” ya da “haksız” sübvansiyonların boyutuna yaklaşarak “oyun alanını eşitlemeyi” amaçlıyor.
AB, elektrikli araçları sübvanse etmiyor mu?
Avrupa ülkeleri de elektrikli otomobilleri sübvanse ediyor. Ticari anlaşmazlıklardaki soru, sübvansiyonların “adil olup olmadığı” ve tüm otomobil üreticileri için geçerli olup olmadığı ya da piyasayı bir taraf lehine bozup bozmadığı idi.
Vergilerin otomobil fiyatları üzerinde nasıl bir etkisi olacağı belli değil. Çinli otomobil üreticileri otomobillerini bir hayli ucuza mal edebiliyorlar.
Bu durumda Çinliler gümrük tarifelerini, fiyatları yükseltmek yerine daha düşük kârları göze alarak elimine edebilirler.
Çinliler tarifelere rağmen kâr etmeye devam edebilir
Halihazırda Çinli otomobil üreticileri araçlarını yurtdışında Çin’dekinden çok daha yüksek fiyatlara satıyor, bu da son dönemdeki pazar kazanımları göz önüne alındığında bile kârlarını pazar payına tercih ettikleri anlamına geliyor.
Rhodium Group’un hesaplamalarına göre, BYD’nin altı modelinden beşi %30’luk bir gümrük vergisiyle bile Avrupa’da kâr etmeye devam edecek.
Rhodium’a göre BYD’nin Seal U Comfort modeli Çin’de 21.769 avroya eşdeğer bir fiyata satılırken Avrupa’da 41.990 avroya satılıyor.
BYD’nin gelecek yıl Avrupa’ya gelmesi beklenen kompakt Seagull’unun baz modeli Çin’de yaklaşık 10.000 dolara satılıyor.
Komisyon, tüketicilerin kısa vadede daha ucuz Çin otomobillerinden faydalanabileceğini, fakat haksız uygulamalara izin verilmesinin uzun vadede daha az rekabet ve daha yüksek fiyatlar anlamına gelebileceğini savunuyor.