Avrupa

AfD’li von Storch: Yahudi seçmenler arasındaki en güçlü parti olmayı hedefliyoruz

Yayınlanma

Almanya’da pazar günkü seçimlerde ikinci parti çıkması beklenen sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin lideri Alice Weidel, şubat ayı başında partisinin “dört haneli sayılarda” Yahudi üyeye sahip olduğunu iddia etmişti.

Weidel’in verdiği rakamlar doğruysa bu, Almanya’nın Nazi geçmişine ve yaklaşık 125.000 kişilik bir Yahudi cemaatine sahip bir ülkede kayda değer bir gelişme olacak gibi görünüyor.

Marine Le Pen’in Fransa’daki Ulusal Birlik (RN) partisi gibi AfD de kendisini “Yahudi çıkarlarının savunucusu” olarak konumlandırıyor ve Yahudiler için asıl tehdidin “aşırı sağdan” ziyade “artan Müslüman göçü” olduğunu savunuyor.

Parti ayrıca antisemitizm konusunda artan kaygılardan yararlanarak kendisini Yahudi seçmenler için cazip bir seçenek olarak sunmaya çalışıyor.

AfD Başkan Yardımcısı Beatrix von Storch POLITICO’ya yaptığı açıklamada, “Hedefimiz [Almanya’daki] Yahudi seçmenler arasında en güçlü parti olmak,” dedi ve partisinin RN’nin adımlarını takip etmeyi umduğunu sözlerine ekledi.

Öte yandan AfD ile ilişkili Yahudilerin gerçek sayısının çok daha az olduğu belirtiliyor. AfD’nin Yahudi kanadının başkanı Artur Abramovych, Weidel’in iddiasını reddederek, “Matematiksel olarak bu mümkün değil,” dedi.

Örneğin “AfD’deki Yahudiler” adlı grubunun sadece 22 tam üyesi var.

Ayrıca Yahudilerin Alman aşırı sağının antisemitik çizgisini gerçekten değiştirdiğinden şüphe duyması için pek çok neden var. AfD’nin eski lideri Alexander Gauland, 2018 yılında Nazi dönemini küçümseyerek Almanya’nın bin yıllık tarihinde “sadece bir kuş pisliği” olarak nitelendirip öfke yaratmıştı.

Baden-Württemberg eyalet parlamentosunun bir başka eski üyesi de Yahudileri “iç düşman” olarak nitelendirmiş ve Holokost’u yok saymıştı.

Bu miras göz önüne alındığında, Almanya’daki Yahudi toplumunun ana temsil organı olan Merkez Konsey’in sözcüsü Nils Lange’nin “AfD’deki Yahudiler” grubunun önemini küçümsemesi ve bunun Almanya’daki Yahudi toplumu üzerinde hiçbir etkisi olmadığını iddia etmesi şaşırtıcı değil.

Lange, “AfD’deki Yahudiler hakkında çok fazla konuşulacağını sanmıyorum. Asıl soru, bu parti ve temsil ettiği her şeyle nasıl mücadele edileceği,” dedi.

Fakat Abramovych, Almanya’daki Yahudi toplumunun siyasetinin genellikle yeterince anlaşılamadığını savundu. Özellikle Rus ve Ukrayna kökenli Yahudi seçmenlerin, muhafazakâr bakış açısı nedeniyle AfD’ye giderek daha fazla yönelebileceğini vurguladı.

Abramovych, “Almanların Yahudiler hakkındaki algısının çoğu zaman gerçekle pek ilgisi yok. Günümüzde Yahudiler çok daha muhafazakâr ve Almanların ortalamasından çok daha sağda yer alıyorlar,” iddiasında bulundu. 

Bu değişim AfD’nin Yahudi grubunun kurucularından ve eski üyelerinden Wolfgang Fuhl tarafından da savunuluyor.

Fuhl, “Bir zamanlar olduğu şekliyle Alman Yahudiliği artık neredeyse hiç yok ve bu yeni topluluklar tarafından şekillendiriliyor. Bu dönüşüm önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Bu değişimin yakında Almanya’daki Yahudilerin Merkez Konseyi’nin yapısına da yansıdığını göreceksiniz,” dedi.

Alman sağı uzun zamandır ülkeyi “savaş suçluluğunu” bir kenara bırakmaya çağırıyor ve AfD üyeleri arasında Yahudilerin bulunması, Almanya’nın geçmişiyle hesaplaşma şeklindeki bir değişimi meşrulaştırmak için kullanılabilir.

Abramovych’in kendisi de böyle bir değişimi destekliyor ve Alman toplumunun Holokost yerine “tarihlerinin diğer bölümleriyle daha fazla ilgilenmesini” istediğini söylüyor ve “Bugünkü anma kültürü Yahudiler için hiçbir şey ifade etmiyor,” diyor.

Abramovych ayrıca AfD içinde neo-Nazilerin ve antisemitlerin varlığının endişe yaratmaması gerektiğini düşünüyor ve Almanya’daki Yahudilerin giderek daha fazla “sağa kaydığını” belirtiyor.

AfD’li siyasetçi, “Bu yüzden aslında bir … Yahudi ya da Siyonistin birkaç neo-Naziden endişe duyması için hiçbir neden yok,” diyor ve “asıl tehlikenin” siyasi solda yer alan ve “İslamcı gruplarla bağlantıları olan ve onları koruyan” Alman siyasetçilerden kaynaklandığını savunuyor.

Münih Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde İsrailli-Alman profesör Guy Katz, POLITICO’ya yaptığı açıklamada, ana akım partilerin göç konusunda net bir duruş sergilememesini protesto etmek için AfD’ye oy vermeyi planlayan Yahudi seçmenler tanıdığını söyledi.

Katz, “Gerekçeleri öncelikle mevcut göç politikalarından duydukları hayal kırıklığı ve güvensizliğe dayanıyor. AfD’yi, çoğu Almanya’nın göçmen nüfusu içindeki İslamcı aşırıcılıkla bağlantılı olan antisemitik saldırıların artışına ilişkin endişeleri gideren tek parti olarak görüyorlar,” dedi. 

AfD’nin kendi antisemitizm geçmişine rağmen Fuhl, partinin Almanya’da son dönemde yükselen antisemitizmle mücadelede etkili olduğunu söyledi.

Fyhl, “Yahudiler korku içinde yaşıyor… Ve bu mesele ve eski partiler içinde bir kanser gibi yayılmaya devam edecek. Bunu durdurabilecek, karşı koyabilecek ve bu eğilimi tersine çevirebilecek tek parti AfD,” diye konuşuyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version