AVRUPA

Alman bankacının Scholz ile gizli lobi faaliyetleri ortaya çıktı

Yayınlanma

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un da adının karıştığı bir davada kanıt olarak sunulan günlükler, Alman liderin vergi konusunda bir bankacı ile gizli görüşmeler yaptığını ortaya çıkardı.

Almanya’nın en eski özel bankalarından MM Warburg’un ortaklarından Christian Olearius’un günlüğü, 2016 yılında bir vergi meselesi için Olaf Scholz ile gizlice lobi yaptığını gösteriyor.

Financial Times (FT) tarafından görülen bankacı hakkındaki bir iddianameye göre, Scholz o sırada Hamburg belediye başkanıydı ve Olearius vergi affı için ricada bulunmak üzere kendisiyle görüşmüştü. Savcılar tarafından ele geçirilen ve Olearius’un vergi suçlarından yargılandığı davada geniş bir şekilde atıfta bulunulan bu belgeler, Scholz’un hatırlayamadığında ısrar ettiği görüşmelerin yazılı bir kaydı olarak değerlendiriliyor.

Eylül ayında Bonn’da başlayan ve önümüzdeki yıla kadar sürmesi beklenen dava Şansölye ve sallantıdaki Alman hükümeti için daha fazla riskli detayı ortaya çıkarabilir.

Scholz’un görüştüğü bankaya vergi kıyağı

Olearius hakkındaki 371 sayfalık iddianamede Şansölyeden 28 kez bahsediliyor. Savcılar ayrıca 81 yaşındaki bankacının lobicilik kampanyası sırasında Scholz’un partisine 13.000 avro bağış yaptığına da dikkat çekiyor. Olearius ve Scholz arasında 2016 sonlarında yapılan iki görüşmeden haftalar sonra Hamburg vergi dairesi aniden karar değiştirmiş ve Warburg’un ödemesi gereken 47 milyon avroluk vergiyi kaldırmıştı.

Scholz defalarca Olearius ile ne konuştuğunu hatırlamadığını iddia etti. Şansölye, kentin vergi dairesinin banka lehine aldığı karara ‘hiçbir şekilde müdahale etmediği’ konusunda ısrarcı.

Hamburg’un vergi dairesine iki kez baskın düzenleyen Köln savcıları, konuyla ilgili soruşturmalarında Scholz’u şüpheli ilan etmek için yeterli kanıt bulunmadığını söyledi. Bunun yerine Warburg’la ilişkilerden sorumlu olan ve yumuşak kararlardan sorumlu olan üst düzey bir vergi yetkilisi hedef alınıyor.

Günlüklerde Scholz ile görüşmeler anlatılıyor

Yine de olayların sırası, eksik belgeler ve Hamburg makamlarının kamuoyuna yaptığı yanlış açıklama gibi bir dizi olumsuz bulgu, perde arkasında gerçekte ne olduğu konusunda şüphe uyandırıyor.

Günlükte, Olearius’un Scholz’a durumunu bizzat anlattığında, politikacının ‘dikkatle dinlediğini ve akıllıca sorular sorduğunu’ yazıyor. Bankacı ayrıca Scholz’un ‘hiçbir söz vermediğini’ ve ‘nasıl hareket edeceğini belirtmediğini’ de not etmiş. Fakat Scholz, bankacının vergi meselesiyle ilgili olarak iletişim halinde kalmasını beklediğini söylemiş ve kapısının her zaman açık olduğunu garanti etmiş.

Günlüğe göre, ikinci bir toplantı sırasında Olearius Scholz’a bankanın argümanlarını özetleyen bir taslak belge verdi. Birkaç gün sonra Scholz onu aradı ve belgeyi Hamburg’un maliye senatörüne göndermeyi önerdi, fakat herhangi bir ek kişisel yorum eklemedi.

Bunun üzerine Olearius Scholz’un dediğini yaptı ve maliye senatörü daha sonra belgeyi dava üzerinde çalışan yetkililere iletti. Savcılar tarafından ortaya çıkarılan el yazısıyla yazılmış bir notta, maliye senatörü ‘işlerin durumu’ hakkında bir güncelleme talep ediyordu.

Günler sonra vergi dairesi Warburg lehine görüş değiştirerek, daha önce banka tarafından alınan yasadışı vergi iadeleri olarak nitelendirdiği 47 milyon avroluk talebinden vazgeçiyordu. İddianameye göre, Scholz’un temasa geçmesini önerdiği maliye senatörü de karar hakkında bilgilendirilmişti.

Alman usulü: Hiç ödenmemiş vergilerin iadesi

Eski bir Yeşiller milletvekili ve bir finansal reform lobi grubu olan Finanzwende’nin başkanı olan Gerhard Schick, “Zengin bir bankacının kamu kararlarını kendi lehine başarıyla etkilediği oldukça açık,” dedi ve politika yapıcıların daha sonra konuyla ilgili soruşturmaları raydan çıkarmaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Schick, “Burada söz konusu olan çok temel bir ilkedir: demokratik bir toplumda hukukun üstünlüğü,” dedi ve Scholz’un büyük ‘hafıza boşluklarının’ da ‘mantıksız’ olduğunu sözlerine ekledi.

Skandalı özel kılan şey, Hamburg’un fikrini değiştirdiği vergi iadelerinin ‘cum-ex’ olarak adlandırılan tartışmalı hisse takas anlaşmalarıyla bağlantılı olmasıydı. Adını Latince ‘ile’ ve ‘olmadan’ anlamına gelen terimden alan bu işlemler, Alman vergi kanunundaki bir tasarım hatasından yararlanıyordu. Aralarında Warburg’un da bulunduğu şirketler, vergi makamlarını kandırarak ilk etapta hiç ödenmemiş olan temettü vergisini iade etmesini sağladılar.

Olearius işlemlerin yasal olduğunu düşündüğünü iddia ediyor. Bankacı herhangi bir yanlış yaptığını reddediyor ve şu ana kadar Scholz ile olan ilişkilerini mahkemede dile getirmiş değil.

Cum-ex, Hamburg makamlarının Scholz ve Olearius arasındaki görüşmeleri ifşa etmediğinin ortaya çıktığı 2021 yılından bu yana tam anlamıyla bir siyasi skandal haline geldi. 2019 yılında eyalet parlamentosundaki Die Linke (Sol Parti) tarafından, senato ile banka arasında vergi konusunda herhangi bir görüşme yapılıp yapılmadığı ve Scholz’un bu görüşmelere dahil olup olmadığı sorulduğunda yerel hükümet ‘Hayır’ yanıtını vermişti.

Yanıltıcı yanıtın sorulduğu Hamburg senatosu FT’ye ‘yanlış beyanda bulunmadığını’ söyledi ve soruların ‘dar bir odağı’ olduğunu savundu.

Çok Okunanlar

Exit mobile version