AVRUPA

Almanya onlarca kişiyi Afganistan’a sınır dışı etti

Yayınlanma

Şansölye Olaf Scholz’un sözcüsü, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden bu yana ilk kez Almanya’nın Afgan suçluları cuma sabahı bir charter jetiyle ülkelerine geri gönderdiğini söyledi.

Sözcü, “Almanya’nın güvenlik çıkarları, suçluların korunma çıkarlarından açıkça daha ağır basmaktadır,” dedi.

Uçuş takip cihazları Qatar Airways’e ait bir Boeing 787’nin sabah 7’den kısa bir süre önce Leipzig’den Kabil’e doğru havalandığını gösterdi.

Operasyon, Alman Başbakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından iki ay boyunca hazırlanıyordu. Alman Der Spiegel gazetesinin haberine göre, sınır dışı edilen 28 kişi gözaltı merkezlerinden bir gecede Leipzig’e getirildi, 1.000 avro nakit para aldı ve kendilerine bir doktor eşlik etti.

Habere göre Alman hükümeti sınır dışı işlemlerini Katar’ı aracı olarak kullanarak başlattı. Scholz’un koalisyonu Taliban rejimi ile doğrudan müzakereleri reddediyordu.

Göç tartışmalarının yeniden alevlendiği son haftalarda, Almanya’dan Afganistan ve Suriye’ye suçluların sınır dışı edilmesi çağrıları daha sık yapılmaya başlandı. Almanya 2021 yazında, ABD güçlerinin 20 yıl sonra ülkeden çekilmesi ve Taliban’ın yeniden iktidara gelmesiyle birlikte güvenlik durumu nedeniyle Afganistan’a tüm sınır dışı işlemlerini durdurmuştu.

Kabil’e uçuş, Suriye uyruklu bir şahsın Solingen kentinde üç kişiyi bıçakla öldürmekten tutuklanmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşti.

Alman hükümeti göç politikasını sıkılaştırıyor

Öte yandan Almanya’nın iktidardaki koalisyonu perşembe günü, ülkenin doğusunda siyasi depremin yaşanmasının beklendiği iki kritik eyalet seçiminden günler önce daha sert göç önlemleri açıkladı.

SPD’li İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Berlin’de Adalet Bakanı Marco Buschmann ile düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu korkunç terör saldırısına uygun bir şekilde yanıt veren uygun bir paket sunabileceğimizi düşünüyorum,” dedi.

Bakanlar, diğer hususların yanı sıra, Suriye ve Afganistan da dahil olmak üzere bıçakla işlenen suçları sınır dışı edilme nedeni olarak sınıflandırmaya; devletin Dublin Prosedürü kapsamında ilk girdikleri AB ülkesinde koruma talep etmeleri gerektiğine karar verdiği sığınmacılara sağlanan yardımları kaldırmaya ve Almanya’dan zorunlu bir neden olmaksızın kendi ülkelerini ziyaret etmek için ayrılan mültecilerin koruma statüsünü kaldırmaya söz verdi.

Koalisyon, bu tür “Dublin” vakalarına yönelik yardımları keserek göç rakamlarını düşürmeyi umuyor.

Alman hükümetine göre, 2024 yılının ilk yarısında başka bir üye devlete sığınma başvurusunda bulunmak zorunda olan 25.000 sığınmacının sadece yaklaşık 3.500’ü Almanya’dan oraya nakledildi. Örneğin Solingen’deki şüpheli, ilgili süreler dolana kadar yetkililerden saklanarak Bulgaristan’a gönderilmekten kurtulabildi.

Hükümetten polise rastgele arama yapma izni

Buna ek olarak, halka açık festivallerde ve toplu taşıma araçlarında bıçaklara tam bir yasak getirilecek ve polisin bıçaklı silahlar için rastgele arama yapmasına izin verilecek.

FDP’li Buschmann, “Almanya’da insanlara bıçakla saldıran ya da tehdit eden herkes sınır dışı edilmeli, bu gençler için de geçerli olmalı,” dedi.

Buna ek olarak Faeser, polisin “önceden şüphe olmasa bile rastgele arama” yapmasına izin verileceğini söyledi.

İki yeni görev gücü kuruluyor

Berlin ayrıca iki görev gücü kuracak: Bunlardan biri, daha önce Bulgaristan’a iltica başvurusunda bulunan Solingen saldırganının, polisin kendisine ikametgahında ulaşamamasının ardından Dublin kuralları uyarınca neden başarılı bir şekilde ülkeye iade edilmediğini araştıracak.

İçişleri Bakanı, diğer AB ülkelerinin geri almaya hazır olduğu mültecilerin desteklerinin kesileceğini söyledi. Bu kural, Sığınma ve Göç Paktı’nın kabul edilmesinin ardından 2027’den itibaren Avrupa yasası haline gelecek.

İkinci grup ise internet üzerinden radikalleşmeyle mücadele etmek üzere “İslamcılığı önleme” ile görevlendirilecek.

Faeser, bunun kamu verilerinin biyometrik eşleştirilmesi ve yapay zeka kullanımı da dahil olmak üzere dijital alanların ek polisliği ile tamamlanacağını söyledi.

Buschmann yeni tedbirlerin “mümkün olan en kısa sürede” uygulamaya konulacağını söyledi.

Fakat bu sürecin birkaç ay sürmesi bekleniyor zira her iki bakanlığın da yasa taslakları hazırlaması, ardından bunların kabine tarafından kabul edilmesi ve parlamentonun her iki kanadında da oylanması gerekiyor.

CDU’nun sığınma başvurularını durdurma önerisi reddedildi

Bu arada muhafazakâr ana muhalefet lideri Friedrich Merz’in (CDU) saldırının ardından Suriyeli ve Afgan mültecilere sığınma hakkı verilmesinin derhal durdurulması yönündeki çağrıları reddedildi.

Alman hükümeti bunun yerine, bir yakınının cenazesi gibi geçerli bir sebep olmaksızın ülkesine dönen tüm başvuru sahiplerine verilen desteği kesmek istiyor.

Buschmann ayrıca “İslam, cihat ya da aşırılık” motifli nefret suçu işleyenlerin sığınma taleplerinin reddedilmesini kolaylaştırmak istiyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version