Ryszard Czarnecki, 2004’den bu yana Avrupa Parlamentosu milletvekili. Tecrübeli bir siyasetçi. Polonya’da iktidarda olan Hukuk ve Adalet Partisi (PIS) mensubu. 2020 yılında kurulan, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında kültürel ve sosyal alanlarda ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan AB-Türkiye Dostluk Grubu’nun da başkanı. Son aylarda Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ve iktidardaki PIS, Almanya’dan İkinci Dünya Savaşı’nda yaşatılan büyük kayıplar için tazminat istiyor.
Morawiecki, 10 Eylül’de Der Spiegel’e verdiği mülakatta talebin gerekçesini şöyle detaylandırdı: “6,2 trilyon zloti o kadar da fantastik bir miktar değil. Tüm Federal Almanya Cumhuriyeti’nin bütçesiyle neredeyse aynı büyüklükte. Polonya, İkinci Dünya Savaşı’nda en çok ıstırap çeken ama zararı tazmin edilmemiş tek ülkedir. Daha sonraki bir aşamada iddialarımızı uluslararası mahkemelere de taşımamız mümkün.”
Son aylarda Avrupa’da en fazla gündem olan konuların başında gelen bu tazminat konusunu yetkili bir isim olan Ryszard Czarnecki’ye sorduk. Ayrıca Rusya’ya uygulanan yaptırımlar konusunda değerlendirmesi ve Eurozone’dan ayrılmak isteyen ülkelerle ilgili kulis bilgisini de söyleşimizde bulabileceksiniz.
Tunç Akkoç’un Ryszard Czarnecki ile röportajı sırasında.
‘Siyasi bedeli yüksek olur’
Polonya neden yıllar sonra Almanya’dan tazminat talebinde bulundu. Bunun tarihsel sebepleri nelerdir?
Bildiğiniz üzere 2. Dünya Savaşı biteli 70 yıldan fazla oldu. Ama geçen ay Alman hükümeti Namibya’ya, orada I. Dünya Savaşı’ndan önce (1904-1908) yaptıkları katliamlardan ötürü tazminat ödedi. Ayrıca ortada Atina’nın veya Romanyalı Yahudilerin tazminat talepleri gibi örnekler de var. Bu yüzden biz de Almanya’dan tam bir tazminat talep ediyoruz.
Almanya kısmi bir tazminat ödedi ama biz bu savaşta 6 milyon vatandaşımızı ve sanayimizin çok büyük bir kısmını kaybettik. Dolayısıyla aslında soru Almanya’nın tam tazminat ödeyip ödemeyeceği değil, daha çok ne zaman ödeyeceği olmalıdır. Çünkü baktığınızda bu uzun vadede Almanya için müthiş bir itibar kaybı olur. Bu savaş Alman tarihine ve hafızalara korkunç bir şekilde kazındı. Gördüğümüz üzere Almanya son 20-25 yılda dünya nezdinde imajını düzeltmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Filmler ve kitaplar çıkartıyor konferanslar düzenliyor. Nihai savları da kendi taraflarında da müthiş yıkımlar olduğu ve Holokost gibi birçok katliamdan Alman halkının değil de Nazi ideolojisinin sorumlu olduğu yönünde. II. Dünya Savaşı’nın asıl tarihine bakacak olursak, Almanya’nın Polonya’yı 1939’da işgaliyle başlamıştır. Bence Almanya için tam bir tazminat ödememenin siyasi bedeli, tam tazminat ödemenin maddi bedelinden çok daha yüksek olur.
‘Almanya ile asıl sorun Patriotlar değil, azınlık hakları’
Polonya Alman tehdidinden endişe duyuyor mu? Eğer duyuyorsa, neden Alman Patriotlarının kendi topraklarına konuşlandırılmasına izin verdi?
Öncelikle, Alman Patriotları elimizdeki son seçenekti. Başka bir alternatifimiz yoktu. Bir de asıl sorun Almanya’nın kendi içerisinde de siyasi olarak bölünmüş olmasıdır. Bazı bakanlar Patriotların Polonya’ya verilmesini onaylarken bazıları da karşı çıkıyor. Ayrıca Patriotların Polonya’ya konuşlandırılmasını ortaya atan Savunma bakanı da hükümet tarafından çok sert bir şekilde eleştirilmişti.
Açık bir şekilde sorun Almanya’nın askeri yardımları değildir. Asıl sorun Almanya’nın Ukrayna’ya askeri yardım vaadinde bulunup bu vaadini gerçekleştirmemesi gibi örneklerdir. Tabi kendileri bilirler, ama bence bu Almanya için büyük bir itibar kaybıdır. Asıl sorun askeri değil, bence asıl sorun Almanya’nın kendi içindeki büyük bir Polonyalı azınlığı bir türlü kabul etmemesidir. Polonya’da doğmuş ve kendini Polonyalı olarak gören 1.5 milyona yakın vatandaş bulunmaktadır. Biz ülkemizdeki Alman azınlığa haklarını veriyorken, Almanya kendi içindeki Polonyalı azınlığın haklarını tanımamaktadır. Aramızdaki asıl sorun budur, Patriotlar değil.
‘İtalya Euro bölgesinden çıkmak istiyor’
Aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’nda görevlisiniz, size sorum Varşova’yla Brüksel arasındaki çekişmelerin sebebi nedir? Tıpkı Brexit gibi yeni bir Polexit bekleniyor mu?
Kesinlikle hayır, bu tamamen asparagas bir haber. Polonyalıların yüzde 70-80’i Avrupa Birliği’ndeki üyeliğimizi destekliyor. Ama ilginçtir yüzde 60-70’i de Eurozone’a girmemize karşı. Polonyalıların büyük bir çoğunluğu ortak bir Avrupa para birimine, ya da bu projeye bulunduğumuz katkılara şüpheyle yaklaşıyor. Ama yine de bizim için Avrupa Birliği yerine bir alternatif yok. Polexit mümkün değil, tamamen asparagas veya bir çarpıtmadır. Başka şeylerden çıkmaktan bahsedebiliriz belki, mesela bazı ülkeler Eurozone’dan çıkmayı düşünüyor. Tabi bu sorun bizi alakadar etmiyor çünkü zaten Eurozone üyesi değiliz.
Hangi ülkeler mesela?
Yani duyduğum kadarıyla İtalya’daki siyasi çevreler bu konuyu tartışıyor. Ama tabi diğer ülkelere ne yapması gerektiğini söylemek de bize düşmez. Polonya bir G5 üyesi, yani AB’deki en büyük beş ülkeden biri. Biz çoğu siyasi tartışmada destekçi oluyoruz ama tabi bazen AB içerisindeki diğer unsurlarla çıkarlarımız farklı olabiliyor. Bir çekişme olarak görmüyorum, ama sadece Polonya ile mesela Fransa, Almanya veya Hollanda arasında birtakım çıkar farklılıkları olabiliyor.
‘Polonya ile Rusya arasında tampon bir devlete ihtiyacımız var’
Sizce Polonya’daki yüksek enflasyonun sebebi Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar olabilir mi? Ya da yükselen enerji fiyatlarının karşısında Polonya hala Ukrayna’ya desteğini sürdürecek mi?
Öncelikle iyi haber olarak son günlerde Polonya’nın enflasyonunun düştüğünü müjdelemek isterim. Bence Polonya Merkez Bankası’nın aldığı kararlar pratikte çok başarılı. Örnek vermek gerekirse, Baltık ülkeleri ve Hollanda’nın enflasyonu bizimkinden de yüksek, ve Çekya’nınki de bizimkine çok yakın bir seviyede. Bir de Türkiye’ye bakın, müthiş bir enflasyon olmasına rağmen ekonomik büyümeyi sürdürüyor. Ukrayna’ya verilen desteğe gelince de, cevabım hem evet hem hayır… Bence birinci sebep olarak pandemi söylenebilir, Ukrayna’daki savaş ikinci sırada geliyor. Ama zaten milli çıkarlarımız bunu gerektirdiği için ne olursa olsun biz Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü Polonya ile Rusya arasında tampon bir devlete ihtiyacımız var. Gıda, tıbbi malzeme ve tabi ki silah desteği vermemizin sebebi de budur. Ayrıca Polonya AB içerisinde Ukrayna’ya en çok desteği veren ülke olup, dünyada da ABD ve İngiltere’den sonra üçüncü en büyük desteği veren ülkedir.