DÜNYA BASINI

Amerikan düşünce kuruluşu CSIS’e göre Yahya Sinvar’ın ölümü ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Editörün notu: Aşağıda çevirisini verdiğimiz makale, ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezinde (CSIS) yayınlandı. “İlmihal” şeklindeki makale, Hamas’ın İsrail tarafından katledilen lideri Yahya Sinvar’dan sonrasına ABD’lilerin nasıl baktığına dair ipuçları sunuyor. Soru-cevapların sahibi Alterman, Sinvar’ın katlinin Hamas’a büyük bir darbe olduğunu kabul etse de, örgütün sona ermesinin ve Gazze’deki savaşın yakın zamanda bitmesinin çok uzak bir ihtimal olduğunu savunuyor. İsrail’in, işgal ettiği Gazze’de “Hamas’tan sonra” ne olacağına dair bir fikri olmadığını savunan yazar, siyasi kariyerinin sonuna geldiği savunulan Binyamin Netanyahu’nun ise bu operasyonla birlikte kısmi bir zafer kazandığına dikkat çekiyor.


Yahya Sinvar’ın ölümü ne anlama geliyor?

Jon B. Alterman
Center for Strategic and International Studies
17 Ekim 2024
Çev. Leman Meral Ünal

İsrail hükümeti 17 Ekim’de yaptığı açıklamada Gazze’nin güneyinde çıkan çatışmada Hamas lideri Yahya Sinvar’ın öldürüldüğünü duyurdu. Sinvar 2017’den bu yana Gazze’de Hamas’a liderlik ediyordu, Ağustos 2024’te ise Hamas’ın siyasi büro şefliğine seçilmişti. Sinvar, İsrail’e karşı uzlaşmacılığa mesafeli, sertlik yanlısı biriydi. Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırının beyniydi ve o zamandan bu yana yeraltında saklandığı düşünülüyordu.

Yahya Sinvar’ın ölümü Gazze’deki savaşın sona erdiği anlamına mı geliyor?

Gazze’deki savaş bitmedi, fakat yeni bir aşamaya geçti artık. Bir savaş örgütü olan Hamas parçalanacak ve içinden kimi gruplar şiddeti yoğunlaştırmak isterken diğerleri başka seçenekler düşünebilir. Güvenlik kaygıları nedeniyle Sinvar günlük operasyonları yönetmiyordu, bu nedenle Hamas’ın kapasitesinde gözle görülür bir azalma beklememeliyiz. Fakat bir nokta var ki, Sinvar uzlaşmaya şiddetle karşı görünüyordu, bu sebeple onun ölümü olası bir anlaşmayı mümkün kılıyor. Öte yandan Hamas’ın muteber bir liderinin olmaması, örgütün içinden bazı kesimleri ateşkese zorlamanın zor olacağı anlamına geliyor. Yine de İsrail’e karşı yürütülen savaşın şiddetinin önümüzdeki günlerde azalması muhtemel. Ve pek tabii Hamas içinde bir tür liderlik mücadelesi görmemiz de mümkün gibi görünüyor. Bu durum örgütün şiddetini bir süreliğine içe döndürebilirse de Gazze’deki savaşın tümüyle sona ermesi çok çok uzak bir ihtimal.

Rehinelere ne olacak?

Hamas’ın tuttuğu rehineler için aynı anda bir dizi olası sonuç ortaya çıkabilir. Görebildiğimiz kadarıyla Hamas rehinelerin tamamını kontrol etmiyor ve hatta örgüt içinde farklı grupların rehinelere dönük yaklaşım farklılıkları var. Bazıları Sinvar’ın ölümünün intikamını almak için rehineleri infaz edebilir, bazıları rehinelerin özgürlüğünü kendi özgürlükleriyle takas etmeye çalışabilir, bazıları ise kendi güvenliklerinin sağlanması karşılığında rehineleri bırakabilir. Önceki müzakere çabalarının tümü Sinvar’ın rehineleri tutanların çoğuyla bir bağlantı hattı kurduğu ve onların eylemlerini yönlendirebileceği fikrine dayanıyordu. Şimdi ise tablo çok daha müphem ve bu da beklenmedik sonuçlar görebileceğimiz anlamına geliyor. Rehinelerden kaçının hayatta olduğunu bilmiyoruz; önümüzdeki günlerde bazılarının serbest bırakılması, bazılarının ise öldürülmesi gündeme gelebilir.

Gazze’nin geleceği nasıl olacak?

Gazze’nin geleceğine ilişkin bu soru bugün aciliyet kazansa da cevabı alabilmemize biraz daha var gibi duruyor. Sinvar’ın ölümü, Hamas’ın Gazze’de yeniden dirilmesini önlemek isteyen İsrailliler için kayda değerdi. Birçok Filistinli Sinvar’ı güvenilir ve karizmatik bir aktör olarak gördüğü için onun ölümü Hamas’ın Gazze halkı üzerindeki kontrolünü zayıflatıyor, evet. Fakat İsrail Gazze’deki askeri işgalden paçasını nasıl kurtaracağına yeterince kafa yormuşa da benzemiyor. Hamas’ın kontrol altında tutamadığı bir Gazze için iddialı hedeflerini dile getirmeye devam etse de bu uğurda tutturduğu önü sonu belli bir yol yok. Kaldı ki İsrail, [Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni yöneten] Filistin Ulusal Yönetimi’nin seküler bir ulusal kurum olarak liderlik etmesini içeren pek çok öneriye karşı çıkmıştı. Önümüzdeki haftalarda, ABD, Avrupa ve Arap devletleri de dahil olmak üzere bir dizi uluslararası aktörün İsraillileri bu konuda hareket etmeye zorlaması ihtimaller dahilinde.

Hamas’ın geleceği nasıl olacak?

Hamas, Gazze ve Batı Şeria’daki savaşın İsrail ile müzakere yoluyla sona erdirilmesinden umudunu kesen pek çok Filistinli için cazibesini koruyor. Nitekim İsrail’in önceki Hamas liderlerine dönük suikastları bu cazibeyi hemen hiç azaltmadı; Sinvar’ın ölümü de pek azaltacak gibi görünmüyor. Ancak giderek artan sayıda Gazzeli, Hamas ve Sinvar’ı gündelik hayatı dayanılmaz kıldığı ve geleceğe dönük müspet bir yol sunamadıkları için suçluyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde, Hamas sempatizanlarını da içeren, ama diğer pek çok kişiyi de kapsayacak, ulusal, “tarafsız” ve teknokrat bir Filistin idare mekanizması oluşturma çabası görebiliriz. İsrail’in neye müsamaha göstereceği ve bunun Hamas’ın yeniden dirilmesine mi zemin hazırlayacağı yoksa Hamas’ı tehdit olmaktan çıkararak zayıflatacak bir noktaya mı getireceği ise hepimiz için belirsizliğini koruyor. İsrail’in bu noktada evet bazı yetkileri var ama tam kontrolü yok. En büyük belirsizliklerden biri, Gazze’de Hamas dışı bir yönetimin kurulmasını isteyen pek çok uluslararası aktörün bunu Filistin devletine giden yolun bir parçası olarak görmesidir ki bu İsrail Başbakanı Netanyahu’nun iktidar koalisyonundaki pek çok kişi için (ve elbette Nisan ayında yapılan bir ankete göre İsrailli Yahudilerin yüzde 81’i için de) kabul edilemez bir durum. Bunun Hamas sonrası bir gelecekte daha geniş ölçekte bir katılımın önünde bir engel olup olmadığı ya da İsrail ve diğerlerinin bu konuda bir ortaklığa varıp varamayacağı ise önümüzdeki birkaç ay boyunca tartışmaların odak noktası olacak.

Tüm bunlar İsrail siyasetine nasıl yansır?

Kısa vadeli düşünecek olursak, Sinvar’ın ölümü Netanyahu için büyük bir zafer demek. Yaz ayları boyunca Sinvar ile bir rehine ve ateşkes anlaşması yapması gerektiğini söyleyenlere karşı büyük bir “ben demiştim” mesajı vermiş oldu. İsrail’in çok daha güçlü, Hamas’ın ise önceye nazaran çok daha zayıf olduğu bir noktada askeri operasyonların sonlandırılması muhtemel duruyor. Ancak rehinelerin sağlığıyla ilgili kaygılar pek yakında İsrail kamuoyunu yakından ilgilendiren bir mesele olarak öne çıkacak ve bu da koalisyonunun sonraki adımlar üzerinde anlaşmaya varmasını zorlaştıracak. Pek çok kişi Netanyahu’nun siyasi kariyerinin aylar önce sona erdiğini düşünüyordu. Fakat [beklenenin aksine] siyaseten yeniden dirildi ve Sinvar’ın öldürülmesi onun en büyük zaferi şimdi…

Çok Okunanlar

Exit mobile version