ORTADOĞU

Arap ülkeleri Mahmud Abbas’ı gözden çıkardı mı?

Yayınlanma

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Gazze’nin ana gündem maddesi olduğu Riyad’daki Arap liderleri zirvesine davet edilmedi. Diplomatlar, Arap liderlerinin köşeye sıkışmaları halinde Abbas’ı tamamen devre dışı bırakabileceklerini belirtiyor.

Geçen hafta, yedi Arap ülkesinin lideri, Riyad’da düzenlenen acil zirvede bir araya gelerek ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planına karşı bir alternatif öneri geliştirmeyi ele aldı.

Arap devletleri, Trump’ın ‘Riviera” planına karşı harekete geçiyor

Trump, şu an için Gazze’nin tüm nüfusunun tahliye edilmesini öngören tartışmalı önerisinin arkasında dursa da yardımcıları bu planın asıl amacının Arap müttefikleri kendi çözüm önerilerini sunmaya teşvik etmek olduğunu ileri sürüyorlar. Bu bağlamda, Arap ülkeleri halen nihai bir plan üzerinde anlaşmaya varmış değil, ancak toplantı hakkında bilgi sahibi dört diplomatın Times of Israel’e verdiği bilgiye göre, liderler, Filistin Yönetimi’nin bu süreçte rol oynaması gerektiği konusunda uzlaşı sağladı.

Ancak habere göre bir başka konuda da görüş birliği var: Arap liderler Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın bu girişimde kritik olmadığını, hatta belki de olası rolünün ters etki yaratacağını düşünüyor. Bu nedenle, iki Arap iki de Avrupalı diplomata göre Filistin Yönetimi Başkanı, Riyad’daki toplantıya davet edilmedi. Ramallah yönetiminin Abbas’ın katılımı için girişimde bulunduğu, ancak zirveye katılan liderlerin çoğunun buna karşı çıkması nedeniyle Suudi Arabistan’ın daveti geri çektiği ileri sürülüyor.

Abbas’a destek giderek azalıyor

Üç diplomata göre Abbas’ın toplantıya dahil edilmesine en güçlü itiraz, uzun süredir kendisini yolsuzlukla suçlayan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed’den geldi. Ancak bu kez, Hamas liderlerine ev sahipliği yapan Katar Emiri Temim bin Hamad da Abbas’a karşı çıktı. Arap bir diplomat, Katar’ın tepkisinin, El Cezire kanalının Batı Şeria’da kapatılmasından kaynaklandığı belirtiyor. El Cezire, Filistin Yönetimi’nin, Batı Şeria’da Hamas ve El Fetih gibi örgütlere yönelik operasyonu haberleştirdiği için kapatılmıştı.

BAE Dışişleri Bakanı ile FKÖ Genel Sekreteri birbirine girdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi de Abbas’a destek vermedi. İkinci bir Arap diplomata göre Sisi, Filistin lideriyle birebir görüşme taleplerini de geri çevirdi. Mısır, savaş sonrası Gazze’yi yönetmek için Hamas ve Filistin Yönetimi arasında geçici bir yönetim komitesi oluşturulması için arabuluculuk yapıyor. Ancak Kahire, bu komitenin doğrudan Filistin Yönetimi’ne bağlanmasını değil, bağımsız kalmasını ve hem Hamas hem de Filistin Yönetimi tarafından onaylanan teknokratlarca yönetilmesini istiyor.

Mısır, Filistinli grupların geniş katılımının komitenin meşruiyetini güçlendireceğini ve Filistin Yönetimi’nin Gazze’nin kontrolünü üstlenmeye hazır olmadığına inanıyor. Ayrıca, Gazze’nin yönetiminin doğrudan Filistin Yönetimi’ne bağlanmasının İsrail tarafından engellenme riskini artıracağını düşünüyor.

“Trump’ın Rivierası”na karşı Mısır’ın yeniden inşa planı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın yerine daha ılımlı olduğu gerekçesiyle Filistin Yönetimi’nin gelmesini kesin bir dille reddediyor. Ancak Netanyahu, Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılmasına izin vererek, aylardır karşı çıktığı bir konuda geri adım attı.

Abbas’a en yakın Arap lider olarak bilinen Ürdün Kralı II. Abdullah bile bu kez kendisini desteklemedi. Bir Arap diplomat, Kral Abdullah’ın Abbas’ın hem bölgedeki hem de Washington’daki değişimlere yeterince hızlı uyum sağlayamamasından duyduğu hayal kırıklığını özel görüşmelerde dile getirdiğini söyledi.

Avrupalı bir diplomat, Abbas’a yöneltilen bazı eleştirileri haklı bulsa da Arap liderlerin tüm suçlamalarının doğru olmadığını savundu.

“Abbas’ı yolsuzlukla suçlayan ülkelerin kendileri de tamamen şeffaf ve demokratik değil” diyen diplomat Mısır, BAE, Suudi Arabistan ve Katar’ın Filistin Yönetimi’ni kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek için baskı yaptığını söyledi.

Ancak habere göre Avrupa Birliği de Abbas’tan memnun değil. Abbas, geçen haftalarda Filistinli tutuklulara yönelik mali destek sisteminde reform yaptığını açıklamıştı. Buna göre, İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumlar ve çatışmalarda yaralananlar, finansal durumlarına göre yardım alacak. Ancak bu sistemin hükümet kontrolünden çıkarılarak Abbas’a yakın bir ismin yönetiminde bağımsız bir yapı haline getirilmesi, AB’nin mali destek verme olasılığını azaltıyor. Öte yandan, Filistin Yönetimi’nin Washington ile ilişkileri de oldukça sınırlı.

Arap ülkeleri Abbas’ı gözden çıkarıyor mu?

Riyad’daki zirvenin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Abbas’ın ofisi, toplantıya katılan liderlerden hiçbirinin kendisiyle resmi temas kurduğunu duyurmadı.

Bölge liderleri, önümüzdeki hafta Kahire’de düzenlenecek ve Mısır’ın Gazze için Arap planını açıklayacağı daha kapsamlı bir zirveye hazırlanıyor. Abbas’ın bu toplantıya davet edilmesi bekleniyor.

“Gazze’nin geleceği” için gözler 4 Mart’a çevrildi

Ancak bir Arap diplomata göre, ABD’nin Arap ülkelerinden Hamas’ı devre dışı bırakarak Gazze’ye çözüm bulmasını beklemesi, bölge liderlerini büyük bir baskı altına sokmuş durumda.

“Hamas’ın yönetim gücünü elinden almak mümkün, ancak silah bırakmasını sağlamak bambaşka bir konu” diyen Avrupalı diplomat, İsrail’in hala bir barış sürecini reddetmesi nedeniyle bu ihtimalin gerçekçi olmadığını belirtti. Avrupalı diğer diplomat ise “Arap liderler Washington’dan gelen baskıyı gerçekten hissediyorlar ve ilk kez, eğer [Arap liderler] bunun kendilerini Trump’ın baskısından kurtaracağını düşünürlerse Mahmut Abbas’ı desteklemekten vazgeçme konusunda daha istekli olduklarını görüyorum. Mısır ve Ürdün Trump’ın planını varoluşsal bir tehdit olarak görüyor, dolayısıyla tamamen farklı bir Filistin Yönetimi gibi geniş kapsamlı bir şey sunmaları gerekirse bunu yapabilirler.”

Diplomat Abbas’ın bölgedeki hoşnutsuzluğun farkında olduğunu ve bu nedenle kısa süre önce uzun süredir müttefiki olan Hüseyin el Şeyh’i Filistin Yönetimi’nin içişleri bakanlığı görevinden istifaya zorlayarak beklenmedik bir adım attığını savundu. Diplomat, bu hamlenin Abbas’ın aynı küçük sadık gruba güvenmeye devam edemeyeceğinin farkında olduğunu göstermeyi amaçladığını söyledi. Ancak Şeyh, Filistin Kurtuluş Örgütü İcra Komitesi Genel Sekreterliği gibi güçlü bir görevde kalmaya devam edecek, dolayısıyla istifasının FKÖ’yü de kontrol eden Filistin Yönetimi liderinin stratejik bir değişimi anlamına gelip gelmediği belirsiz.

Filistin Yönetimi, şehit aileleri ve mahkumlara ödeneği kesti

Çok Okunanlar

Exit mobile version