AB, şirketleri havadaki karbonu emebilecek veya ilk etapta oraya ulaşmasını engelleyebilecek projelere ve teknolojiye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Fakat bu aynı zamanda tüm bu karbonu depolayacak yerler bulmak anlamına da geliyor. Bu mesele, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşmak için gereken alt yapıyı kurmak için yarışan Avrupa için artan bir sorun.
Politico’nun haberine göre şimdiye kadar, Danimarka ve Hollanda gibi Kuzey Denizi ülkeleri sektöre hakim oldu. AB’nin 2030 yılına kadar birlik genelinde daha fazla depolama alanı yaratmayı amaçlayan yeni teşvikler ve kurallarla değiştirmeyi hedeflediği bir gerçek. Fakat herkes planın işe yarayacağına ikna olmadı ve bazı şüpheciler, karbon yakalamanın gerçekten gereken yüksek yatırımlara değip değmediğini merak ediyor.
AB’nin ana planı başarısız olursa, denize kıyısı olmayan, düşük gelirli Avrupa ülkeleri (ki genellikle Güney bölgelerinde yer alıyor) şimdi asla karşılığını almayan yatırımlar yapıyor olabilir ve potansiyel olarak geleneksel üretim tesislerini de onlarla birlikte çökertebilir. Bu, AB’yi daha da büyük bir ekonomik bölünme ve ‘yeşil hedeflerini’ doldurmak için başka bir boşlukla baş başa bırakacak.
Geçtiğimiz yıl boyunca, Kuzey Denizini çevreleyen zengin bölgede bir ‘karbon emici vakum ve tonoz telaşı’ ilan edildi. Bölge, Avrupa’nın en büyük petrol ve gaz sahalarından bazılarına ev sahipliği yapıyor ve bu da ona hem karbon yakalamak hem de depolamak için çok sayıda yer sağlıyor.
Mart ayında, Greensand adlı bir proje, Danimarka Kuzey Denizindeki tükenmiş bir petrol sahasına göndermeden önce Belçika’da karbon yakalama vaadiyle başlatıldı; 2030 yılına kadar 8 milyon ton CO2 depolayabilecek bir proje. Mayıs ayında, Danimarka Enerji Ajansı, yenilenebilir enerji kuruluşu Ørsted’e, 2026’dan itibaren yakındaki ısı ve enerji santrallerinden yarım milyon tona kadar karbon çıkaracağını söyleyen Kalundborg Hub için 20 yıllık bir sözleşme imzaladı.
Hollanda da buna ayak uyduruyor. Porthos projesinin, tükenmiş gaz sahalarında en az 2,5 milyon ton depolaması planlanıyor. Air Liquide, Air Products, ExxonMobil ve Shell gibi büyük emisyon yayıcılar, Porthos’un işe başlayacağı 2026’dan itibaren tesiste depolamayı güvence altına aldı.
Sektörde Kuzey hakimiyeti o kadar büyük ki, araştırmalar Danimarka’nın tek başına AB’nin 2030 yılına kadar 50 milyon ton CO2 depolama kurma hedefine ulaşmak için yeterli depolama kapasitesi geliştirebileceğini gösteriyor.
Yakındaki diğer seçenekler Norveç, İzlanda ve Birleşik Krallık gibi AB komşuları. Bu bölgeler coğrafi olarak mantıklı olsa da, AB’yi karbon depolama için dış ülkelere giderek daha fazla bağımlı hale getirecekler.
Kuzey hakimiyeti, Avrupa’nın geri kalanındı korkutmaya başlıyor. Yükselen karbon fiyatları ve Avrupa dışından gelen şiddetli rekabetin damgasını vurduğu bir gelecekte endüstriyel rekabet güçlerini aşındıracağından korkuyorlar.
Şu anda, bloğun CO2 piyasası kapsamında emisyonlarını ödemek zorunda olan çelik ve çimento üreticileri gibi ‘yüksek kirletici’ üreticiler, karbon kirliliği için serbest geçiş hakkı elde ediyorlar. Bu, AB merkezli endüstrilerin, rakiplerinin her zaman üstlenmediği maliyetler altında ezilmesini önlemek için alınan bir karardı.
Fakat bu sonsuza kadar sürmeyecek. Geçen yıl, AB müzakerecileri, karbon fiyatlarını artırmayı ve endüstrileri karbon yakalama da dahil olmak üzere daha düşük emisyonlu seçeneklere yatırım yapmaya zorlamayı umarak politikayı 2034 yılına kadar aşamalı olarak kaldırmak için bir anlaşma yaptılar.
Politico’ya verdiği demeçte bir AB diplomatı, “Birçoğu AB’nin karbon piyasası reformunun sonuçlarını henüz kavrayamadı,” diyor. Diplomat, bu üreticilerin kirliliklerinin tam maliyetiyle karşı karşıya kaldıklarında, karbonlarını emmek ve depolamak için nispeten ucuz yollara ‘varoluşsal bir ihtiyaç duyacaklarını’ savunuyor. Bu depolama seçenekleri ise yalnızca yakındaysa ucuz.
AB, planının bu seçenekleri yaratacağını iddia ediyor. Karbon depolama alanlarının Avrupa’ya daha eşit bir şekilde yayılması için bir öneri üzerinde çalışılıyor. Plan ayrıca, karbonun emildiği yerden son dinlenme yerine kadar etkili bir şekilde ulaşması için nakliye ihtiyaçlarının haritasını çıkaracak.