Avrupa Merkez Bankası (ECB), baş ekonomistinin ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) önce faiz indirimine gitmesinin ters tepebileceği endişelerini bertaraf etmesiyle, önümüzdeki hafta faiz oranlarını tarihi zirvelerinden indireceğine dair net bir sinyal verdi.
Faiz oranlarını en son artıranlardan biri olmakla eleştirilen ECB’nin faiz oranlarını düşüren ilk büyük merkez bankalarından biri olması artık neredeyse kesin görünüyor.
Baş ekonomist Philip Lane, bankanın 6 Haziran’daki önemli toplantısı öncesinde Financial Times’a (FT) verdiği bir röportajda, “Büyük sürprizler olmazsa, şu anda gördüklerimiz kısıtlamanın en üst seviyesini kaldırmak için yeterli,” dedi.
Yatırımcılar, Avro bölgesi enflasyonunun bankanın yüzde 2’lik hedefine yaklaşmasının ardından ECB’nin gelecek haftaki toplantısında gösterge mevduat faizini rekor seviye olan yüzde 4’ten çeyrek puan düşüreceğine dair bahis oynuyor.
İsviçre, İsveç, Çek ve Macaristan merkez bankaları düşen enflasyona tepki olarak bu yıl borçlanma maliyetini zaten düşürmüştü. Fakat Fed ve İngiltere Merkez Bankası’nın yazdan önce faiz indirimine gitmesi beklenmiyor ve Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımına devam etmesi daha olası görülüyor.
Lane, ECB’nin faiz oranlarını diğerlerinden daha önce düşürebilecek bir konumda olmasından gurur duyup duymadığı sorusuna, “Merkez bankacıları sıkıcı olmayı arzularlar ve umarım merkez bankacıları mümkün olduğunca az egoya sahip olmayı arzularlar,” diye cevap verdi.
Enflasyonun Avro bölgesinde ABD’den daha hızlı düşmesinin önemli bir nedeninin, bölgenin Ukrayna savaşıyla tetiklenen enerji şokundan daha fazla etkilenmesi olduğunu da sözlerine ekledi.
Baş ekonomist, “Savaşla ve enerji sorunuyla uğraşmak Avrupa için maliyetli oldu. Fakat [faizleri düşürmeye başlayarak] atılan bu ilk adım, para politikasının enflasyonun zamanında düşmesini sağladığının bir işaretidir. Bu anlamda başarılı olduğumuzu düşünüyorum,” dedi.
Lane, ECB politika yapıcılarının enflasyonun düşmeye devam etmesini ve bankanın hedefinin üzerine çıkmamasını sağlamak için bu yıl faiz oranlarını kısıtlayıcı bölgede tutmaları gerektiğini söyledi ve bunun “çok sorunlu ve muhtemelen ortadan kaldırılması oldukça acı verici olacağı” uyarısında bulundu.
Bununla birlikte, merkez bankasının bu yıl Avro bölgesi borçlanma maliyetlerini düşürme hızına, “kısıtlayıcı bölge içinde aşağı doğru hareket etmenin orantılı mı, güvenli mi” olduğuna karar vermek için verileri değerlendirerek karar verileceğini söyledi.
Önümüzdeki hafta yönetim konseyinin 26 üyesi tarafından karara bağlanmadan önce önerilen faiz kararının hazırlanması ve sunulmasından sorumlu olan Lane, “İşler inişli çıkışlı ve kademeli olacak. Bu yılki tartışmayı çerçevelemenin en iyi yolu, tüm yıl boyunca hala kısıtlayıcı olmamız gerektiğidir. Fakat kısıtlayıcılık alanı içinde bir miktar aşağı doğru hareket edebiliriz,” dedi.