Avrupa

Avusturya Merkez Bankası Başkanı: Aşırı sağdan korkmayın

Yayınlanma

Avusturya Merkez Bankası Başkanı Robert Holzmann POLITICO’ya yaptığı açıklamada, sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) liderliğindeki bir Avusturya hükümetinin “ekonomik olarak pervasız” olacağına dair hiçbir işaret olmadığını söyledi.

“Yeni hükümetin hangi politikaları uygulayacağını göreceğiz,” diyen Holzmann, aşırı ya da endişe verici olarak nitelendirebileceği herhangi bir şey görmediğini vurguladı.

Bankacı, “Merkez bankacılığı ya da finansal istikrarla ilgili konular söz konusu olduğunda, şu ana kadar beni endişelendiren bir şey görmedim ve beklemiyorum,” iddiasında bulundu.

FPÖ ve “merkez sağ” Avusturya Halk Partisi (ÖVP) tarafından pazartesi günü kabul edilen, 6,3 milyar avroya kadar harcama kesintisi öngören ve açığı bu yıl Avrupa Birliği’nin yüzde 3 sınırının altına çekmeyi hedefleyen bütçe teklifinin “aşırı olmadığını” özellikle belirtti.

Komisyon sözcüsü Balazs Ujvari cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen yılki mali kayma ile ilgili olarak ülke için “aşırı açık prosedürü” açmayacaklarını söyleyerek AB’nin bu görüşü desteklediğini gösterdi.

FPÖ eylül sonunda yapılan seçimlerden parlamentonun en büyük partisi olarak çıktı ve şimdi iktidarın eşiğinde. Rakiplerinin FPÖ’yü hükümet dışında bırakma çabalarının sonuçsuz kalmasının ardından parti lideri Herbert Kickl ÖVP ile görüşmelere başladı.

İki parti Avusturya’yı 2000-2002 ve Aralık 2017’den Mayıs 2019’a kadar olmak üzere daha önce iki kez birlikte yönetti fakat her ikisinde de FPÖ küçük ortak olarak yer aldı.

İkinci ÖVP-FPÖ koalisyonu sırasında Holzmann, FPÖ’nün desteğiyle merkez bankası başkanlığına aday gösterildi.

Viyana’da verdiği bir mülakatta Holzmann, FPÖ’nün İkinci Dünya Savaşından bu yana hükümetin başına geçen ilk “aşırı sağcı” parti olması halinde Avusturya’nın Avrupa’ya sırtını döneceğinden korkmak için “gerçek bir neden” olmadığını ileri sürdü.

“FPÖ Avrupa karşıtı değil, Avrupa’nın bugün nasıl yönetildiğini eleştiriyor,” diyen Holzmann, bu ikisini birbirinden ayırmanın önemli olduğunu savundu.

Holzmann, 1960’larda FPÖ’nün, AB’ye dönüşen Avrupa Ekonomik Topluluğuna Avusturya’nın üyeliğini destekleyen ilk parti olduğunu hatırlattı. Holzmann, bu bağlamda, Almanya için Alternatif (AfD) ile sık sık yapılan karşılaştırmaların yanlış olabileceğini savundu.

Öte yandan FPÖ geçen yılki seçimlerde AfD ile hemen hemen aynı söylem ve fikirleri kullanarak göçmenlerin “yeniden/tersine göçü” ve Avusturya vatandaşlarına sağlanan sosyal yardımların kısıtlanması çağrısında bulundu.

Parti ayrıca Ukrayna’ya yardım ve silah sevkiyatını durdurarak “AB’nin savaş çığırtkanlığını” durdurma platformu üzerinde kampanya yürüttü.

Öte yandan Holzmann “Avrupa ve ulusal düzeyde liderlik eksikliğinden” yakındı ve “ideolojik parçalanmayı” kıta için kilit bir risk olarak tanımladı ve bunun en çok ihtiyaç duyulan bir zamanda birliği baltaladığını söyledi.

Başkan, Avrupa’nın çıkarlarının yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın önceliği olmadığını belirtti.

Böyle bir ortamda, para politikasının inandırıcı kalmasının ve enflasyonla mücadelenin kazanıldığı netleşmeden daha fazla faiz indirimine gidilmemesinin daha da önemli olduğunu söyledi.

Holzmann, “Enflasyon beklenenden daha hızlı yükseldiğinde faiz oranlarını düşürmek, geçici olarak bile olsa, kredibiliteye zarar verme riski taşır,” uyarısında bulundu.

Holzmann, ocak ayında yapılacak indirimle ilgili tartışmaya “açık fikirli bir şekilde” gireceğini, kendisi için faiz indiriminin “hiç de kesin bir sonuç olmadığını” vurguladı.

Daha genel olarak Holzmann, aralarında Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Luis de Guindos ve Fransa Merkez Bankası Başkanı François Villeroy de Galhau’nun da bulunduğu bazı meslektaşlarının enflasyonla mücadelenin esasen sona erdiği yönündeki yorumlarına katılmadığını belirtti.

Çok Okunanlar

Exit mobile version