Diplomasi
Bloomberg: Ukrayna’nın maden zenginliği abartılıyor

Bloomberg yazarı Javier Blas’a göre, Ukrayna’nın iddia ettiği devasa nadir toprak elementleri rezervleri, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu verileriyle örtüşmüyor ve bilinen hiçbir maden veri tabanında yer almıyor. Bunun yanı sıra Donald Trump’ın Ukrayna’dan 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi elde etme hedefi gerçekçi değil.
Bloomberg köşe yazarı Javier Blas, Ukrayna yetkililerinin iddia ettiği devasa nadir toprak elementleri rezervlerinin, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu verileriyle doğrulanmadığını ve dünyadaki bilinen tüm maden veri tabanlarında bulunmadığını yazdı.
Blas, nadir toprak elementlerinin disprosyum, praseodim, prometyum, skandiyum gibi 17 elementten oluştuğunu hatırlattı.
Ancak ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu verilerine göre, Ukrayna topraklarında bu metallerden sadece birinin, yani skandiyumun küçük madenleri bulunuyor.
1970’lerde Sovyetler Birliği’nde Novopoltavskoye yatağı keşfedilmiş olsa da, bu yatak bazı nadir toprak elementleri içeriyor ancak 50 yılı aşkın süredir işletmeye alınamadı, zira bu madenlerin çıkarılması son derece zor.
Ukrayna hükümetinin de kabul ettiği üzere, yatakta herhangi bir madencilik faaliyeti ekonomik olarak kârlı olmayacak.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’na göre, nadir toprak elementleri rezervlerinde lider ülke 44 milyon tonla Çin.
Onu Vietnam (22 milyon ton), Brezilya (21 milyon ton), Rusya (10 milyon ton) ve Grönland (2 milyon ton) izliyor. Blas’ın aktardığı verilere göre, Ukrayna bu listede yer almıyor.
Trump, 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi elde etmek istediğini belirtmişti. Fakat Blas, dünyadaki tüm bu tür madenlerin yıllık üretim değerinin 15 milyar dolar olduğunu yazıyor.
Kendi hesaplamalarına göre, Ukrayna dünyadaki nadir toprak elementlerinin sadece yüzde 20’sini üretebilse bile, bundan elde edeceği gelir yılda yaklaşık 3 milyar dolar olurdu.
Yazar, “Trump’ın bahsettiği 500 milyar dolara ulaşmak için ABD’nin Ukrayna’da 150 yıldan fazla madencilik yapmasını sağlaması gerekecek,” dedi.
Bu bağlamda, ABD başkanının yanılmış olabileceğini ve nadir toprak elementleri derken tüm kritik mineralleri kastetmiş olabileceğini belirtti.
Ancak Ukrayna’da bunlardan da sadece endüstriyel titanyum ve galyum madenleri bulunuyor ve bunlar da değerli olmalarına rağmen 500 milyar dolar değerinde değil.
Blas, Washington’ın savaş hâlindeki bir ülkenin jeolojik potansiyeli konusunda ilk kez yanılmadığını hatırlatıyor.
Örneğin, 2010’da ABD, Afganistan’da piller için kritik öneme sahip lityum da dâhil olmak üzere 1 trilyon dolar değerinde maden yatağı keşfettiğini duyurmuştu.
Pentagon, o zamanlar Afganistan’ı “lityumun Suudi Arabistan’ı” olarak nitelendirecek kadar ileri gitmişti. Blas, “Ancak o zamanlar pek çok kişinin söylediği ve şimdi herkesin bildiği gibi, bu tam bir hayal ürünüydü. Aynı şey Ukrayna’nın varsayılan zenginlikleri için de geçerli,” diyerek sözlerini tamamladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, geçen yıl kasım ayında Trump’a nadir toprak elementleri konusunda bir anlaşma yapmayı teklif etmişti.
Şubat ayında Kiev, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’e bu olasılığı içeren bir “ortaklık anlaşması” sunmuştu.
Amerikan tarafı belgeyi yeniden düzenleyerek 14 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansı’nda Zelenskiy’ye imzalaması için geri göndermişti.
Fakat Ukrayna Devlet Başkanı, metinde Kiev için herhangi bir güvenlik garantisinden bahsedilmediği gerekçesiyle imzalamayı reddetmişti.
Daha sonra The Telegraph gazetecileri belgenin bir kopyasını inceledi. Gazete, özellikle ABD’nin anlaşma kapsamında Ukrayna’daki tüm madenlerin çıkarılmasından elde edilen gelirlerin yüzde 50’sini ve bunların geliştirilmesi için “üçüncü şahıslara verilen tüm yeni lisansların” değerinin yüzde 50’sini alacağını belirtmişti.
Gazete, bu tür koşulların süresiz bir ekonomik sömürgeleştirmeye eşdeğer olduğunu ve İkinci Dünya Savaşı’nda yenildikten sonra Almanya ve Japonya’ya uygulanan tazminatlardan bile daha kötü olduğunu belirtmişti.