Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, Arjantin ile ülkesi arasında savaşa kadar giden bir egemenlik tartışmasına on yıllardır sahne olan Falkland/Malvinas takım adalarını ziyaret etti.
Geziden önce Londra’dan yapılan açıklamada, Cameron’ın ‘Birleşik Krallık’ın Adalıların kendi kaderini tayin hakkını destekleme taahhüdünü yinelemek’ için gittiği ileri sürüldü.
Londra ve Buenos Aires, 1982’de 10 hafta boyunca adalar için savaşa girdi. Britanya savaştan galip geldi, fakat çatışmada 655 Arjantin ve 255 İngiliz askeri öldürüldü.
Arjantin kıyılarından yaklaşık 500 kilometre uzakta bulunan takımadalar, Arjantin’in kendisine ait olduğunu iddia etmesine rağmen, Birleşik Krallık bölgesi olmaya devam ediyor.
Gezi, Arjantin’in tartışmalı bölgenin egemenliği konusunda yenilenen bir hamlesinin ortasında geldi. Falkland/Malvinas sakinleri, 2013 referandumunda ezici bir çoğunlukla kendi kendini yöneten Birleşik Krallık Denizaşırı Bölgesi olarak kalmak yönünde oy kullanmıştı.
Referandumun ardından Arjantin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Guillermo Carmona, “Arjantin, Malvinas’a yerleştirilmiş İngiliz nüfusu için kendi kaderini tayin etme olasılığını reddettiği için bunun hiçbir değeri yok,” demişti.
O dönem Arjantin’in Londra büyükelçisi Alicia Castro, referandumu ‘yasal değeri olmayan bir hile’ olarak reddetmişti. Sonucun ardından Arjantinli bir radyo istasyonuna verdiği demeçte, “Müzakereler adalıların çıkarına. Kimliklerini inkar etmek istemiyoruz. Onlar İngiliz, kimliklerine ve yaşam tarzlarına saygı duyuyoruz ve İngiliz olmaya devam etmek istiyorlar. Ama işgal ettikleri bölge İngiliz değil,” ifadelerini kullanmıştı.
Cameron yaptığı açıklamada, “Falkland Adaları, Britanya ailesinin değerli bir parçasıdır ve ailenin bir parçası olarak kalmak istedikleri sürece egemenlik konusunun tartışmaya açık olmayacağı konusunda netiz,” dedi.
David Cameron, 30 yıl sonra Güney Atlantik’teki İngiliz Denizaşırı Topraklarını ziyaret eden ilk dışişleri bakanı oldu. Bakan ziyaret esnasında, 1982 Falkland/Malvinas Savaşındaki muharebe alanlarına da helikopterle gezi düzenledi.
İngiliz Kaptan John Strong’un 1690’da bölgeye patronu Vikont Falkland’ın adını vermesinden bu yana adalar üzerinde birçok ülke hak iddia etti. O zamandan bu yana geçen yüzyıllar boyunca, Birleşik Krallık, Arjantin, Fransa ve İspanya, her yaz yaklaşık bir milyon penguenin yuva yaptığı bu neredeyse ağaçsız ada grubuna yerleşimler kurdu.
Birleşik Krallık takımadalarda 1833’ten beri hüküm sürüyor ve buradaki iddiasını oradaki uzun süredir devam eden varlığına ve ezici bir çoğunlukla İngiliz yanlısı adalıların siyasi iradesine dayandırıyor.
Güney Amerika devleti ise, Arjantin’de Las Malvinas olarak bilinen adaları 1800’lerin başında İspanyol kraliyetinden miras aldığını ve Arjantin anakarasına yakınlıklarının iddiası için yeterli bir neden olduğunu savunuyor.
Geçen kasım ayında Devlet Başkanı seçilen Javier Milei, geçen sene katıldığı bir TV programında Malvinas için Britanya ile savaş ihtimali olmadığını söylemişti. Milei, “Savaş seçeneğinin bir çözüm olmadığı açık. Kaybettiğimiz bir savaş vardı ve şimdi diplomatik kanallar aracılığıyla adaları geri almak için her türlü çabayı göstermeliyiz,” demişti.
Milei ile Cameron, geçen ay düzenlenen Davos’taki Dünya Ekonomik Forumunda (WEF) meseleyi görüşmüş ve ‘anlaşmamak üzere anlaştıkları’ açıklanmıştı.
Öte yandan Arjantin’de mesele iç kamuoyu oluşturmak için hâlâ önemli bir başlık. Tierra del Fuego, Antarktika ve Güney Atlantik Adaları valisi Gustavo Melella, X’ten yaptığı açıklamada, “David Cameron’un Malvinas Adalarımızdaki varlığı yeni bir İngiliz provokasyonu oluşturuyor ve topraklarımız üzerindeki meşru egemenlik iddialarımızı azaltmaya ve 21. yüzyılda sömürgeciliği sürdürmeye çalışıyor. Biz buna tahammül etmeyeceğiz,” dedi.