Çin, Arktik bölgesinde büyük güç statüsünü göstermek ve kaynak çeşitliliğini artırmak için aktif bir politika izliyor. Arktik’teki faaliyetlerini stratejik bir fırsat olarak değerlendiren Çin, Rusya ile de işbirliğini güçlendiriyor. Rus uzmanlar, bu işbirliğinin Çin’in bölgedeki etkisini artırmakla birlikte bazı sınırlamalarla karşı karşıya kaldığını belirtiyor.
Çin, Arktik bölgesinde artan bir varlık göstererek büyük güç statüsünü pekiştirme yolunda adımlar atıyor.
Yana Leksiutina, Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi’nde (RIAC) yayımlanan değerlendirmesinde, Çin’in Arktik bölgesine yönelik ilgisini “önemli bir güç projeksiyonu” olarak nitelendirdi.
Leksiutina’ya göre, Çin’in Arktik’teki varlığı, bölgenin stratejik önceliklerinden ziyade bir fırsat olarak değerlendirilmesiyle ilgili: “Çin için Arktik kaynaklarına erişim elzem değil, ancak stratejik bir avantaj olarak görülüyor.”
Rusya ve Çin, Arktik bölgesindeki ortaklıklarını geliştirme yolunda önemli adımlar attı.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen St. Petersburg Ekonomi Forumu’nda, Rosatom ve Çin merkezli Hainan Yangpu NewNew Shipping (HYNS) şirketleri arasında bir anlaşma imzalanarak 2027 yılına kadar Arktik bölgedeki deniz taşımacılığının yıl boyu yapılması planlandı.
Bu çerçevede, Arktik şartlarına uygun konteyner gemilerinin inşası ve Arktik rotalarında düzenli seferler gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Leksiutina, Çin’in Arktik’teki faaliyetlerinin enerji ve nakliye alanındaki işbirliği kapsamında Rusya ile ilişkilerini güçlendirdiğini belirtti.
Uzman, “Bu işbirlikleri, Çin’in denizcilik yeteneklerini geliştirmesine ve kendi teknolojik altyapısını güçlendirmesine de katkı sağlıyor,” ifadelerini kullandı.
Çin’in asıl hedefi: Çeşitlendirme ve teknolojik güç
Çin, Arktik’teki faaliyetlerini genişleterek enerji kaynaklarının ve ticaret yollarının çeşitlendirilmesini amaçlıyor.
Ancak Leksiutina’ya göre, Çin’in asıl amacı bu kaynaklara doğrudan bağımlılık yaratmak değil, bölgedeki varlığını artırmak.
Çin’in Kuzey Deniz Yolu’ndaki varlığının ise enerji kaynaklarına daha kısa sürede erişim sağlama ve Asya ile Avrupa arasında yeni lojistik rotalar geliştirme potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor.
Çin’in Arktik’teki varlığı, Batı ülkeleri tarafından dikkatle izleniyor. ABD ve Kanada gibi ülkeler, Çin’in bölgedeki artan etkisini güvenlik açısından riskli bulsa da Çin, Arktik’teki faaliyetlerinin “tamamen barışçıl” olduğunu vurguluyor.
Buna rağmen, Çin’in Arktik bölgesindeki yatırımları, ABD’nin uyguladığı yaptırımlardan dolayı belirli sınırlamalara maruz kalıyor. Bazı Çinli şirketlerin bu yaptırımlar nedeniyle Rusya’daki projelerde yer almakta temkinli davrandığı biliniyor.
Leksiutina, “Çinli şirketler yaptırımların etkisini azaltacak yollar arıyor,” değerlendirmesinde bulundu.