Perşembe gecesi, Almanya’daki Çin Büyükelçiliği’nden bir sözcü, Almanya’nın Huawei ve ZTE telekom ekipmanlarını 5G ağından çıkarma kararına karşı güçlü bir memnuniyetsizlik ve kararlı bir muhalefet dile getirerek, bu hareketin iki taraf arasındaki karşılıklı güveni ciddi şekilde zayıflatacağı ve Çin ile AB arasında ilgili alanlarda gelecekteki işbirliğini de etkileyeceği uyarısında bulundu.
Konuyu değerlendiren Çinli uzmanlar da cuma günü yaptıkları açıklamada, Almanya’nın kararının ABD ve AB’nin daha fazla baskısı altında olduğunu gösterdiğini belirterek, Çin bileşenlerinin 5G ağından çıkarılmasının önemli bir maliyeti olacağına ve ülkenin iletişim gelişimini engelleyeceğine dikkat çekti.
Reuters’in perşembe günü bildirdiğine göre, “güvenlik kaygıları” nedeniyle yapılan ön anlaşma kapsamında, Alman hükümeti ve ülkedeki telekom operatörleri, Çinli şirketler tarafından üretilen bileşenlerin önümüzdeki beş yıl boyunca ülkenin 5G kablosuz ağından çıkarılmasına yönelik adımlar konusunda prensipte anlaştı.
Buna karşılık Çinli sözcü, Huawei, ZTE ve diğer Çinli iletişim şirketlerinin uzun süredir Almanya’da yasalara uygun olarak faaliyet gösterdiklerini ve Almanya’nın dijitalleşme sürecine olumlu katkıda bulunduklarını söyledi.
Bu meselesinin esasen tek tek ülkelerin kendi bilimsel ve teknolojik hegemonyalarını korumak için rakiplerini baskı altına alma davranışı olduğunu belirten sözcü, sözde siber güvenlik riskinin “bir bahaneden başka bir şey olmadığını” ifade etti. Sözcü, aslında şu ana kadar hiçbir ülkenin Çinli işletmelerin ekipmanlarında güvenlik risklerinin varlığına dair kesin bir kanıt sunmadığını da sözlerine ekledi.
Sözcü, “Alman tarafının ilgili kararı Washington’daki NATO Zirvesi sırasında açıklaması, Çin’in Berlin’in karar alma mekanizmasının bağımsızlığını ciddi şekilde sorgulamasına neden oldu” dedi.
Çinli yetkili, Almanya’nın bu hareketinin iki taraf arasındaki karşılıklı güveni ciddi şekilde zedeleyen “açık bir siyasi ayrımcılık” olduğunu ve Çin ile AB arasında ilgili alanlarda gelecekte yapılacak işbirliğini de etkileyeceğini söyledi.
Çin Sosyal Bilimler Akademisi Avrupa Çalışmaları Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırma görevlisi olan Sun Yanhong cuma günü Global Times’a verdiği demeçte, “Almanya’nın bu hamlesi, ülke şu anda ABD ve AB’nin daha fazla baskısıyla karşı karşıya olduğu için ekonomik işbirliğinin siyasileştirilmesi olarak görülebilir” dedi.
Sun, Almanya’nın dijital altyapısının nispeten geri olduğunu, Huawei ve ZTE’nin ekipmanlarının ise teknoloji, entegre çözümler ve uygun maliyetli ürünler açısından lider olduğunu ve bu durumun Almanya için bir “kayıp” olacağını kaydetti.
Uzman, “Geçişin maliyetinin önemli olması bekleniyor, bu da akıllı sürüş, akıllı sağlık hizmetleri ve üretim otomasyon fabrikası dahil olmak üzere ülkenin dijital ekonomisinin tüm alanlarının gelişimini sınırlayacak” uyarısında bulundu.
Bu arada Çin Büyükelçiliğinden sözcü, Pekin’in Çinli işletmelerin meşru çıkarlarını korumak için gerekli tedbirleri alacağını vurguladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian da perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, Çin’in Almanya’nın gerçeklere saygı göstermesini ve makul kararlar almasını umduğunu ve Avrupa ülkesini Çinli şirketler de dahil olmak üzere tüm ülkelerden işletmeler için adil bir pazar ortamı sağlamaya çağırdığını söyledi.
