Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, Ukrayna ve Gazze’deki savaşlarla hükümetinin tartışmalı Ruanda geri kabul anlaşması üzerine Politico’ya bir mülakat verdi.
Cameron, içinden geçtiğimiz dönemin ‘1930’lar gibi hissettirdiğini’, fakat Hitler rolünü Rusya lideri Vladimir Putin’in oynadığını ileri sürdü.
Ukrayna’daki savaşın ‘mutlak olarak bir numaralı önceliği’ olmaya devam ettiğini kaydeden bakan,”Bu bizim neslimiz için bir meydan okuma. Bu, 1930’larda Avrupa’da dışişleri bakanı ya da lider olmak gibi; Putin’i yatıştırmamalıyız. Onun işgalinin temsil ettiği kötülüğe karşı durmalıyız,” dedi.
‘Yatıştırma’ politikası, özellikle 1930’lardaki Chamberlain hükümetinin Hitler Almanya’sına yönelik ‘istediğini vererek sisteme dahil etme’ anlayışının bir ürünüydü.
Cameron, “Yapabileceğimiz tek şey, bu yıl boyunca Putin’in kazanmadığını göstermek,” dedi.
İsrail’in Gazze’ye karşı savaşına değinen Cameron, Britanya’nın acil ateşkes çağrısını reddetmesini savundu. İngiliz bakan, “Bence bu işe yaramazdı çünkü iki devletli bir çözüm istiyorsanız, sürdürülebilir bir ateşkes istiyorsanız, İsraillilerden Gazze’de 7 Ekim’i gerçekleştiren ve hâlâ ülkelerine roket fırlatabilen insanlarla iki devletli bir çözüme sahip olmalarını isteyemezsiniz,” dedi.
Cameron, çatışmanın her iki tarafındaki acılardan ‘derinden etkilendiğini’ hissettiğini söyledi. İsrail’in güneyindeki bir kibbutz’a giderek ‘7 Ekim’de olanların sonuçlarını ve gerçek dehşeti’ gördüğünü savunan Cameron, ayrıca Gazze’den çıkan Kahire’deki İngiliz Büyükelçiliği çalışanlarının gördüklerini ve yaşadıklarını dinlediğini kaydetti.
Cameron ayrıca Yemen’e karşı gelecekteki hava saldırıları için kapıyı açık tuttu. Cameron, Husileri uyararak, “Nihayetinde sözleri eylemlerle takip etmeye hazır olduğunuzu göstermenin önemli olduğunu düşünüyorum. Uyarılarda bulunurken harekete geçmeye hazır olmanız gerektiğini unutmayın,” dedi.
İç politikada ise Cameron, Başbakan Rishi Sunak’ın sığınmacıları Ruanda’ya göndererek göçle mücadele girişimlerinin ‘kesinlikle’ arkasında olduğunu söyledi.