Erdoğan’ın BAE temaslarında Gazze’de devam eden trajedi önemli bir yer tuttu. Erdoğan, İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde İsrail’le ilişkilerini normalleştiren ve Gazze gündemi nedeniyle bu ilişkileri sonlandırmak istemeyen BAE’de yaptığı konuşmada, “Kalıcı barışın yolu bağımsız Filistin Devleti’nden geçiyor” mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan onur konuğu olarak katıldığı Dünya Hükümetler Zirvesi’nden önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile görüştü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, bölgesel ve küresel konular ile İsrail’in Filistin topraklarında devam eden saldırıları ele alındı. Açıklamada, Erdoğan’ın, İsrail’in Gazze’nin tamamı gibi Refah’a yönelik saldırılarının da kabul edilemez olduğunu, uluslararası kamuoyunun, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kuruluşların ve ilgili ülkelerin, İsrail’i bir an önce durduracak adımlar atması gerektiğini belirttiği aktarıldı. Açıklamada, Erdoğan’ın, terörle mücadelede iki ülkenin işbirliğinin gerekliliğini ortaya koyarak, Türkiye’nin tüm terör örgütleri ile ayrımsız mücadeleye devam edeceğini söylediği kaydedildi.
Erdoğan, daha sonra Madinat Jumairah Mina Salam Konferans Merkezi’nde, onur konuğu olarak katıldığı “Geleceğin Hükümetlerini Şekillendirmek” teması altında düzenlenen Dünya Hükümetler Zirvesi’ne katıldı.
Türkiye Cumhurbaşkanı, burada yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’deki saldırılarına geniş yer ayırdı. “Geçen yılın 7 Ekim’indeki hadiseden bağımsız olarak bugünkü krizin kaynağı Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen Filistin topraklarındaki işgalin artarak devam etmesidir” diyen Erdoğan, “Kendini uluslararası hukukun üstünde gören İsrail 10 yıllardır işgal, gasp, yıkım ve katliam politikalarından vazgeçmemiştir” ifadelerini kullandı.
Filistin halkının nasıl bir adaletsizlikle karşı karşıya kaldığını anlamak için çok uzağa gitmeye gerek olmadığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “1948’den bugüne İsrail-Filistin haritalarına bakmak bile meselenin vahametini göstermeye yeterlidir. Biliyorsunuz tedavinin yarısı, teşhisin doğru konulmasıdır. Burada da sorunun kaynağını doğru tespit etmezsek çözüm yolunu da bulamayız. İsrail, bölgede kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti’nin varlığını kabul etmelidir. Gazze’deki insani trajedinin de giderek bölgeye yayılma riski taşıyan çatışmaların da sona erdirilmesi, her şeyden önce İsrail’in, Filistin halkının en temel haklarını tanımasına bağlıdır. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti vücut bulmadan atılan her adım yarım kalacak, sorun çözüme kavuşturulmuş olmayacaktır.”
“Dolayısıyla bölgemizde barış, huzur ve ekonomik kalkınmaya giden yol, Filistin Devleti’nin kuruluşundan geçiyor. Bu çerçevede bir barışın tesisi ve temini için diğer bölge ülkeleriyle birlikte garantörlük dahil, sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu dile getirdik. Bunun yanında çoğu çocuk ve kadın 28 binden fazla masumun hayatına mal olan, 70 bine yakın sivilin yaralandığı, 1,5 milyondan fazla insanın göçe zorlandığı Gazze’nin büyük bir enkaz yığınına çevrildiği trajedi karşısında her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz ve göstereceğiz. Şimdiye kadar 34 bin tonluk insani yardım malzemesini Gazze’ye ulaştırılmak üzere bölgeye gönderdik. Toplam 380 hasta ile 344 refakatçiyi Türkiye’de misafir ediyor, tedavilerini sağlıyoruz.”
“Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız”
Türkiye’nin Gazzelilere yönelik işlenen savaş ve insanlık suçlarının takibi için uluslararası hukuk kulvarında atılan adımlara destek verdiğini anımsatan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti nezdinde hak ve adaletin tecellisi için inisiyatif alan tüm ülkelere özellikle de Afrikalılara teşekkür etti.
Aynı şekilde 2023 Ekim ve Aralık aylarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen kararlara destek veren ülkelere de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız. Son dönemde Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansına yönelik dozu artan itibar suikastlarını da esefle karşıladığımızı belirtmek isterim” dedi.
Bu kritik dönemde Ajansa yapılan katkıların arttırılmasının önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Vicdan sahibi tüm ülkeleri, Ürdün, Suriye, Lübnan ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan 6 milyon mülteci için can damarı olan Ajansa sahip çıkmaya davet ediyorum. Bakınız, tüm bunları sadece nüfusu Müslüman bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak söylemiyorum. Ajansa aynı zamanda 5 asır önce engizisyon zulmüne maruz kalan Musevilere kapısını açmış 4 asır boyunca İbrahim Halilullah düsturuyla Kudüs-ü Şerif’e hizmet etmiş bir milletin evladı olarak ifade ediyorum.”
Mevcut İsrail yönetiminin sorumsuz, pervasız ve acımasız politikalarının tüm dünyada antisemitizmi körüklediğini gördüklerini, bundan da rahatsız olarak insanlık adına endişe duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk ve kadın ölmeden bir an önce Gazze’deki katliamın durdurulması gerektiğini ifade etti.