AMERİKA

Eski CFR Başkanı Haass: ABD’de neyin norm, neyin istisna olduğunu artık bilmiyorum

Yayınlanma

1 Temmuz itibariyle 20 yıldır yürüttüğü Council on Foreign Relations (CFR) başkanlığı görevini bırakan Richard N. Haass, New York Times’tan Peter Baker’a konuştu.

Times’ın kıdemli Beyaz Saray muhabiri, Haass’ı, “Hem konumu hem de mizacı itibariyle 71 yaşındaki Haass, Donald J. Trump döneminde gözden düşen müesses nizamın itibarlı bir üyesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana geçen çeyrek asrın çoğunda Amerika’nın dünyadaki yerini iyi ya da kötü tanımlayan, büyük ölçüde iki partili ‘realist’ uzlaşının sesi,” olarak tanımlıyor.

Baker’ın aktardığına göre, Haass, şu anda dünyanın güvenliğine yönelik en büyük tehdidin ABD’den geldiğini düşünüyor.

Haass’a göre Amerikan siyasi sisteminin çözülmesi, hayatında ilk kez ‘iç tehdidin dış tehdidin önüne geçtiği’ anlamına geliyor. Haass, ABD’nin ‘istikrarsız bir dünyada’ en güvenilir dayanak noktası olmak yerine, ‘istikrarsızlığın en derin kaynağı’ ve ‘belirsiz bir demokrasi örneği’ haline geldiğini söylüyor.

ABD demokrasisi ve ulusal güvenlik meselesi

‘Öngörülemezlik ve güvenilirlik eksikliği’ nedeniyle artık Amerikan sisteminin örnek alınmadığını savunan Haass, bu nedenle ABD’nin dostlarının güveninin zedelendiğini düşünüyor.

ABD’nin ‘demokrasi meselesi’nin artık bir ‘ulusal güvenlik meselesi’ haline geldiğini ileri süren Haass, görevini eski Başkan Barack Obama döneminde ABD Ticaret Temsilcisi olarak çalışan Michael Froman’a bıraktı.

Haass, Başkan Jimmy Carter döneminde Pentagon’da, Başkan Ronald Reagan döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda ve Başkan George H.W. Bush döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde görev yapmıştı. Başkan George W. Bush döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda politika planlama direktörü olarak görev yaptı ama daha sonra ‘kötü bir seçim ve kötü bir uygulama’ olarak nitelendirdiği Irak işgalinin başlamasının ardından 2003 yılında bu görevinden ayrıldı.

Trump Amerika’sı, ‘Amerikan karşıtı’ mı?

Times’ta yer alan portresine göre, gençliğinde Vietnam Savaşı’na karşı çıkan ve kendisini liberal olarak tanımlayan Haass, Alexander Soljenitsın’ın yazılarından, Margaret Thatcher’ın yükselişinden ve Reagan-Bush’ın yurtdışında ‘Amerikan liderliği’, yurtiçinde ise ‘ölçülü hükümet’ vizyonundan ilham alarak dönüştü. Haass, arada Demokratlara oy verse de, 40 yıl boyunca Cumhuriyetçi olarak kaldı. Fakat Donald Trump ile birlikte, 2020 yılında partisinden uzaklaştı ve 6 Ocak 2021’deki Kongre baskınından sonra kendisini ‘bağımsız’ olarak tanımladı.

20. yüzyılda ABD’nin Jim Crow yasaları (ırksal ayrımcılık), McCarthycilik, Vietnam Savaşı, Watergate skandalı ve siyah hakları mücadelesi yaşamasına rağmen şu anki durumu daha tehlikeli gören Haass, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Bunlar sisteme, temele yönelik tehditler değildi. Bu yüzden bunun daha önemli olduğunu düşünüyorum.”

Trump yanılgısı ve Amerikan ‘normları’

2015 yılında, daha önceki tüm başkanlara yaptığı gibi Donald Trump’la da dış siyaset konusunda tavsiyeler vermek için görüşen eski CFR Başkanı, şu anda da Cumhuriyetçilerin en önemli adaylarından olan eski başkanı yanlış değerlendirdiğini kabul ediyor. Haass, “Yanıldığım nokta, makamın ağırlığının onu yumuşatacağını ya da normalleştireceğini –hangi kelimeyi kullanmak isterseniz– geleneklere ve miraslara daha saygılı olacağını varsaymış olmamdı. Ve bu konuda yanıldım. Aksine daha da radikalleşti. İki katına çıktı,” diyor.

Haass’ın ABD’nin uzun vadede değişip değişmediği sorusuna cevabı ise kendi açısından karamsar: “Artık neyin norm neyin istisna olduğunu bilmiyorum. Biden yönetimi benim kanıksadığım Amerika’ya bir dönüş mü ve Trump tarihi bir kırılma mı olacak? Yoksa Biden bir istisna ve Trump ile Trumpizm yeni Amerika mı?”

Çok Okunanlar

Exit mobile version