Federal Almanya Parlamentosu (Bundestag) ve IKEA Deutschland salı günü, mobilya devinin Alman Demokratik Cumhuriyeti (ADC) “mağdurlarını” tazmin etmek üzere tasarlanan yeni bir Alman hükümet fonuna 6 milyon avro katkıda bulunacağını açıkladı.
Parlamentonun ADC mağdurlarına yardım için özel temsilcisi Evelyn Zupke salı günü yaptığı açıklamada, şirketin mekanizmaya ödeme yapma niyetini teyit ettiğini söyledi. Fon henüz Alman parlamentosu tarafından onaylanmadı, fakat bu bir formalite olarak görülüyor.
Deutsche Welle’nin (DW) aktardığına göre Zupke, “Bana göre IKEA’nın eziyet fonunu destekleme taahhüdü, şirket tarihinin daha karanlık bölümlerine de vicdani bir yaklaşımın ifadesidir. Mahkumların Doğu Almanya hapishanelerinde çektiklerini geri alamayız. Fakat bugün onlara saygı gösterebilir ve belirli zorluklarla karşılaştıklarında onları destekleyebiliriz. IKEA tam da bu yolu izlemeye karar verdi ve ben de bu konuda kendisine minnettarım,” dedi.
IKEA’nın katkısı gönüllülük esasına dayanıyor ve bu konuda harekete geçmesi için herhangi bir yasal zorunluluk bulunmuyor.
IKEA, Soğuk Savaş sırasında ADC’ye taşeron olarak üretim yapan birkaç batılı şirketten biriydi.
İddiaya göre bazı durumlarda ADC, mahkûmları üretimde çalışmaya zorluyordu. DW’ye göre bu olguyu IKEA’ya bağlayan kanıtlar 2011 ve 2012 yıllarında ortaya çıkmaya başladı.
Şirket hızlı bir şekilde denetçilere bir soruşturma yaptırdı ve bu soruşturma hem iddiaların haklı olduğunu hem de IKEA’nın o dönemki yönetiminin bir kısmının mahkûmların bu işe karıştığından haberdar olduğunu ortaya koydu.
IKEA Almanya CEO’su ve CSO’su Walter Kadnar salı günü yaptığı açıklamada, “Bu olayın gerçekleşmiş olmasından derin üzüntü duyuyoruz. IKEA ürünlerinin Doğu Almanya’daki siyasi tutuklular tarafından da üretildiği bilindiğinden beri, IKEA sürekli olarak bir çözüm için çalışmıştır,” dedi.
Şirketin “IWAY” politikasına atıfta bulunarak IKEA’nın “en ilerici ve tanınmış tedarikçi davranış kurallarından birine” olan modern taahhütlerine dikkat çeken Kadnar, şirketin geçmişte insan haklarına veya çevreye karşı yapılan ihlallerin zararlarını en aza indirmek için adımlar atmak isteyeceğinin açık olduğunu söyledi.
Kadnar, “Etkilenenlere, desteklerine katkıda bulunacağımıza dair söz verdik. Bu nedenle eziyet fonunun hayata geçirilmesini memnuniyetle karşılıyoruz ve sözümüzü tutabildiğimiz için mutluyuz,” dedi.
“Komünist Diktatörlük Mağdurları Dernekleri Birliği” UOKG’nin başkanı Dieter Dombrowski, IKEA’yı son yıllardaki yaklaşımından dolayı övdü.
Dombrowski, “IKEA, şirketin hapishanelerde zorla çalıştırma faaliyetlerine karıştığının ortaya çıkmasının ardından görüşme davetimizi kabul etti. Birlikte bir çözüm yolu çizdik ve IKEA bu durumdan etkilenenlerle doğrudan görüştü. Bugün alınan karar çığır açıcı niteliktedir. Diğer şirketlerin de IKEA’yı örnek alacağını umuyoruz,” dedi.
Dombrowski ADC’de “siyasi bir mahkum” idi ve Batı Almanya’ya yasadışı yollardan geçmek ve “yıkıcı temaslarda bulunma” suçlamasıyla dört yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 1970’lerde Batı Berlin’e taşındıktan sonra Hıristiyan Demokratlara (CDU) katıldı.
1980’lerde Dombrowski, CDU’nun gençlik örgütü JU’nun Hambach Kalesi’ne düzenlediği geziye katılanların nazi Horst Wessel’in şarkısını söyledikleri ve Hitler selamı verdiklerinin tespit edilmesinin ardından halkı kışkırtma suçlamasıyla açılan bir davada tanık olarak ifade verdi.
Dombrowski nazi sembollerinin ve şarkılarının kullanımını “fark etmediğini” ileri sürmüştü. İki genç adam nefrete teşvik ve anayasa karşıtı nazi sembolleri taşımaktan suçlu bulunmuştu. Mahkeme, iddianamede belirtilenden çok daha fazlasının yaşandığına dikkat çekmiş ve tur rehberi Dombrowski’nin ifadesinin “en az ikna edici” olan olduğuna dikkat çekmişti. Sanıklar temyizde beraat etti.
Dombrowski daha sonra 1994 yılında, eski Doğu’da Brandenburg’da bir bölge için Federal Meclis üyesi oldu.