GÖRÜŞ

İpek Yolu’ndan Kuşak ve Yol Girişimine Uzanan Stratejik Kapı

Yayınlanma

Yazar: Erdal Emre

Xinjiang’ın Stratejik Konumu ve Tarihsel Önemi

İpek Yolu’nun antik Çin ile dünyayı birleştiren önemli bölgesi olan Xinjiang, günümüzde Çin’in “Kuşak ve Yol” girişimi kapsamında batıya açılan stratejik kapısı olma özelliğini sürdürüyor. Çin hükümeti, Xinjiang’daki kalkınma hamlelerini genişleterek, bölgenin tarihsel olarak Çin ulusunun ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyor. Bu bağlamda, Xinjiang’dan dünyaya ekonomik, kültürel ve siyasi mesajlar verilmeye devam ediliyor.

Türkiye’den Medya Heyeti Xinjiang’da

Türkiye’den sekiz medya kuruluşunu temsilen bir gazeteci heyeti 5-14 Ağustos tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Guangming Daily’nin davetiyle düzenlenen bu programda, Xinjiang’ın başkenti Urumçi’nin yanı sıra İli Kazak Özerk İli, Aksu bölgesindeki Kuça ve Kaşgar gibi önemli antik kentlerde incelemelerde bulunduk. Müze ziyaretleri, ticaret merkezleri, tarım alanları ve Kazak göçerlerin yaylalarına yapılan gezilerle bölgenin tarihi, kültürel ve ekonomik yapısını gözlemledik.

Xinjiang: Farklı Etnik ve İnanç Gruplarının Merkezi

Xinjiang, Çin’in kuzeybatısında yer alan ve yüzölçümü bakımından ülkenin en büyük özerk bölgesi olmakla birlikte önemli bir coğrafi konuma sahiptir. Bölge, Moğolistan, Rusya, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Afganistan, Pakistan ve Hindistan olmak üzere sekiz ülkeyle sınır komşusudur. 1,66 milyon kilometrekarelik yüzölçümü, Çin topraklarının yaklaşık altıda birini oluştururken, nüfusu 25 milyonu aşmaktadır. Bölgede 13 farklı etnik grup yaşamaktadır ve nüfusun %60’ı azınlık gruplardan oluşmaktadır.

Xinjiang’ın Tarihi ve Dini Yapısı

Xinjiang’ın tarihsel bağlarını en iyi şekilde sergileyen Xinjiang Müzesi’nde, bölgenin Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteren çeşitli eserler yer alıyor. Bu eserler, antik çağlardan günümüze bölgenin farklı etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı bir kültür mozaiği olduğunu ortaya koyuyor.

Rehberlerin aktardığı bilgiler, Xinjiang’ın Çin’in tarihi ile ne kadar iç içe olduğunu gözler önüne seriyor. Örneğin, Batı Han Hanedanlığı’nın MÖ 60 yılında Xinjiang’ı Çin topraklarına dahil etmesi, bölgenin Çin ile olan uzun geçmişinin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Daha sonraki dönemlerde Tang ve Song hanedanlıkları gibi farklı dönemlerde de Xinjiang, merkezi Çin’in siyasi ve askeri idaresine tabi olmuş.

Dini Çeşitliliğin Beşiği

Xinjiang, sadece İslam değil, aynı zamanda Budizm, Zerdüştlük, Maniheizm, Nasturilik ve Hristiyanlık gibi birçok dini inançla da tanışmış bir bölgedir. MÖ 4. yüzyıldan itibaren başlayan bu dini çeşitlilik, İslam’ın 10. yüzyılda bölgeye hâkim olmasıyla da devam etmiş. Xinjiang, bugün hâlâ İslam’ın yanı sıra diğer birçok inancın bir arada yaşadığı bir harmanlama bölgesi olarak dikkat çekiyor.

Xinjiang’ın Batıya Mesajı

Xinjiang’dan dünyaya verilen mesajlar, Çin’in modern diplomasi ve ekonomi stratejileriyle paralel olarak şekilleniyor. Bölgede yapılan müze ziyaretleri ve bilgi panolarında sıkça vurgulanan bir ifade, Çin’in Xinjiang politikalarının temelini özetliyor:
“Xinjiang, Çin medeniyetinin Batı’ya açılan kapısıdır ve İpek Yolu Medeniyeti’nin güçlendirilmesine önemli katkılar sağlamaktadır.”

10 günlük gezimizde, Xinjiang’ın tarihi, kültürel ve ekonomik yapısını yakından tanıma fırsatı bulduk. Bu gözlemler, Xinjiang’ın Çin için yalnızca tarihsel bir miras değil, aynı zamanda geleceğe yönelik stratejik bir vizyonun da ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermektedir. Çin’in batıya açılan kapısı olan Xinjiang, Kuşak ve Yol girişimi ile hem Asya’nın hem de dünyanın ekonomik ve kültürel gelişiminde önemli bir rol oynamaya devam ediyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version