İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya’nın ABD ile birlikte yaptıkları “İran’ın İsrail’e karşılık vermemesi” talebini içeren ortak açıklamayı “küstahça” bir girişim olarak nitelendirdi. Kenani, “Ulusal güvenliğimizi savunma konusunda kimseden izin almayız” dedi.
ABD ve İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya yayınladıkları ortak açıklamada İran saldırganlığına karşı İsrail’i destekledikleri belirtilmiş ve İran’dan İsrail’e yönelik süregelen askeri saldırı tehditlerini geri çekmesi istenmişti.
İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, Kenani, bu ortak açıklamaya yanıt verdi. İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık suçlarına dikkati çeken Kenani, “İran, ulusal güvenliğini savunma konusunda kararlıdır. Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkeler İsrail’in Filistin halkına uyguladığı savaş suçları ve soykırımı durdurmaya yönelik etkili çaba harcaması gerekirken Siyonist rejimi desteklemektedirler” dedi.
Söz konusu ülkelerin İran’ı, tanınan haklarını kullanmaktan vazgeçmeye çağırmasının uluslararası siyaset ve hukuka uymayan “küstahça” bir girişim olduğunu dile getiren Kenani, şöyle devam etti: “Söz konusu ülkelerin bildirisi, Siyonist rejimin işlediği uluslararası suçlara herhangi bir itirazda bulunmaksızın, İran’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal eden rejime karşı caydırıcı bir önlem almamasını talep ediyor. Bu tür talepler; siyasi mantıktan yoksundur, uluslararası hukukun ilke ve kurallarına tamamen aykırı ve abartılı taleplerdir. Bu yaklaşım bölgede alenen terör suçu işleyen İsrail’i cesaretlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır.”
“Eğer adı geçen ülkeler gerçekten bölgede barış ve istikrar arıyorlarsa, İsrail’deki ayrımcı ve ırkçı rejimin savaş çığırtkanlığı ve maceracılığına kesin olarak karşı durmalıdır. Gazze’ye karşı savaşı, savunmasız Filistin halkının, kadın ve çocukların korkunç şekilde öldürülmesini derhal durdurmalıdır.”
“İran, egemenliği ve ulusal güvenliğini savunmanın yanı sıra bölgede kalıcı istikrarın sağlanmasına yardımcı olma ve bölgedeki güvensizliğin ve terörün gerçek kaynağına caydırıcılık oluşturma konusunda kararlıdır ve tanınmış haklarını kullanırken kimseden izin almaz.”