İsrail ordusu, bu sabah Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği bir hava saldırısında Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı öldürdüğünü resmen açıkladı. Cuma gece saatlerinde İsrail F-35 savaş uçakları, Nasrallah’ı hedef almak amacıyla Hizbullah’ın kalesi olarak bilinen Beyrut’un güney banliyösündeki Haret Hreyk bölgesinde ‘şiddetli ve eşi görülmemiş’ bir saldırı gerçekleştirdi.
Hizbullah’ın sabah 08.20’ye kadar Nasrallah’ın durumuyla ilgili resmi bir açıklama yapmaması üzerine, İsrail medyası geçtiğimiz saatlerde Nasrallah’ın saldırıda yaralandığına dair doğrulanmamış haberler yayımladı. Ardından İsrail ordusu bu sabah resmi olarak ‘suikastın başarıyla gerçekleştirildiğini’ duyurdu.
Ordu açıklamasında, ‘Nasrallah’ın öldürüldüğü saldırının’, ‘Beyrut’un güney banliyösünde bir konutun altında bulunan Hizbullah’ın merkez karargâhına, istihbarat ve güvenlik kurumlarının titiz çalışmaları sonucu’ gerçekleştirildiği belirtildi.
Saldırının ‘Hizbullah’ın üst düzey yönetiminin karargâhta bulunduğu bir sırada gerçekleştiğini’ söyleyen yetkili, ayrıntı vermeden ‘Hizbullah’ın diğer bazı liderlerinin de öldürüldüğünü’ de sözlerine ekledi.
Hizbullah ise, ilerleyen saatlerde yayımladığı yazılı açıklamada bilgiyi doğruladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Direnişin Efendisi, salih kul Hazretleri, şehit peygamberler ve imamların izinden giderek, ilahi ve imani yolda Kerbela’nın ebedi ve aydınlık şehitler kervanına katılmış, büyük bir şehit, kahraman, cesur, bilge, anlayışlı ve sadık bir lider olarak Rabbine kavuşmuştur.
Hizbullah Genel Sekreteri Muhterem Seyyid Hasan Nasrallah, otuz yıl boyunca yürüdüğü yolda zaferden zafere koşmuş, sonunda ölümsüz şehit yoldaşlarının yanına katılmıştır. 1992’de İslami Direniş Şehitlerinin Efendisi’nin ardından, 2000 yılında Lübnan’ın kurtuluşuna ve 2006’daki şanlı ilahi zafere öncülük etmiş; Filistin, Gazze ve mazlum Filistin halkına destek vermek için kahramanlık savaşlarına katılmıştır. Tüm bu savaşlar onur ve fedakârlık destanları olarak tarihe geçmiştir.
Çağın Efendisi (Allah zuhurunu hızlandırsın), Müslümanların Velisi İmam Seyyid Ali Hamaney’e (gölgesi daim olsun), büyük liderlere, mücahitlere, müminlere, direniş halkına, sabırlı ve mücadeleci Lübnan halkına, tüm İslam ümmetine ve dünyanın her yerindeki özgür ve mazlum insanlara en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Ayrıca, Hizbullah Genel Sekreteri Sayın Seyyid Hasan Nasrallah’ı (Allah kendisinden razı olsun), Kudüs ve Filistin yolunda şehit düşmesi ve en yüce ilahi onur madalyası olan İmam Hüseyin Madalyası’nı alması sebebiyle tebrik ediyoruz. Güney banliyösüne yapılan hain Siyonist saldırının ardından, onun kutsal yürüyüşüne katılan şehit yoldaşlarına da taziyelerimizi ve tebriklerimizi sunuyoruz.
Hizbullah liderliği, fedakârlık ve şehitliklerle dolu bu kutlu yolda, düşmanla yüzleşmede, Gazze ve Filistin’i desteklemede ve Lübnan ile sadık, onurlu halkını savunmada cihat etmeye devam edeceğine söz vermektedir.
Onurlu mücahitlere ve İslami Direniş’in zafer kazanmış kahramanlarına sesleniyoruz: Sizler, aziz şehit Seyyid’in emanetisiniz. Onun zapt edilemez kalkanı ve kahramanlık tacının mücevheri olan kardeşlerisiniz. Liderimiz Seyyid Hazretleri, düşüncesi, ruhu, yolu ve kutsal yaklaşımıyla hâlâ aramızda yaşamaktadır. Sizler, zafere kadar direniş ve fedakârlık yolunda sadakatle bağlı kalacağınıza dair yeminlisiniz.”
İsrail, en büyük düşmanlarından biri olarak gördüğü Hizbullah’ın liderliğindeki rolü nedeniyle Nasrallah’ı kendisi için önemli bir hedef olarak değerlendiriyor.
İsrail, geçmişteki silahlı çatışmalar sırasında Nasrallah’a pek çok kez suikast girişiminde bulunmuş, ancak bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı, 1995 yılında Nasrallah’ı ‘uluslararası teröristler listesine’ aldı ve yerini tespit edecek ya da yakalanmasını sağlayacak her türlü bilgi için 10 milyon dolara kadar ödül koydu.
Nasrallah kimdir?
Hasan Nasrallah, 31 Ağustos 1960 tarihinde Güney Lübnan’ın Sur bölgesindeki el-Bazuriye kasabasında doğdu. Fatma Yasin ile evlendi ve Hadi, Zeynep, Muhammed Cevad, Muhammed Mehdi ve Muhammed Ali adlarında beş çocukları oldu.
En büyük oğlu Hadi, 1997’de Güney Lübnan’da İsrail ordusuyla girdiği çatışmada hayatını kaybetti.
Nasrallah, Lübnan, Irak ve İran’daki medreselerde dini eğitim aldı. Lise yıllarında Emel Hareketi’ne katıldı ve 1979’da hareketin siyasi bürosunun bir üyesi oldu.
İsrail’in Lübnan’ı işgaline karşı koyma stratejisi konusundaki anlaşmazlıkların ardından 1982’de bazı yetkililerle birlikte Emel Hareketi’nden ayrıldı. Aynı yıl kurulan Hizbullah’a katıldı ve Bekaa bölgesindeki (doğu) direniş savaşçılarını örgütlemekten sorumlu oldu. 1985’te Beyrut’a taşındı ve burada bölge sorumlusu yardımcılığı görevini üstlendi, ardından Şura Konseyi’nin kararlarını uygulamaktan sorumlu genel yürütme görevlisi oldu.
Hizbullah liderliği
Nasrallah, selefi Abbas el-Musevi’nin bir İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından 16 Şubat 1992’de Hizbullah’ın genel sekreterliği görevini devraldı.
Nasrallah, liderliği üstlenmesinden bu yana örgütü İsrail’e karşı bir dizi etkili operasyona yönlendirdi, özellikle de İsrail güçlerinin 22 yıllık işgalin ardından 2000 yılında Güney Lübnan’dan çekilmesinde önemli rol oynadı. Nasrallah, 2004 yılında Hizbullah ve İsrail arasında yüzlerce Lübnanlı ve Arap mahkûmun serbest bırakılmasını içeren en büyük esir takası anlaşmasında kilit bir rol üstlendi.
Nasrallah, örgütün 2000 yılında Güney Lübnan’ın kurtarılmasındaki rolü ve 2006 Temmuz Savaşı’nda İsrail ile karşı karşıya gelmesi nedeniyle ülkesinde ‘Direnişin Efendisi’ unvanını kazandı.
Ateşli konuşmaları ve İsrail’in Filistinlilere yönelik tekrarlanan saldırılarına karşılık olarak İsrail’e saldırılar düzenleme vaatleri, özellikle Arap ve Müslüman dünyasında popülaritesinin artmasına yardımcı oldu.
Hamas ve İslami Cihad’ın da aralarında bulunduğu Filistinli örgütlerin 7 Ekim 2023’te şafak vakti Gazze’nin civarındaki İsrail yerleşimlerine yönelik başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu ve ardından İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik, birinci yılına girmek üzere olan ve 137 binden fazla Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan saldırıları ile adı yeniden ön plana çıktı.
Nasrallah, ‘Filistin direnişini desteklemek için Güney Lübnan’da bir cephe’ açıldığını duyurdu ve bu cephenin Gazze savaşı sona erene kadar kapanmayacağını bir dizi konuşmasında dile getirdi.