İsveç’in merkez sağ hükümeti ve “aşırı sağcı” müttefiki, çete suçlarına karışan çifte vatandaşları İsveç vatandaşlığından çıkarmak için ülkenin anayasasını değiştirmek istiyor.
İsveç parlamentosunun temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuları incelemekle görevli anayasa komisyonu çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, uluslararası hukuka göre cezai suçlar nedeniyle vatandaşlığın iptal edilmesine izin verildiğini belirten bir rapor sundu.
Komitenin raporuna göre bu durum, vatandaşlığa kabul sürecinde yanlış bilgi veren, rüşvetle ya da tehditle vatandaşlığa kabul edilen ya da İsveç’in güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden suçlar işleyen çifte vatandaşlığa sahip kişiler için geçerli olabilir.
İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer önerileri “iyi” olarak nitelendirse de hükümet ve sağcı müttefiki daha da ileri giderek çete üyelerinin vatandaşlıklarını ellerinden almak istiyor.
Strömmer çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Yurtdışında cinayetler işleyen, sokaklarımızda silahlı ve bombalı saldırılar düzenleyen bir çete lideri, bu teklifte yer alan kısıtlamalar kapsamında vatandaşlıktan çıkarılamaz,” dedi.
Fakat Sosyal Demokrat milletvekili Rud Stenlöf’e göre hükümet ve aşırı sağın fikri “anlamsız, yasal açıdan güvensiz ve özensiz.”
Hükümetin 2026 yılında çete üyeleriyle ilgili değişiklikler içeren bir yasa tasarısı hazırlaması bekleniyor.
Fakat anayasanın değiştirilmesi için bir sonraki parlamento seçimlerinden sonra aynı yıl içinde bir oylama daha yapılması gerekecek.
Adalet Bakanının açıklaması, Tidö Anlaşması olarak adlandırılan koalisyon sözleşmesinde cisimleşen, sağın İsveç hükümeti üzerindeki etkisini bir kez daha hatırlattı.
“Aşırı sağ” sayılan İsveç Demokratları, güçlü Sosyal Demokrat Parti’nin ardından parlamentodaki en büyük ikinci parti konumunda fakat merkez sağ oluşumların önünde yer alıyor.
İsveç Demokratları 2022’deki genel seçimlerden sonra Ulf Kristersson’un Ilımlılar, Hıristiyan Demokratlar ve Liberallerden oluşan merkez sağ hükümetini, göç konusundaki sert tutumlarını sürdürmeleri karşılığında, hükümette yer almadan desteklemeyi kabul etti.
Aslında Tidö anlaşması, ulusal güvenliği tehdit eden suçlar işlemeleri ya da vatandaşlıklarını yanlış bilgilerle elde etmeleri halinde çifte vatandaşların İsveç vatandaşlığından nasıl mahrum bırakılacağının bir soruşturma ile önerilmesi gerektiğini belirtiyor.
İsveç’te son yıllarda çetelerle bağlantılı şiddet olaylarında önemli bir artış yaşandı. 2022 yılında 62 ölümle sonuçlanan silahlı saldırı Avrupa’da kişi başına düşen en yüksek rakam.
2024 yılında yaklaşık 62.000 kişinin ülke genelinde suç şebekelerinde faaliyet gösterdiği veya bu şebekelerle bağlantılı olduğu tespit edilmiş olup, çoğu çifte vatandaşlığa sahip 600 kişinin de yurt dışından çalıştığı tahmin ediliyor.
Bununla birlikte, son veriler olumlu bir değişime işaret ediyor. 2024 yılının aralık ayında, 2022 yılına kıyasla silahlı saldırı sonucu ölümlerde %35’lik bir düşüş yaşanmış ve 40 ölüm rapor edilmişti.
Bu iyileşme, yıl boyunca 100’den fazla ciddi suçun engellenmesini sağlayan elektronik gözetim ve önleyici stratejiler de dâhil olmak üzere polisiye tedbirlerin artırılmasına bağlandı.
Fakat İsveçli çetelerin faaliyetlerini Danimarka, Norveç ve Finlandiya’ya genişletmesinin ardından, özellikle şiddet içeren yöntemleri yetkilileriendişelendiren bu fenomen komşu İskandinav ülkelerine de yayıldı.
Ülkesi özellikle güney İsveç’ten yayılan çetelerden etkilenen Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ekim ayında Reykjavik’te düzenlenen 2024 Nordik Konseyinde sözlerini sakınmamıştı.
Frederiksen, “Suçlular Danimarka’ya girmeleri ve Danimarka’da, özellikle de Kopenhag’da ciddi suçlar işlemeleri için İsveç’te kiralanıyor. Bu tamamen kabul edilemez bir durum. Buna bir son vermek için İsveç’le yakın işbirliği içinde çalışıyoruz,” demişti.
Geçtiğimiz yaz Danimarka, İsveç’teki çete şiddetinin yeniden canlanmasının ardından İsveç ile sınır kontrolleri getireceğini açıklamıştı.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre de geçen yıl bu durumdan duyduğu hayal kırıklığını dile getirmiş ve İsveçli çete üyelerinin Norveç’in tüm polis bölgelerinde aktif olduğundan şikayet etmişti.
Bunun üzerine İsveç hükümeti geçen yıl Stockholm’de Finlandiya, Norveç ve Danimarka’dan polis memurlarının yer alacağı bir Nordik merkez kurulacağını açıkladı.