Diplomasi
JD Vance’ten Avrupa’ya: Vasal olmanızı istemiyoruz

Geçen şubat ayında Münih Güvenlik Konferansında yaptığı konuşma ile Avrupalıları şok eden ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Yaşlı Kıta’nın ABD’nin “güvenlik vasalı” olmaya devam etmesinin iyi bir şey olmadığını savundu.
Unherd’e kapsamlı bir mülakat veren Başkan Yardımcısı, Avrupalı liderlerin uluslararası sahnede daha bağımsız bir rol üstlenmeye ve özellikle göç konusunda kendi seçmenlerine karşı daha duyarlı olmaya hazır olmaları koşuluyla, ABD’nin kıtanın dostu olmaya devam edeceğini kaydetti.
Vance, “Avrupa’yı seviyorum. Avrupalı halkları seviyorum. Amerikan kültürünü Avrupa kültüründen ayıramayacağınızı düşündüğümü defalarca söyledim. Biz büyük ölçüde felsefelerin, teolojilerin ve elbette Amerika Birleşik Devletleri’ni kuran Avrupa’dan gelen göç örüntülerinin bir ürünüyüz,” dedi.
Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’in, kendisini “Rusya işgalini bir şekilde meşrulaştırmaya çalışmakla” suçlamasını reddeden Vance, buna Moskova’nın 2022’den bu yana gerçekleştirdiği eylemlere yönelik kınamalarına atıfta bulunarak karşı çıksa da, “Ayrıca, çatışmayı sona erdirmek istiyorsanız, hem Rusların hem de Ukraynalıların stratejik hedeflerini nerede gördüklerini anlamaya çalışmanız gerektiğini stratejik olarak kabul etmeye çalıştım. Bu, Rusya’nın davasını ahlaki olarak desteklediğiniz ya da tam ölçekli işgali desteklediğiniz anlamına gelmiyor, fakat onların stratejik kırmızı çizgilerinin ne olduğunu anlamaya çalışmalısınız, aynı şekilde Ukraynalıların da çatışmadan ne elde etmeye çalıştıklarını anlamaya çalışmalısınız,” diye ekledi.
Zelenskiy’in şu anda “tüm hükümetini ve savaş çabalarını” bir arada tutan Amerikan hükümetine “bir şekilde Rusların tarafında olduğunu” söylemesinin “saçma olduğunu” savunan Amerikan yetkili, bu tür söylemlerin “kesinlikle verimli olmadığını” söyledi.
Amerikan Başkan Yardımcısı, Ukrayna’nın ötesinde, Avrupalı liderlerin göç, entegrasyon ve güvenlik konularında 21. yüzyıl gerçeklerini hâlâ hesaba katamadıklarından endişe ettiğini aktardı.
Vance, “Avrupa halklarının daha mantıklı iktisat ve göç politikaları için feryat etmeye devam etmeleri ve Avrupa liderlerinin bu seçimlere devam ederek Avrupa halklarına oy vermiş gibi göründüklerinin tam tersini sunmaya devam etmelerinin” Trump yönetimini “çok hayal kırıklığına uğrattığını” savundu.
Göç, Vance’in Avrupalı liderlere karşı hissettiği hayal kırıklığının merkezinde yer alıyor. Açık sınır politikalarının “demokratik güven için zehirli” olduğunu ileri süren Vance’e göre, “insanlar daha az göç istemeye devam ettiklerinde ve liderleri tarafından daha fazla göçle ödüllendirilmeye devam ettiklerinde Batı’nın tüm demokratik projesi çöküyor.”
Vance, Avrupa’nın bir diğer “kör noktasının” da güvenlik olduğunu söyledi. Avrupa’nın tüm güvenlik altyapısının, kendi hayatı boyunca, ABD tarafından sübvanse edildiğine işaret eden Başkan Yardımcısı, en azından çeyrek asır öncesine kadar, Avrupa’nın “çok canlı ordulara, en azından kendi vatanlarını savunabilecek ordulara sahip olduğunu” söyleyebileceklerini kaydetti.
Vance’e göre bugün gelinen noktada çoğu Avrupa ülkesinin makul bir savunma sağlayabilecek orduları yok. Bu bağlamda, “İngilizler bariz bir istisna, Fransızlar bariz bir istisna, Polonyalılar bariz bir istisna,” diyen Vance, bunların “kuralı kanıtlayan istisnalar” olduğunu belirtti.
Vance, “Avrupalı liderler güvenliğe radikal bir şekilde az yatırım yapmışlardır ve bu değişmelidir,” dedi.
De Gaulle’ü hatırlatan ABD’li siyasetçi, “[De Gaulle] ABD’yi seviyordu ama benim de kesinlikle kabul ettiğim gibi, Avrupa’nın ABD’nin daimi bir güvenlik vasalı olmasının Avrupa’nın da Amerika’nın da çıkarına olmadığının farkındaydı,” diye konuştu.
Avrupa’nın daha bağımsız olmasının ABD için iyi olacağını savunan Vance, “Tarihe dönüp baktığımda, İngiliz ve Fransızların Süveyş Kanalı konusunda Eisenhower ile yaşadıkları anlaşmazlıkta kesinlikle haklı olduklarını düşünüyorum,” iddiasında bulundu.
Kendisi de Irak işgaline katılan Vance, pek çok Avrupa ülkesinin Irak işgali etmemiz konusunda haklı olduğunu kabul etti ve “Açıkçası, eğer Avrupalılar biraz daha bağımsız ve biraz daha ayağa kalkmaya istekli olsalardı, belki de tüm dünyayı Irak’ın Amerika öncülüğünde işgali olan stratejik felaketten kurtarabilirdik,” dedi ve şöyle ekledi:
“Avrupalıların Amerikalılar ne derse onu yapmalarını istemiyorum. Bunun onların çıkarına olduğunu düşünmüyorum ve bizim de çıkarımıza olduğunu düşünmüyorum.”
Keir Starmer hükümetiyle bir ticaret anlaşması üzerinde “çok sıkı” çalıştıklarını söyleyen Vance, Trump’ın Birleşik Krallık’ı ve Kral’ı gerçekten sevdiğini ve hayranlık duyduğunu, daha önce de Kraliçe’yi sevdiğini hatırlattı.
Trump için, “Kendisi de bir işadamı ve [İngiltere’de] bir dizi önemli iş ilişkisi var. Ama bence bundan çok daha derin. Gerçek bir kültürel yakınlık var ve tabii ki Amerika temelde bir Anglo[Sakson] ülkesi.. Bence evet, her iki ülkenin de yararına olacak harika bir anlaşmaya varma şansımız yüksek,” dedi.
Başkan Yardımcısı, Almanları da sevdiklerini söyledi ama ABD’ye ihracatta büyük ölçüde bağımlı olmalarına rağmen, Almanya’ya ihracat yapmak isteyen pek çok Amerikan şirketine karşı oldukça sert davrandıklarını öne sürdü.
Vance, yönetimin dayanağının “adalet” olacağını söyledi ve şöyle ekledi:
“Bunun Avrupa ile pek çok olumlu ticari ilişkiye yol açacağını düşünüyorum. Ve yine, Avrupa’yı müttefikimiz olarak görüyoruz. Sadece Avrupalıların biraz daha bağımsız olduğu bir ittifak olmasını istiyoruz ve güvenlik ve ticaret ilişkilerimiz de bunu yansıtacak.”
Küresel ticaret statükosunun ABD için artık “tahammül edilemez” noktaya geldiğini savunan Vance, “Küresel ticaret sisteminin yol açtığı şey, ürün kategorileri arasında büyük ve kalıcı ticaret açıklarıdır ve ülkelerin büyük çoğunluğu ihracat fazlalarını absorbe etmek için gerçekten ABD’yi [iç pazar olarak] kullanıyor. Bu bizim için kötü oldu. Amerikalı üreticiler için kötü oldu. İşçiler için kötü oldu. Ve Tanrı korusun, eğer Amerika gelecekte bir savaşa girerse, bu Amerika’nın askerleri için kötü olacaktır,” dedi.
Siyasetçi olmadan önce kendisinin de bir risk sermayedarı olduğu hatırlatılıp piyasalarda yaşanan son çalkantıların kendi portföyünü erittiğini gördüğünde ne hissettiği sorulduğunda Vance, “Yeni bir sistemin uygulanması temelde finans piyasalarını tedirgin edecektir. Başkan bunun uzun vadeli bir oyun olduğu konusunda çok tutarlı… Elbette iş dünyasının size ne söylediğine, işçilerin size ne söylediğine, tahvil piyasalarının size ne söylediğine duyarlı olmalısınız. Bunların hepsi politikayı başarılı kılmak için duyarlı olmamız gereken değişkenler,” diyerek “politik” bir yanıt verdi.
Vance, Temel politikalarının “küresel ticaretin yeniden dengelenmesi” olduğuna işaret ederek, Başkan’ın bu konuda “çok net ve ısrarcı” olduğunu vurguladı.