Katar, üye ülkelerin karbon emisyonları, insan ve işçi hakları konusunda belirlenen kriterleri yerine getirmeyen şirketleri cezalandıracak yeni mevzuatı sıkı bir şekilde uygulamaları halinde AB’ye doğalgaz sevkiyatını durdurma tehdidinde bulundu.
Katar Enerji Bakanı Saad el-Kaabi Financial Times’a (FT) yaptığı açıklamada, herhangi bir AB ülkesinin kurumsal özen yükümlülüğü (due diligence) direktifinde belirtilen ölçekte uyumsuzluk cezaları uygulaması halinde Doha’nın bloğa sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatını durduracağını söyledi.
Yasa, AB ülkelerinin, şirketin yıllık küresel gelirinin en az yüzde 5’i oranında bir üst sınırla uyumsuzluk için para cezası uygulama yetkisi getirmesini gerektiriyor.
El-Kaabi, “Eğer Avrupa’ya giderek, elde ettiğim gelirin yüzde 5’ini kaybedeceksem, Avrupa’ya gitmeyeceğim. Blöf yapmıyorum. QatarEnergy’nin elde ettiği gelirin yüzde 5’i, Katar devletinin elde ettiği gelirin yüzde 5’i anlamına geliyor. Bu halkın parası, dolayısıyla böyle bir parayı kaybedemem ve kimse de böyle bir parayı kaybetmeyi kabul etmez,” dedi.
AB’nin yeni kurallarına şirketler tepkili
AB, kurumsal özen yükümlülüğü kurallarını bu yılın mayıs ayında kabul etmişti. Bu kurallar, şirketleri AB’nin 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma yönündeki iddialı hedefiyle uyumlu hale getirmeyi amaçlayan daha geniş kapsamlı raporlama gerekliliklerinin bir parçası.
Fakat direktif, hem AB içinde hem de dışında, kuralların çok zahmetli olduğundan ve kendilerini rekabet açısından dezavantajlı duruma soktuğundan şikayet eden şirketlerin yaygın tepkisine yol açtı.
Kimya endüstrisi kuruluşu Cefic, özen yükümlülüğüi kurallarının “önemli dava riskleri yaratacağını” ve “basitleştirme ve yük azaltma alanlarını belirlemek ve ele almak, böylece … sorumluluk maruziyetini sınırlamak için” kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
AB üyesi olmayan şirketler, blokta 450 milyon avrodan fazla net ciro elde etmeleri halinde direktif kapsamında cezaya tabi olacaklar.
Ukrayna savaşı ile birlikte Katar enerjisinin AB için önemi arttı
Dünyanın en büyük LNG ihracatçılarından biri olan Katar, Ukrayna savaşı ile tetiklenen enerji piyasalarındaki kargaşanın ardından Avrupa için giderek daha önemli bir gaz tedarikçisi haline geldi.
Avrupa ülkeleri Rus gazından vazgeçmeye çalışırken QatarEnergy Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda’ya LNG tedarik etmek üzere uzun vadeli anlaşmalar imzaladı.
El-Kaabi, 2027’den itibaren yürürlüğe girecek olan mevzuatın mevcut haliyle, kendisinin de CEO’su olduğu devlete ait QatarEnergy gibi şirketler için uygulanamaz olacağını öne sürdü.
El-Kaabi şirketin, 100.000 şirketi içeren küresel bir tedarik zincirine sahip olan grubun tüm tedarikçilerinin işgücü uygulamaları konusunda durum tespiti yapmasını gerektireceğini söyledi.
Katarlı, “Sahip olduğum büyüklük ve harcadığımız milyarlarla muhtemelen bin kişiye ihtiyacım var ya da her tedarikçiye gidip denetim yapmak için bir hizmete milyonlar dökmem gerekecek,” diye ekledi.
Katarlı bakandan uzlaşma sinyali
Ayrıca Kaabi, QatarEnergy gibi bir enerji üreticisinin, ürettiği hidrokarbon miktarı nedeniyle direktifin öngördüğü AB’nin net sıfır hedefine uyum sağlamasının da imkansız olacağını söyledi.
AB direktifi, büyük şirketlerin Paris Anlaşmasının 2050 iklim nötrlüğü hedefi ve Avrupa İklim Yasası kapsamındaki ara hedeflerle uyumlu bir iklim değişikliği azaltma geçiş planı benimseme yükümlülüğünü içeriyor.
Kaabi, mevzuatın gübre ve petrokimyasallar da dahil olmak üzere Katar’ın Avrupa’ya yaptığı tüm ihracatları etkileyeceğini ve Katar’ın varlık fonu Katar Yatırım Otoritesinin yatırım kararlarını da etkileyebileceğini söyledi.
QatarEnergy’nin LNG sözleşmelerini bozmayacağını, fakat ağır cezalarla karşılaşması halinde yasal yollara başvuracağını da sözlerine ekledi.
Kaabi, cezaların toplam küresel gelir yerine sadece Avrupa’da elde edilen geliri hedef alması halinde ise uzlaşmaya varılabileceğini öne sürdü. Yetkili, “Eğer cezanın Avrupa’ya sattığınız kontrattan elde ettiğiniz gelirin yüzde 5’i olduğunu söylerlerse, ‘Tamam, bunu değerlendirmem gerekiyor. Bu mantıklı mı?’ Ama benim toplam gelirime gelmek istiyorsanız, hadi ama, bu hiç mantıklı değil,” ifadelerini kullandı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geçen ay, durum tespiti direktifi de dahil olmak üzere bloğun yeşil finans yasalarının birçoğundan raporlama gerekliliklerini azaltacak bir “torba” mevzuat önerme sözü vermişti.