Avrupa
Kremlin’den AfD değerlendirmesi

Almanya’nın iç istihbarat servisi, aşırı sağcı AfD partisini ‘aşırılıkçı örgüt’ olarak sınıflandırdı. Kremlin bu adımı Avrupa’nın ana akım görüşlere uymayan siyasi güçlere yönelik kısıtlayıcı tavrının bir örneği olarak değerlendirdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Almanya’da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin “aşırılıkçı örgüt” olarak sınıflandırılmasını, Avrupa’nın ana akım görüşlere uymayan siyasi güçlere yönelik kısıtlayıcı tavrının bir örneği olarak değerlendirdi.
ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ise kararı ‘maskeli tiranlık’ olarak eleştirdi.
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), 2 Mayıs’ta AfD’yi ‘aşırı sağcı örgüt’ olarak sınıflandırdığını duyurdu.
BfV, partinin etnik kökene dayalı halk anlayışının, temel özgürlükçü demokratik düzenle bağdaşmadığı sonucuna vardı.
Kararın ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz, partinin yasaklanması sürecinde aceleci davranılmaması gerektiğini belirtirken, iç istihbarat servisinin bu sınıflandırma için çok detaylı bir gerekçe sunduğunu vurguladı.
AfD, 4 Mayıs’ta BfV’ye ihtarname göndererek partinin aşırılıkçı olarak sınıflandırılmasının geri çekilmesini ve bu yöndeki eylemlerin durdurulmasını talep etti.
Partiden yapılan açıklamada, BfV’den yanıt alınamadığı belirtilerek kuruma karşı dava açıldığı duyuruldu.
AfD’nin aşırılıkçı olarak sınıflandırılması kararı, partinin Almanya’daki popülaritesine dikkat çeken ABD’de de eleştirildi. Daha önce Federal Meclis seçimleri öncesinde partiye destek veren Elon Musk, AfD’nin yasaklanmasının”demokrasiye saldırı” olacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Alman makamlarının istihbarata ‘muhalefeti gözetlemek için yeni yetkiler’ verdiğini öne sürdü.
Rubio, “Bu demokrasi değil, maskeli tiranlıktır. Gerçekten aşırılıkçı olan, son seçimlerde ikinci sırayı alan popüler AfD partisi değil, AfD’nin karşı çıktığı ölümcül açık kapı göçmenlik politikasıdır. Almanya rotasını değiştirmeli,” ifadesini kullandı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı ise bu eleştirilere “Bu demokrasidir,” yanıtını vererek, kararın dikkatli ve bağımsız bir soruşturmanın sonucu olduğunu vurguladı.
Bakanlık açıklamasında, “Son sözü bağımsız mahkemeler söyleyecektir. Tarihimizden çıkardığımız ders, sağcı aşırılığın durdurulması gerektiğidir,” denildi.
Almanya’da AfD’nin yasaklanması tartışmaları yıllardır devam ediyor.
Partinin aşırı sağcı tutumu nedeniyle diğer siyasi güçler AfD ile koalisyon kurmama kararı almıştı.
Buna rağmen AfD popülaritesini artırmaya devam ediyor. Şubat ayındaki Federal Meclis seçimlerinde parti, tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşarak Hristiyan Demokrat Birlik/Hristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) ittifakının ardından ikinci sırayı aldı.
Geçen ay yapılan Ipsos anketine göre, AfD’nin popülaritesi yüzde 25’e ulaşırken, CDU/CSU yüzde 24, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise yüzde 15 seviyesindeydi.
Öte yandan, AfD’nin aşırılıkçı olarak sınıflandırılmasının ardından yapılan Insa anketine göre, Almanların neredeyse yarısı (yüzde 48) partinin yasaklanmasını destekliyor.
Almanya, AfD partisini resmen ‘aşırılıkçı’ olarak sınıflandırdı