Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, 3 Mayıs sabahı kent genelinde insansız hava aracı uçurmanın yasaklandığını duyurmuştu.
Başlangıçta standart bir önlem kararı olarak değerlendirilen bu duyurunun sebebi, aynı günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkacaktı.
Aktarılan haberlere göre, 3 Mayıs gecesi Kremlin’e iki drone ile saldırı girişimi düzenlendi.
Bu gelişme, savaşın Rusya içine yayılmakta olduğu tezlerini güçlendiren bir diğer olaydı.
Kremlin, saldırıları ‘planlı terör eylemi ve Putin’e yönelik suikast girişimi’ olarak nitelendirirken, Rusya liderinin saldırı girişimi esnasında Kremlin’de olmadığını da ekledi. Açıklamaya göre Putin, saldırı sırasında Moskova’nın hemen dışındaki Novo-Ogarevo konutundaydı.
Olaya ilişkin ortaya çıkan görüntülerde, drone’un Kremlin’deki kubbelerden birinin hemen üzerinde patladığı görülüyor. Rus makamları ayrıca, drone’lara elektronik harp ekipmanlarıyla müdahale edildiğini açıkladı. Ortaya çıkan görüntülerde, Senato Sarayı’nın üzerinde bulunan kubbenin alev aldığı görülüyor.
Ukrayna lideri Zelenskiy dahil, Kiev yetkilileri ise saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.(1)
Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Mihailo Podolyak, saldırıyı ‘yerel grupların düzenlemiş olabileceğini’ söyledi ve “Rusya’da bir şeyler oluyor, ancak Ukrayna drone’ları olmadan” dedi.(2)
Zelenskiy ise, Putin’e ya da Moskova’ya saldırmadıklarını, kendi bölgelerini savunmaya devam ettiklerini açıkladı.
Öte yandan, bu saldırının ‘Rusya’nın Ukrayna’ya daha geniş kapsamlı saldırması için Rusya tarafından düzenlendiği’ de olayın ardından öne sürülen iddialar arasında.
Saldırıyla ilgili bilgilendirmede bulunan Kremlin Sözcüsü Peskov ise, “Böyle saldırılara ilişkin kararlar Kiev’de değil, Washington’da alınıyor. Kiev sadece kendisine söyleneni yapıyor” açıklaması,(3) ile saldırının sorumlusunu işaret etti.
Peskov’un ‘saldırının Putin’in çalışmalarını ve 9 Mayıs programını etkilemeyeceğini’ açıklaması ise, gözleri 9 Mayıs Zafer Günü törenlerine çevirdi.
Ukrayna’da Kremlin için drone yarışması
Zira, Ukrayna, drone ve 9 Mayıs’ı yan yana getirmek, Ukrayna tarafının başlattığı bir ‘drone’ yarışmasını hatırlatıyor.
Ukrayna güçleri, Rusya içindeki bu tür saldırılarla hem Rus kamuoyunu korkutmaya, hem de savaş alanını genişletmeye çalışıyor. Rusya sınırları içinde son dönemde artan (Tatarskiy cinayeti de dahil olmak üzere) saldırıların, beklenen Ukrayna karşı saldırısıyla bağlantılı olması ihtimali hiç uzak değil.
9 Mayıs etkinlikleri de ucunda 500 bin dolardan fazla bir para ödülü vaat edilen bir yarışmayla gündeme getirilen bir hedef.
Nisan ayının başına dönelim…
Ukraynalı Monobank’ın kurucusu ve ‘Dovbuş’ drone’larının üreticisi olan, Ukraynalı finans baronu Vladimir Yatsenko, Nisan ayının başında 9 Mayıs’ta Kızıl Meydan’a İHA indirecek bir ekibe 20 milyon Grivnalık ödül verilecek bir yarışma başlattığını açıkladı.(4)
Katılımlara ilişkin sunulan şartlardan en önemlisi, İHA’ların kanatlarında Ukrayna yanlısı bir slogan yazılmasıydı.
Yatsenko, Dovbush insansız hava aracının da Moskova’ya uçacağını, ancak yarışmayı açan kişi olarak ‘haksız rekabet’ olmaması için Dovbuş drone’larının yarış dışı uçacağını söylemişti.
Yatsenko ayrıca, açtığı yarışma hesabında, kazanana vaat ettiği 20 milyon grivnayı koydu ve ‘Kızıl Meydan’da Ukrayna İHA’sı görmek isteyen herkesin’ bağışlarına açtı. Focus portalına göre, 6 Nisan’dan bu yana, insanlar bankaya ödüle ek olarak 214.5 bin grivna havale etti.
Yatsenko ayrıca, yarışmaya Rusya içinden de katılmak isteyenlerin bulunduğunu iddia ediyor.(5)
Kremlin’e yönelik başarılı bir saldırı ihtimalinin Ukrayna’nın iştahını kabarttığı bir gerçek. Bu, hem Rusya’da artacak güvenlik kaygıları, hem de savaş cephesinin Rus başkentine kadar genişletildiği algısını oluşturmak açısından kritik. Geleneksel hava savunma sistemlerini kolayca aşabilen drone’lar ise, savaş alanlarının yeni gözdesi.
Öte yandan, Ukrayna yönetimi, Kırım başta olmak üzere savaşı Rusya sınırları içine taşıma konusunda da oldukça hevesli. Bu amaçla yürütülen çalışmalarda, öne çıkan gruplardan bir diğeri ise Kırım merkezli olduğu iddia edilen ‘Ateş Grubu’.
Üyeleri Rus ordusunda bulunan Tatarlardan oluştuğu iddia edilen ‘Ateş Grubu’nun, ‘Kırım’ın özgürlüğü için Rus ordusuna içeriden sabotaj eylemleri’ düzenlediği öne sürülüyor.(6)
Ateş Grubu, daha önce Kırım’da bir askeri depoda yaşanan patlamayı üstlenmiş ve Sivastopol’deki bir donanma hastanesinde iş bulup 13 Rus askerini öldürdüklerini iddia etmişti. Ancak, grubun yayınladığı ölüm listesinde yer alan isimlerin gerçekte var olmadıkları ortaya çıkmıştı.
Rus hacker grupları, Ateş Grubu’nun gerçekte var olmadığını ve Telegram kanalının Ukrayna ordusu psikolojik savaş birimi tarafından kullanıldığını iddia ediyor. Grubun Ukrayna ordusu tarafından yönetildiği ve koordinatörü olarak tanınan ‘Kırım Tatarı Aysu’nun gerçekte Psikolojik Operasyonlar Merkezi’nin bir çalışanı olan Valeria Olegovna Salogub isimli bir Ukraynalı olduğu ortaya çıkarılmıştı.
Ateş Grubu, son olarak Telegram hesabından yaptığı paylaşımda “Raşistler için son 9 Mayıs”(7) ifadelerini kullandı. Daha öncesinde de, grup, ‘giderek daha fazla hücre kurduklarını’ ve ‘Tataristan ile Sibirya’ hücrelerini de kurduklarını açıklamıştı.(8)
Gerek son dönemde Rusya içinde faaliyetleri artan paramiliter muhalif gruplar, gerekse drone saldırıları türünde organize edilen ‘şok saldırıları’, gerekse Darya Dugina ve Vladlen Tatarskiy gibi isimlere düzenlenen suikastlar, Ukrayna güçlerinin Rusya içinde ağırlıklı olarak simgesel hedeflere yöneldiğini gösteriyor.
Simgesel hedeflere düzenlenecek ‘başarılı’ saldırılar ve Rusya içinde yaratılması beklenen infial ise aynı zamanda Ukrayna açısından başka bir ‘büyük getiriye’ de hizmet edecek: Batı silah sevkiyatlarının devamı.
Dolayısıyla, ‘programın iptal edilmediği’ açıklanan 9 Mayıs tarihi, elektronik harp zemininde bir meydan okumaya sahne olacak.