Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın ikinci “barış zirvesine” katılmayacağını açıkladı. Lavrov, zirvenin Rusya’ya ültimatom sunmak amacı taşıdığını öne sürdü. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in açıklamalarına da değinen Lavrov, Moskova’nın yalnızca somut gerçeklere güvendiğini vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın “barış zirvesine” katılmayı düşünmediğini belirtti.
Ekim ayında ikinci “barış zirvesinin” hazırlıkları için oturumlar düzenlendi. Lavrov, TASS’a verdiği mülakatta, “Rusya’yı bu zirveye davet etmek istiyorlar, anladığımız kadarıyla bize bir ültimatom sunmak için. Birçok kez açıkladım, ‘barış zirvesine’ katılmayı düşünmüyoruz,” dedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in, kaybedilen toprakların geri alınmasının mümkün olmadığını kabul etmesine rağmen, Rusya’nın açıklamalara değil, gerçeklere inandığını ifade eden Lavrov, “Bu gerçekler, Kiev’in Zelenskiy’in ‘1991 sınırları içinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması’ hedefini içeren formülden vazgeçmediğini gösteriyor,” diye konuştu.
Lavrov, Zelenskiy’in kaybedilen toprakların güç kullanılarak geri alınamayacağını kabul etmesine dair şu yorumu yaptı: “Zelenskiy’in bu kamuoyu açıklamasıyla ne demek istediğini tahmin etmek mümkün değil. Bu şahıs sürekli bir şeyler söylüyor. Açıkçası, artık takip etmiyoruz.”
Ayrıca Lavrov, özel askeri harekatın hedeflerinden birinin Ukrayna’nın tarafsız statüsünü sağlamak olduğunu hatırlatarak “Bu konuda ittifak üyeleri arasında bir birlik yok,” diye ekledi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna ve Batı’nın ateşkes konusundaki müzakerelerini çıkmaz bir yol olarak görüyor. Lavrov, daha önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile çatışmanın çözümüne yönelik yaklaşımlarını dile getirdiğini hatırlatmıştı.
Bakan, bu önerilerin uygulanmasının çatışmaları sonlandırarak adil anlaşmalara varılmasını sağlayabileceğini düşünüyor.
İsviçre’de 90 ülkenin katılımıyla düzenlenen ve Rusya’nın yer almadığı ilk “barış zirvesi”, Ukrayna’daki durumu iyileştirmeye yardımcı olmadı. Batılı büyük devletler zirveye liderlerini gönderirken, diğer ülkeler böyle bir adım atmaktan kaçındı.