Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin ‘tüm inanç ve milletlerden’ sivillerin güvenliği için çalıştığını vurgulayarak İsrail’i kayıran bir tutum takındığı suçlamalarına karşı kendini savundu.
Euractiv’in elde ettiği bir iç yazışmada Leyen, ‘bu çok zor ve duygusal gelişmelerle ilgili görüş ve duygularını paylaşan meslektaşlarına teşekkür etmek istediğini’ belirtti. Leyen’in bu memorandumu, 850 kadar AB yetkilisinin 21 Ekim Cuma günü Komisyon başkanının AB’den İsrail’e ‘koşulsuz destek’ sözü vermesine itiraz eden bir mektup göndermesinin ardından geldi.
Leyen, “Ortadoğu’da meydana gelen trajik olaylar hepimiz için derin bir endişe ve üzüntü kaynağıdır. (…) Aynı zamanda, bu çatışmada hayatını kaybeden her inançtan ve her milletten masum insanların yasını tutuyoruz,” diye yazdı. Başkan, ‘[AB personelinin] endişelerini ve önerilerini dinlemeye hazır olduğunu’ söyledi.
Memorandumda ayrıca, “Bu krizin başlangıcından itibaren, ayrım gözetmeyen terör saldırılarından etkilenen TÜM insanların acılarını hafifletmek için gece gündüz çalıştık,” denildi.
Leyen notunda AB’nin Gazze’ye insani yardımı üç katına çıkardığını ve Filistin halkına çok ihtiyaç duyulan desteği sağlamak üzere bir hava köprüsü organize ettiğini yazdı.
Arras ve Brüksel’deki cihatçı saldırılara atıfta bulunarak ‘tüm Avrupalılar için zorlu zamanlardan’ bahseden Leyen, ‘Yahudi, Müslüman, Hıristiyan ya da herhangi bir dine mensup olmayan meslektaşlarının kim oldukları ve inandıklar şeyler nedeniyle kendilerini savunmasız hissettiklerini’ savundu.
AB personeline gönderdiği iç yazıda Leyen, ‘bölgedeki delegasyonlarda görev yapan meslektaşlarının çok zor güvenlik ve duygusal koşullar altında çalıştıklarını’ da belirtti.
“Avrupa’nın her zaman insanlığın ve insan haklarının yanında olacağı konusunda sizi temin etmek istiyorum,” diye yazan Leyen, AB’nin ‘bu savaştan etkilenen sivillere acil insani yardım sağlamak üzere çabalarını iki katına çıkaracağını’ da sözlerine ekledi.
Leyen amacın ‘kısa bir süre önce Avrupa Konseyi tarafından da teyit edildiği üzere, iki devletli çözüm temelinde bölgeye istikrar ve kalıcı bir barış getirilmesine yardımcı olmak’ olduğunu kaydetti.