Daha önce Bloomberg’e verdiği mülakatta, başkan olduğu takdirde JPMorgan CEO’su Jamie Dimon’ı Hazine Bakanı olarak düşündüğünü söyleyen Donald Trump ile ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı.
New York Post için yazan Charles Gasparino’nun verdiği bilgilere göre, Trump Hazine’nin başına ünlü küresel yatırım yönetimi şirketi BlackRock’un CEO’su Larry Fink’i getirmeyi düşünüyor.
Gasparino, Trump’ın Dimon’ın ismini vermesine rağmen, “Bana söylenene göre sevdiği, saygı duyduğu ve konuştuğu kişi gerçekten de Fink’miş,” diye yazdı.
NYP yazarı, “duyguların karşılıklı olduğunu” ileri sürdü ve Trump-Fink ilişkisini yakında çıkacak kitabında ayrıntılandıracağını söyledi.
Trump’ın ilk başkanlığı sırasında Fink, Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) yatırımları konusunda bastırıyordu fakat bir şekilde Trump’ın ekonomi danışma konseyine atandı.
BlackRock yıllarca Trump’ın yatırım portföyünü yönetti ve Trump, firma tarafından “küresel sabit gelirli çok stratejili bir hedge fonu” olarak tanımlanan BlackRock Obsidian Fund’a yatırım yaptı.
Trump 2017 yılında Dimon’un da aralarında bulunduğu bir grup CEO’yu Beyaz Saray’a davet ettiğinde, hemen Fink’in orada olup olmadığından bahsetmişti.
Trump, “Larry Fink’in burada olduğunu görüyorum, Larry Fink nerede? Larry benim için harika bir iş yaptı. Paramın çoğunu o yönetti. Size söylemeliyim, bana harika getiriler sağladı,” demişti.
Gasparino, “BlackRock’ın Donald’la hâlâ iş yapıp yapmadığını bilmiyorum (BlackRock’tan bir yetkili bu köşe yazısı hakkında yorum yapmadı; Trump’ın kampanyası da yorum yapmadı) fakat konuyla ilgili ilk elden bilgi sahibi olan birinin bana söylediğine göre bu ilişki sessiz de olsa hâlâ devam ediyor,” diye yazdı.
Yazara göre bu ilişkinin sessizce devam etmesi anlaşılır, çünkü Fink, Barack Obama’ya kadar uzanan Demokrat başkanların Hazine Bakanı olarak lanse edilen, uzun süredir Wall Street’te çalışan bir Demokrat.
“Fink’in adamları”nın “Biden Beyaz Saray’ının her yerinde” olduğunu ileri süren Gasparino, Fink’in kendi sözleriyle “gururlu bir küreselci” olduğunu ve şirketinin bir zamanlar ESG’ye verdiği güçlü destek nedeniyle sağ-muhafazakâr kesim tarafından sık sık kötülendiğini hatırlattı.