AVRUPA

Orban: Rusya savaşı kaybetmeyecek

Yayınlanma

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Kasım ayı sonunda İsviçre’den yayın yapan Die Weltwoche dergisinin kuruluş yıldönümü etkinliğinde bir konuşma yaptı.

Russia Today’in aktardığına göre, Orban’ın ‘Avrupa’nın kendi kaderini tayin hakkından vazgeçtiği’ yönündeki iddiası, Avrupa Birliği’nin geleceğinin tartışıldığı koridorlarda yankı buldu. Macar liderin, Avrupa Komisyonu’nun ‘gerekli yönetişim zekâsından yoksun’ bir siyasi organa dönüştüğü eleştirisi de ‘kararlı bir liderlik özlemi çekenlerin’ duygularını yansıtıyor.

Başbakan, ‘güçlü ve yetenekli siyasetçilerin’ Avrupa siyasetine geri dönmesi için de çağrı yaptı. Orban’a göre bu tip liderlerin yokluğu, liderlik ve karar alma süreçlerinde ‘bürokratların dolduramayacağı’ bir boşluk yarattı.

Orban, Avrupa’nın kendisini ‘özerkliği azalmış’ bir durumda bulduğunu ve dünya GSYİH’sindeki payının azaldığını ileri sürdü. Orban’a göre 2030 yılına gelindiğinde, Almanya’nın küresel ilk on sıralamasında yer alan tek Avrupalı temsilci, üstelik o da alt sıralarda, olması bekleniyor.

Göç krizine de değinen Orban, Merkel’in ‘açık kapı’ politikasına karşı olduğunu hatırlatarak güç kullanımı, tel örgü ve sınır kontrolünü savundu. RT’ye göre Orban, Macaristan’ın sadece kendi sınırlarını değil Avrupa’nın sınırlarını da koruma kararlılığını vurguluyor.

Macar lider, eleştirel bir değerlendirmeyle Avrupa Birliği’nin eksikliklerine dikkat çekerek birliğin genişleme sürecinin karmaşıklığı ve bölgesel çatışmaları etkin bir şekilde yönetme konusundaki yetersizliğini vurguladı.

Orta Avrupa’nın ‘liberalizm’den kopuşu: ‘Macar modeli’

Macaristan’ın başını çektiği Orta Avrupa’yı ‘liberal hegemonya’dan, koalisyon savaşlarından ve ‘göçün tuzaklarından’ kurtulmuş bir bölge olarak konumlandıran Orban, ‘Macar modeli’ olarak adlandırdığı, refah programından (welfare) ziyade istihdam programına (workfare) öncelik veren bir iktisadi ve toplumsal plan ortaya koydu. 

RT’nin yorumuna göre, Orban’ın ‘yasadışı göçe’ ve Macaristan’ın yeterli AB desteği alamamasıyla daha da ağırlaşan mali yüklerine karşı ‘kararlı savunması’, dış baskılara karşı ‘ulusal özerkliği’ koruma taahhüdünü yansıtıyor.

Jeopolitiğe pragmatik yaklaşım

Orban’ın anlatısının en ilgi çekici yönlerinden birinin ‘jeopolitiğe pragmatik yaklaşımı’ olduğunu savunan RT, ABD’de siyasi bir değişim olması halinde Avrupa’nın olası karışıklıklara hazırlıklı olması gerektiğini kabul etmesinin, ‘sürekli gelişen küresel satranç tahtasına dair incelikli bir anlayışın’ altını çizdiğini ileri sürüyor.

Konuşmasında Orban, Avrupa’yı karmaşık jeopolitik dokunun farkında olarak Ukrayna savaşına tepkisini yeniden gözden geçirmeye çağırdı; çatışmanın ‘yerelleşmesi’ gerektiğini, fakat bunun yerine küreselleştiğini ve bunun herkes için kötü olduğunu kaydetti.

Orban’ın Ukrayna çatışmasına ilişkin değerlendirmesine ‘pragmatik bir gerçekçiliğin damga vurduğunu’ söyleyen RT, Macar liderin, “Artık Ukrayna’nın savaş alanında kazanamayacağı çok açık. Rusya da kaybetmeyece,” dediğini aktarıyor.

Orban, jeopolitik karmaşıklıkların kabulü olarak ‘stratejilerin yeniden değerlendirilmesi ve özellikle de Moskova ile diyaloğun teşvik edilmesi’ çağrısında bulundu.

Orban batı dünyasını, kınama yarışına girmek yerine, modern Rusya’yı anlamaya ve istikrarı tesis etmede güvenliğin önemini tanımaya davet etti.

Orban, Çin bağlamında Macaristan için önemli bir fırsat olarak algıladığı şeyin altını çizdi. Pekin’le işbirliğinin gerekliliğini vurguladı ve Çin’in Avrupa ekonomisinden ayrılması fikrine katılmadığını hatırlattı.

Macar lider Trump’ı istiyor

Orban konuşmasında eski ABD Başkanı Donald Trump’a olan desteğini bir kez daha dile getirdi.

“Trump yanlısıyım,” diyen Orban, Trump’ın ana akım siyasi akımlara karşı direncine vurgu yaparak, “Sadece ölü balıklar akıntıya kapılır, Trump bu değil,” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version