Avrupa
Orbán’ın vetoları AB’yi 7. maddeye itiyor

Macaristan’ın Ukrayna’ya yönelik AB desteğini sürekli engellemesi, Birlik içinde yeni planları beraberinde getirdi. AB üye ülkeleri, Macaristan’ın AB anlaşmasının 7. maddesi uyarınca oy haklarının askıya alınması seçeneğini her zamankinden daha ciddi bir şekilde değerlendiriyor. Bu adımın atılması zor olsa da, Macaristan üzerindeki baskı artıyor.
Macaristan’ın Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya yönelik desteğini engelleme çabaları, Birlik ile ilişkilerinde bir hesaplaşmayı tetikleme noktasına geldi.
Macaristan, Rusya’ya karşı AB yaptırımlarını defalarca engellemeye çalıştı ve sonunda geri adım attı.
Ancak, Ukrayna’ya askeri yardım sağlayan diğer AB ülkelerine geri ödeme yapmak üzere ayrılan 6 milyar avroluk fonun serbest bırakılmasını veto etti ve Kiev’e destek veren iki AB deklarasyonunu imzalamayı kesin bir dille reddetti.
Bu engellemeler karşısında AB üye ülkeleri, Macaristan’a karşı nihai yaptırım olarak görülen, AB anlaşmasının 7. maddesi uyarınca oy haklarının kaldırılması seçeneğini her zamankinden daha ciddi bir şekilde değerlendiriyor.
Bu fikir henüz erken aşamada olsa da, The Guardian gazetesine konuşan konuya vakıf kaynaklar, kalan 26 üyenin oybirliği gerektiği için bu adımın gerçekleşmesinin zor olduğunu düşünüyor.
Daha önceki bir hükümet döneminde Polonya da bu tür bir vetoyu kullanmıştı; şimdi ise Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun bu kartı elinde tuttuğu görülüyor.
Avrupa Parlamentosu, 7. madde prosedürünü 2018’de başlatmış ancak üye ülkeler arasındaki tereddüt nedeniyle süreç ilerleyememişti.
Fakat durum değişiyor. Macaristan’ın 2010-2011’de yargı bağımsızlığına yönelik ilk “çok önemli ihlalleri” ortaya çıktığından beri işlerin değiştiğini belirten Macaristan’ın 2010-2014 yılları arasındaki AB Komiseri László Andor, “Şimdi çok yoğun bir hissiyat var,” dedi.
Andor, “Neden mi? Zira Orbán, Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunluğunun hayati önemde gördüğü konularda engelleyici davranıyor,” diyerek Ukrayna konusuna işaret etti.
Bazıları, Macaristan’ın Rusya’ya karşı yaptırımların uzatılmasını veto etmeye kalkışması durumunda bir hesaplaşmanın yaşanacağını düşünüyor.
Bu yaptırımlar, AB içinde tutulan 210 milyar avroluk Rusya Merkez Bankası varlığının dondurulması dahil olmak üzere, savaş ekonomisini kısıtlamayı amaçlayan geniş bir önlem yelpazesini kapsıyor.
Bu varlıkların kârları Ukrayna’nın savaş çabalarını finanse etmek için kullanılırken, anaparanın ülkenin nihai yeniden inşası için hayati önem taşıdığı görülüyor.
Fakat bu önlemlerin 31 Temmuz’a kadar oybirliğiyle yenilenmesi gerekiyor.
İsmi belirtilmeyen üst düzey bir AB yetkilisi, “ABD’nin desteğini hissetselerdi, engelleyeceklerinden oldukça eminim,” ifadesini kullandı.
Aynı yetkili, “Bu çok büyük olurdu: temelde onları kelimenin tam anlamıyla değil ama fiilen Birlik dışına iterdi,” diye ekledi.
Diplomatlar, Macaristan’ın veto tehditlerinden her zaman geri adım atmış olmasından teselli buluyor.
Diğer yandan Avrupa Parlamentosu’nun Macaristan ve hukukun üstünlüğü konusundaki çalışmalarına liderlik eden Hollandalı AP Milletvekili Tineke Strik, “Üye ülkeler gerçekten Orbán’dan bıkmaya başlıyor,” dedi.
Strik, 7. madde prosedüründe oy haklarının askıya alınmasından daha hafif eylemleri de içeren bir adım atmaya “hazır görünen” 19 hükümet olduğunu saydığını belirtti.
Ancak, “geri kalan üye ülkeleri nasıl ikna edeceklerine dair bir stratejileri” olmadığını da sözlerine ekledi.