AVRUPA

Politico: Bazı AB ülkeleri Trump’ın dönmesi için can atıyor

Yayınlanma

Politico’da yer alan habere göre bazı Avrupalı yetkililer, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın zaferinin, Avrupa Birliği’nin savunmasını güçlendirmek ve Çin’e karşı sertleşmek için ihtiyaç duyduğu şey olabileceğini düşünüyor.

Üst düzey bir AB diplomatı, “Trump’ın dönüşü, pandemi ya da Ukrayna’daki savaşın ardından yaşanan enerji krizi gibi, AB’nin ilerlemesini sağlayacak faydalı bir şok olacaktır” dedi.

Politico’ya göre birçok AB diplomatı ve AB yetkilisi tarafından gizli olarak paylaşılan bu görüş, Cumhuriyetçi adaya ya da onun politika önerilerine duyulan sevgiden kaynaklanmıyor. 

“Trump’ın baskısı AB’nin bölünmüşlüğünü ortadan kaldırabilir” beklentisi

Bununla birlikte, altı AB diplomatı ve yetkilisinin aktardığına göre, ikinci bir Trump dönemi, bölünmüş AB’nin bölünmelerinin üstesinden gelmek ve bir blok olarak ilerlemek için ihtiyaç duyduğu “acı ilacı” verecek.

Habere göre, Trump’ın başkanlığının AB’ye karşı o kadar düşmanca olacağı düşünülüyor ki, bloğun savunma harcamalarını artırmaktan, teknoloji sektörünü güçlendirmekten ve Çin politikasını netleştirmekten başka çaresi kalmayacağı ileri sürülüyor.

Yine de yetkililer Trump’ın liderleri azarladığı, Brüksel’i “cehennem çukuru” olarak adlandırdığı ve bloğa karşı bir ticaret savaşı başlattığı ilk dönemine dair “acı hatıraları” olduğunu söylüyorlar.

Trump’ın olası başkanlığının Avrupa’da değişimi teşvik edebileceği en belirgin alan savunma ve Ukrayna savaşı. Eski başkan Avrupa’yı NATO aracılığıyla ABD’nin askeri korumasına ücretsiz sahip olmakla suçlamaktan çekinmiyor ve Washington’u ittifaktan tamamen çıkarmakla tehdit ettiği bildiriliyor.

Ukrayna savaşı ve savunmada ortak borçlanma konusu gündemde

Ukrayna savaşına gelince, Trump yeniden seçilmesinin ertesi günü çatışmayı sona erdireceğini söyledi. Beyaz Saray’a dönmesi halinde Trump yönetimi Avrupa üzerindeki “yük paylaşımı” baskısını ittifakın kurulduğu 1949 yılından bu yana görülmemiş ölçüde artırabilir.

Bazı Avrupalı yetkililere göre bu mükemmel bir şey. Bir AB yetkilisi, “Trump savunma finansmanı konusunda farkındalık yaratmaya yardımcı olur ama bu tartışmayı değiştirmek için gerçek bir şok etkisine ihtiyacımız var. Ukrayna için bir barış planı üzerinde anlaşmaya varılması bu tartışmayı tamamen sarsacaktır,” dedi.

AB diplomatlarından biri, “Bazen 3. Dünya Savaşının eşiğindeymişiz gibi görünen bu atmosferde, [Trump] savaşlardan daha çok kaçınıyor gibi görünüyor,” diye ekledi.

Bunun yanı sıra, Almanya ve Hollanda gibi mali yönden tutumlu ülkelerin karşı çıktığı savunma eurobondları için bastıranlar, Trump’ın ikinci kez başkan olmasının bu ülkeleri pandeminin yaptığı gibi harekete geçirebileceğini ve ortak borçlanmayı kabul etmeye zorlayabileceğini umuyor.

Buna karşılık bir AB diplomatı Harris’in zaferinin “[ortak borçlanmanın] öldüğünü söylemek için bu fikre karşı çıkanların eline daha fazla koz vereceğini” savundu.

AB’nin sermaye piyasaları birliğini eski başkan sağlayabilir

Benzer bir mantık Avrupa’nın tek pazarını uyumlulaştırma ve kötü durumdaki ekonomisini canlandırma yönündeki uzun süredir durmuş olan girişimleri için de geçerli.

Örneğin Draghi raporunda, ABD ve Çin’in daha da gerisine düşmekten kaçınmak için bloğun pazarlarını birleştirmesi ve sanayi kapasitesine büyük yatırımlar yapması gerektiğini savunuluyor.

Fakat AB pazarını, özellikle de finans sektörünü uyumlu hale getirecek reformlar, on yıllık müzakerelere rağmen hiçbir zaman ilerleme kaydedemedi.

Bu yetkililere göre Trump’ın yeni bir dönemi, isteksiz ülkeleri nihayet bankaları ve borsaları üzerinde ortak gözetimi kabul etmeye zorlayan bir katalizör olabilir.

Bir yetkili, “Draghi raporunu okumaktan Draghi raporunu uygulamaya nasıl geçersiniz? İşte bu noktada Trump işleri belli bir yöne doğru itebilir,” dedi. 

Ticaret konusunda Trump’ın geri dönüşü de aynı şekilde değişimin itici gücü olabilir ve bloğu Fransızların savunduğu daha korumacı bir yaklaşıma doğru itebilir.

Trump’ın dönüşü, Berlin’deki “Çin güvercinlerinin” direnişini kırabilir

Trump’ın dönüşüne sessizce karşı çıkmayan bir başka kitle de “Çin şahinleri.”

ABD’nin işaret ettiği siber güvenlik endişeleri nedeniyle birçok Avrupa ülkesinin Çinli telekom devi Huawei ile sözleşmelerini feshetmesine yol açan da Trump yönetiminin baskısıydı.

Özellikle Almanya, Pekin’in otomobil endüstrisine misilleme yapabileceği korkusuyla Huawei konusunda Çin ile karşı karşıya gelmekten kaçındı. Ülke bu yılın başlarında Huawei’yi ağlarından çıkarmayı kabul etti, fakat uygulama gününü beklenenden daha ileri bir tarihe erteledi.

Üst düzey bir AB yetkilisi “[Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula] von der Leyen açıkça Çin’e karşı daha sert bir yaklaşım istiyor fakat başta Almanya olmak üzere tereddütlü üye devletlerin direnciyle karşılaşıyor. Başka bir Trump yönetiminden gelecek küçük bir baskı ona zarar vermekten ziyade yardımcı olacaktır,” iddiasında bulundu.

Çok Okunanlar

Exit mobile version