GÖRÜŞ

Rusya ‘MİT’in operasyonlarını ifşa etmeye’ mi başladı?

Yayınlanma

Rusya merkezli ‘Nezavisimaya Gazeta’ gazetesinin istihbarat ve askeri konulara değinilen haftalık ekinde, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) 6 Şubat depremlerinin ardından ‘psikolojik etki operasyonu’ (PSYOP) düzenlediği iddia edildi.

Voyennoye Obozreniye adlı ekte ‘Türk istihbaratı depremin ardından psikolojik operasyon yürüttü’ başlıklı, Vasiliy İvanov imzalı bir yazı yer aldı. Yazıda operasyonun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘popülaritesini artırmak için’ düzenlendiği savunuldu.

Gazeteye göre, MİT Başkanı Hakan Fidan tarafından yürütülen bu operasyon, depremin ikinci gününde başlatılmıştı.

Yazıda operasyonun ‘Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyasının ana teması olan İslamcı ve milliyetçi anlatıya odaklandığı’ iddia ediliyor.

Ayrıca, MİT’in ‘medyadaki ajanlarına’ deprem kayıplarının ‘kötü inşaat ve hükümetin gerekli yükümlülüklerinin uygulanmaması’ gibi gerekçeler yerine ‘kadere ve Allah’ın işine’ bağlanması talimatı verdiği öne sürülüyor.

Enkaz kurtarma çalışmaları sırasında televizyonlarda sıkça izlediğimiz ve tartışma konusu olan tekbirlere de değinilen yazıda şunlar da söylenmiş:

“TV kameraları enkaz altında mahsur kalan insanları çeken kurtarma ekiplerini filme alırken dikkat çekici bir şekilde dini sloganlar atıldı. Operasyon planına göre, halka açık bir dini slogan gösterisinin laik muhalefet bloğundan eleştirel bir tepki alması gerekiyordu. Bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işine yarayacaktı.”

Ümit Özdağ’a ‘MİT ajanı’ dendi

Hükümetin ‘Sela okutma’ hamlesinin de konu edildiği yazıda ‘MİT’in diyaneti de seferber ettiği’ ileri sürülerek, ‘Selanın yalnızca cuma günleri okunması geleneğinin ilk olarak 15 Temmuz’dan sonra kırıldığı’ hatırlatılıyor.

Yazar İvanov ayrıca, Doğu Perinçek’in Amerikan gemisi üzerinden başlattığı kampanyaya, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Bu konuda biz karar veririz” açıklamasına, Cihat Yaycı’nın “Kurtarma ekipleri arasında ajan olabilir” çıkışına, ‘Erdoğan’ın sırdaşı’ diye nitelenen Metin Külünk’ün ‘Hıristiyan Misyonerler’ açıklamasına yer veriyor.

Yazarın ‘uzun süredir MİT ajanı olan aşırı sağ Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ’ ifadelerini kullanması dikkat çekiyor. Bunun yanında partinin göçmenler üzerinden deprem bölgesinde yürüttüğü dezenformasyon kampanyasına işaret ediliyor.

Hatta Özdağ’ın faaliyetleri için ‘MİT’in deprem tartışmalarını kontrol altına almak için oynadığı son kart’ nitelemesi kullanılıyor.

Rus basını ve Kremlin’in eğilimini ne kadar yansıtıyor?

Bu yazının ardından, başını kamuoyunda ‘FETÖ’nün Rusya imamı’ diye tanınan Kerim Has’ın çektiği bazı yorumcular, ‘Rus basını MİT ifşalarına başladı’ türünde analizler kaleme almaya başladı.

 

Öte yandan, Nezavisimaya Gazeta her ne kadar dikkat çekici bir yayın organı olsa da, bu gazetenin ekinde yer alan analizlerin ‘Rus basınının’ veya Kremlin’in eğilimini ne kadar yansıttığı tartışmalı.

Bunun yanında, MİT’in böyle bir psikolojik operasyona girişmesi de Türkiye siyasetini yakından takip eden kimsenin şaşkınlıkla karşılamayacağı bir şey olurdu. Hükümete yakın medya organları, çok uzun süredir devlet eliyle yürütülen psikolojik operasyonların icra sahası durumunda. Ancak yazıda anlatılanlar nihayetinde birer ‘iddiadan’ ibaret.

Yazının geri kalanı ise depremler sürecinde yaşananların derlemesi niteliğinde.

Yani özetle, Kremlin yönetimi bir ‘ifşa serisine’ başlamış olsaydı, bunu Nezavisimaya Gazeta’nın haftalık ekinde değil, daha üst düzey bir basın veya yönetişim organından ve daha açık, somut verilerle görebilirdik.

Bunun için, 2015’te Türkiye ile IŞİD arasındaki petrol ticaretini ifşa eden uydu görüntülerini bizzat Rus Dışişleri’nin servis ettiğini hatırlamak yeterli olacaktır.

Öte yandan bu yazıyı ele alan isimler, “Türkiye ile Rusya’nın arasına kara kedi girdi”, “Köprüler atılıyor” gibi başlıklarla durumu köpürterek aktarıyor. Bunun da altında elbette ki siyasi amaçlar yatıyor.

Bu tür analizlerle, ‘Putin ve Erdoğan’ın arası bozuluyor’ mesajı verilirken, “Bakın Erdoğan çöküyor, Rusya bile arkasından çekilmeye başladı” alt metni işleniyor.

İşin komik yanı ise, yine aynı çevreler ‘Putin Erdoğan’ı seçtirecek’ türünden iddialarla ‘seçimlere Rus müdahalesi’ histerisini Türkiye siyasetine ABD’den ihraç etmeye çalışmıştı.

Kremlin, Türkiye’de Erdoğan’ı değil, Rusya siyasetleriyle uyumlu çalışabilecek, köprülerin atıldığı Kolektif Batı’yla ilişkileri, mihmandarlığında sürdürebileceği bir denge unsuru arıyor. Bu koşulları kim karşılıyorsa, Putin elbette onun seçilmesini ister. Bu denge unsuru bugün Erdoğan. Kim bilir, yarın belki Kılıçdaroğlu olur.

Rusya liderliği ise, görünen o ki Türkiye ile ilişkilerinde ‘müdahale’ imalarının farkında ve bu konuda oldukça hassas davranıyor. Bu hassasiyeti, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Türkiye ziyaretinde Rus muhabiri terslemesiyle açık bir şekilde görmüştük.

Lavrov, Rus Argumenti İ Fakti muhabirinin Türkiye’deki seçimlerle ilgili sorusunu, “Beni kimseyle karıştırmadınız değil mi? Sizi Amerika temsilcileriyle basın toplantısına davet ediyorum. Rusya hiçbir zaman kimsenin iç işlerine karışmaz” ifadeleriyle yanıtlamıştı.

Diğer yandan, bu analizin Türk – Rus ilişkilerine yönelik bir ‘FETÖ operasyonu’ olduğu iddialarını güçlendirebilecek bir işaret daha var.

Voyennoye Obozreniye’de yayınlanan yazının aynısının ve daha kapsamlısının, Nordic Monitor isimli, İngilizce dilinde yayın yapan bir FETÖ yayınında yer aldığı görülüyor.

Aynı başlıkla yayınlanan yazının yazarı ise hem Türk kamuoyunda, hem de Türk – Rus ilişkileri bağlamında FETÖ müdahalesi konusunda yakından tanınan bir isim: Abdullah Bozkurt.

FETÖ’nün kapatılan yayın organı Today’s Zaman’ın Ankara Temsilcisi olan Bozkurt’un, Karlov suikastının tetikçisi Altıntaş ile irtibatı ortaya çıkarılmıştı.

İsveç’in başkenti Stockholm’e firar eden Bozkurt, ‘Rus İstihbaratı’nın takibinden kaçmak için’ adres, araç ve iletişim bilgilerini resmi olarak İsveç’in tüm kayıt sisteminden sildirmişti.

Bozkurt’un yazısının Voyennoye Obozreniye’de nasıl kopyala-yapıştır aktarıldığı bilinmiyor. Ancak bu iddiaların, büyük ihtimalle FETÖ’nün medya operasyonlarından biri olduğunu söylemek mümkün.

Özetle, önümüzdeki bu kritik seçimlerin bütün gündemimizi işgal ettiği bu günlerde, özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerini konu eden çok sayıda dezenformasyon içeriğiyle karşılaşacağız gibi duruyor. Bunların bazıları açık yalanlarla, bazıları ise bu yazıda yer verdiğimiz analizde yapıldığı gibi, bazı gerçeklerin köpürtülerek okurun manipüle edilmesi yoluyla yapılacak.

Bu yüzden, siyasi görüşümüz ne olursa olsun, her şeyden önce internet kullanım alışkanlıklarımızı düzenlemeli, kendi görüşlerimizle paralel görünse bile her içeriğe soru işaretiyle yaklaşmalıyız.

KAYNAKÇA:

https://nvo.ng.ru/spforces/2023-03-30/10_1230_turkey.html

https://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/abd-bize-yardim-gemisi-degil-savas-gemisi-yolluyor-gemileriniz-batsin-31899

https://t24.com.tr/haber/cavusoglu-amerikan-savas-gemisinin-turkiye-nin-kara-sularina-girmesine-gerek-de-yok-boyle-bir-talep-de-yok-zaten,1091764

https://www.tgrthaber.com.tr/gundem/cihat-yayci-hataya-dikkat-cekerek-uyardi-sinsi-saldiri-var-tedbir-alinmali-2875039

https://sputniknews.com.tr/20151202/rusya-isid-petrol-erdogan-turkiye-1019418111.html

https://t.me/tr_sputnik/58663

Çok Okunanlar

Exit mobile version