AB’nin, Kosova ile normalleşmeye gitmemesi durumunda iktisadi ve siyasi yaptırımlarla tehdit ettiği Sırbistan’dan batıya zeytin dalı uzatıldı.
Euractiv’e bir mülakat veren Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Dačić, ülkesinin 2012 yılından bu yana AB aday üyesi olduğunu hatırlatarak, ülkesinin kendi çıkarlarına en uygun şekilde hareket ettiğini belirtti.
“Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ihlalini kınıyoruz ve uluslararası kurumlarda da bu şekilde oy kullandık,” diyen Dačić, bununla birlikte Rusya’ya yönelik yaptırım uygulamanın başka bir mesele olduğunu savundu.
Bu meselenin zamanla veya son mühletlerle ilgili olmadığını kaydeden Sırp diplomat, “Mesele bizim siyasi ve iktisadi çıkarlarımızla ilgili,” dedi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, Ukrayna operasyonu nedeniyle Moskova’ya yönelik yaptırımlara katılmayı katı bir biçimde reddediyor ve Sırbistan’ın Rusya’dan doğalgaz ve petrol ithalatına vurgu yapıyordu.
Bu nedenle Batı ittifakının büyük baskısına maruz kalan Vučić, geçen Ekim ayında ülkesinin enerji tedariğini çeşitlendirmek ve güvenceye almak için altı yıllık 12 milyar avroya bir altyapı yatırımını duyurmuştu.
Sırp bakan Dačić, Kırım’ın Rusya’ya bağlandığı 2014 yılından bugüne yaptırımlara katılmadıklarını, çünkü bunun çıkarlarına uygun olmadığını hesapladıklarını aktardı.
Bakan, bunu hatırlattıktan sonra şunları söyledi: “Eğer bazı şeyler Sırbistan’ın çıkarlarının hilafına değişirse, bu durumda kararımız da buna uygun şekilde ayarlanır çünkü ekonomimiz, dünyadaki konumumuz ve Sırbistan vatandaşları için en iyi kararın ne olduğunu her an değerlendireceğiz.”
Sırbistan’ın Rusya’ya karşı tutumunun değişiyor olabileceğine ilişkin bir başka işaret de Sırbistan Başbakanı Ana Brnabić’ten geldi. Belgrad’daki Euractiv Sırbistan etkiliğine katılan Brnabić, burada yaptığı konuşmada ‘Ukrayna’ya yönelik Rus saldırganlığı’ndan bahsetti.
‘Rus saldırganlığı’, Sırp yönetiminin daha önce kullanmadığı bir ifadeydi. Başbakan ayrıca Sırbistan’daki en büyük yatırımcı ve bağışçı olarak AB’yi övdü.
Dačić, AB üyeliğinin “Sırbistan için bir öncelik” olduğunu da söyledi, fakat aynı zamanda AB’yi, genişleme konusunda ayak sürüdüğü için de eleştirdi.