Üst düzey bir kredi derecelendirme kuruluşuna göre, tedarik zincirlerini ayrıştırmaya yönelik yüksek profilli girişimlere rağmen Çin’in küresel ihracattaki rolünün büyük ölçüde azalması beklenmiyor.
S&P Global Ratings salı günü yayınladığı bir raporda, “İhracat ve doğrudan yabancı yatırımlardaki (DYY) eğilimler, genel olarak, Çin de dahil olmak üzere Asya ekonomilerinin küresel tedarik zincirlerindeki rolünün sadece mütevazı bir şekilde değiştiğini gösteriyor” dedi.
ABD öncülüğünde malların dağıtımını Çin’den uzaklaştırmaya yönelik çabalar, büyük Batı pazarlarında ticaret gerilimlerinin artması ve Hindistan ve Vietnam gibi diğer Asyalı tedarikçilerin ilgi odağı haline gelmesiyle son yıllarda tırmanışa geçti.
S&P’ye göre, Çin’in ABD ve Japonya gibi gelişmiş pazarlardaki ithalat payı son altı yılda düşerken, ihracatçıların gelişmekte olan pazarlardaki kazanımları genel küresel pazar payını biraz daha yüksek tuttu.
Rapor, Çin’in dirençli pazar payını, ithal edilen bileşenlerin Çin’de monte edildiği ve bitmiş ürünlerin üçüncü ülkelere gönderildiği ‘işleme ihracatı’nın aksine, giderek daha rekabetçi hale gelen yerli firmaların ‘normal’ ihracatındaki artışa bağlıyor.
Raporda, “Çin markalı sermaye malları, elektrikli araçlar, akıllı telefonlar ve ev aletleri ihracatı son yıllarda hızla artmıştır” denildi.
Rapora göre, “yaklaşık 2010 yılından bu yana, normal ihracat işleme ihracatını büyük ölçüde geride bıraktı.”
Rapor yazarları, Çin’in “uzmanlaşmış tedarikçileri”, “iyi altyapısı” ve yerel yönetimlerin sağladığı kolaylıklar ile geniş endüstriyel ortamının, daha az gelişmiş endüstriyel sektörlere sahip ekonomilere taşınmaya kıyasla cazibesini koruduğunu ve bu taşımanın beklenmedik zorluklara ve daha yüksek maliyetlere yol açtığını belirtiyor.
Örneğin, üretimin Çin’den Meksika’ya ve diğer gelişmekte olan Asya ekonomilerine kaymasının sadece “şaşırtıcı derecede mütevazı” kazançlar sağladığı belirtildi.
Hindistan’ın Asya ve Meksika’nın toplam ihracatındaki payı altı yıl önce yüzde 4,8 iken Haziran 2024’e kadar olan yılda yüzde 5,2’ye yükselirken, bu artış Çin’in aynı dönemde bildirdiği kazanımların sadece onda biri kadar oldu.
S&P, 2022’den bu yana Çin’in Asya ve Meksika’nın toplam doğrudan yabancı yatırımları içindeki payında bir düşüş yaşandığını, ancak gelişmekte olan piyasaların genelindeki kazanımların sınırlı olduğunu belirterek, Hindistan’ın altı yıl içinde düşen payını ve Meksika’nın aşağı yukarı aynı kalan payını örnek gösterdi.
Derecelendirme kuruluşu, verilerin küreselleşme ve ayrışmanın Asya üzerindeki etkisine ilişkin “önemli, ayıltıcı bir noktanın” altını çizdiğini söyledi.
Raporun yazarları, üretimi Çin’den kaydırmanın Asya’dan mal ve hizmet talebini etkileyeceğini belirtirken, ticaret ve yatırım kısıtlamalarının yaygınlaşmasının yol açtığı belirsizliğin de “bölgedeki güven ve yatırım üzerinde baskı yarattığını” vurguladı: “Bu da Asya’da Çin’den ayrışmanın genellikle varsayıldığından daha az kazananı olacağı anlamına geliyor.”