Çevirmenin notu: ABD Başkanı Donald Trump’ın iki gün önce stratejik kripto para rezervi oluşturacaklarını açıklaması ile birlikte, Amerikan hükümetinin Fort Knox’taki altın rezervlerini yeniden değerleyeceğine ilişkin spekülasyonlar arttı. Harici’nin YouTube kanalında Amerikan borçları üzerine konuşan ekonomist Sabri Öncü de yakın zamanda benzer bir ihtimale işaret etmişti. Aşağıda çevirisini sunduğumuz iki makalede, Trump’ın altın rezervlerini piyasaya fiyatından değerleyerek Fed bilançosunu şişirme, doların aşırı değerli halini tersine çevirme ve stratejik Bitcoin rezervlerine yatırım yapabilme kabiliyetine sahip olabileceğine dikkat çekiliyor. Elon Musk ve Trump’ın Amerikan askeri üssü Fort Knox’taki altınların tam sayımını yapma planı da, kimilerinin düşündüğü gibi “altın standardına dönüş” değil, Amerikan borç yönetimi ve yeni bir küresel para stratejisi ile bağlantılı görünüyor.
Musk ve Trump’ın Fort Knox ziyareti Bitcoin hakkında
Bir Başkan havadan para yaratabilir mi? Kağıt üzerinde evet.
Donald Trump ve Elon Musk son zamanlarda Amerika’nın resmi altın rezervlerini tuttuğu Fort Knox hakkında çok konuşuyor. Her ikisi de yakında oraya gidip kontrol edeceklerini ve altının orada olduğundan emin olacaklarını söyledi. Trump ve Musk’a göre altını kimsenin çalmadığından emin olmak istiyorlar. Planın ardındaki gerçek ise daha aptalca ve daha tehlikeli olabilir: Altının orada olacağını ve bunu bir Bitcoin rezervi yaratmak için kullanabileceklerini biliyorlar.
Fort Knox’ta altın bulunmadığı fikri, Boomer Facebook’unun iyi bildiği bir komplo teorisi. Trump ve Musk bunlara bayılıyor. 24 Şubat’ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşen Trump, kayıp olması muhtemel altın konusunda görüş bildirdi. “Aslında altının orada olup olmadığını görmek için Ft Knox’a gidiyoruz. Çünkü belki de birileri altını çaldı. Tonlarca altın,” dedi Trump görüşme sırasında. Musk da birkaç gündür X’te konuyla ilgili paylaşımlarda bulunuyor.
Altın muhtemelen oradadır. Çok fazla altın var ve birisinin kimse fark etmeden altını alıp götürme ihtimali sıfır. Yetkili olmayan personel daha önce sadece üç kez altınları incelemek üzere kasalara girmişti. Başkan Franklin D. Roosevelt 1943 yılında gitti. Kongre 1974 yılında bir grup gazeteciyle birlikte gitti. 2017 yılında, Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Hazine Bakanı Steven Mnuchin, [Mitch] McConnell ile birlikte ziyaret etti. İkilinin aptal gibi sırıttığı, altın külçelerini tuttuğu ve duvara isimlerini yazdığı fotoğraflar var.
Fakat burada en öğretici olan Rooselvet’in 1943’teki ziyareti ve stratejik bir Bitcoin rezervini başlatmak için Amerika’nın altınını kullanmanın anahtarı olabilir. Bu, açık olmak gerekirse, çok aptalca olurdu. Bu konu Nathan Tankus tarafından Notes On the Crises adlı blogunda kapsamlı ve derinlemesine ele alınmıştır. Tankus’a göre Fort Knox gezisi “muhasebe hilesi üzerine inşa edilmiş, saçmalıklarla dolu bir aldatmaca.”
Mesele Başkanın havadan para yaratmasıyla ilgili. Başkanın Amerika’nın altın fiyatını belirleme yetkisi var. Roosevelt bunu 1934 yılında Amerika altın standardından çıktıktan sonra yaptı. O dönemde ABD, altının ons fiyatının 20,67 dolar olduğunu söylüyordu. Roosevelt aslında 35 dolar değerinde olduğunu söyledi ve öyle de oldu; 2.819.000.000 dolar yarattı. Bu bir muhasebe hilesiydi ama Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na yatırım yapmasını sağladı. Bu paranın yaklaşık bir milyarı kayıtlarda kaldı ve 1953’te ülkenin ilk borç tavanı krizini önlemek için kullanıldı.
Trump ve Musk Fort Knox’u ziyaret ettiklerinde altın külçeler halinde duran 5.000 ton altın bulacaklar; ABD’nin şu anda onsuna 42 dolar değer biçtiği altın; serbest piyasada onsu 2.800 dolar değerinde olan altın. Trump bir el hareketiyle ABD altınının fiyatını değiştirebilir ve ABD Hazinesinin bilançosuna yüz milyarlarca dolar enjekte edebilir. Buna yetkisi var; Yüksek Mahkeme böyle diyor. Roosevelt 1930’larda altın fiyatını arttırdığında anayasal bir krize neden olmuştu. SCOTUS [Yüksek Mahkeme] Perry v. ABD davasında onun lehine karar vermişti. Bu emsal karar Trump’ın işine yarayabilir.
Peki 800 milyar dolarlık bir talih kuşu ile ne yapmalı? Elbette Bitcoin satın almalı. Altının fiyatını değiştirip elde edilecek parayı Stratejik Bitcoin Rezervi kurmak için kullanma fikri bir süredir gündemdeydi. Cumhuriyetçi Wyoming Senatörü Cynthia Lummis geçen yılın yaz aylarında Kongreye Ülke Çapında Optimize Edilmiş Yatırım Yoluyla İnovasyon, Teknoloji ve Rekabetçiliğin Artırılması (BITCOIN) Yasası adlı bir yasa tasarısı sunmuştu.
Lummis’in tasarısına göre Hazine, altının mevcut piyasa fiyatına göre yeni altın sertifikaları çıkaracak ve daha sonra bu sertifikaları Bitcoin satın almak için kullanacaktı. Bu gerçekten gerçekleşebilir mi? Mümkün. Tuhaf, aptalca ve eşi benzeri görülmemiş zamanlarda yaşıyoruz. Başkan dünyanın en zengin adamını Fort Knox’a bir geziye götürmeyi planladığını söylüyor. Oraya vardıklarında altının hiç de kaybolmadığını söylemeleri mümkün. Beklediklerinden çok daha fazla olduğunu söyleyebilirler.
Elon Musk ve Trump neden Fort Knox’ta altın teftişi istiyor?
Bugünkü Finshots’ta ABD’nin en büyük altın kasası Fort Knox’ta neler olup bittiğine bakıyoruz.
(…)
Altın yüzyıllardır özel bir metal olmuştur. Zenginlik, güç ve güvenin sembolü. Krallar onu istifledi. İmparatorluklar onun için savaşlar yaptı. Sizin atalarınız da muhtemelen biraz saklamış ve nesilden nesile aktarmışlardır. Ve bugün merkez bankaları ondan alabildikleri kadar çok almak için çabalıyor.
Bu bağlamda, dünya üzerinde çıkarılan 2 bin ton altının büyük bir kısmı ya da %17’si merkez bankalarında bulunuyor.
Ve hiç kimse ABD merkez bankasından daha fazla altın biriktirmiyor; yaklaşık 8.100 ton altını var.
Ama şöyle bir şey var: ABD altın rezervlerinin önemli bir kısmı, son derece güvenli bir depo olan ve bugünkü hikayemizin konusu olan Fort Knox’ta saklanıyor.
Fort Knox şu anda147 milyon onsun üzerinde ABD altınını ya da ABD Hazinesinin toplam altın rezervlerinin yaklaşık yarısını elinde tutuyor. Bu kulağa bir zenginlik kalesi gibi geliyor ama işte tam da burada çatlaklar ortaya çıkmaya başlıyor.
Çünkü Fort Knox’un son tam teftişi 1953 yılında gerçekleşti. O zamandan beri, 1974 ve 2017’deki kısa incelemeler dışında, hiç kimsenin altının gerçekten orada olup olmadığını doğrulamasına izin verilmedi. İşte bu yüzden Elon Musk ve Donald Trump şimdi tam teşekküllü bir teftiş için bastırıyor.
Peki, teftiş gerçekleşirse ne olacak?
Olasılıklardan biri her şeyin kasada mevcut bulunması. Altın orada, düzgünce istiflenmiş ve hesaba katılmış durumda. Ve bu aslında iyi bir şey olur. Çünkü Fort Knox’taki altın hâlâ ons başına 42 dolar gibi eski bir fiyattan değerlendiriliyor, bugün altının ons başına işlem gördüğü yaklaşık 3.000 dolardan çok uzakta. Bu muazzam bir değerleme farkıdır ve eğer ABD altın varlıklarını yeniden değerleyecek olursa, bilançosunu bir gecede yeniden şekillendirebilir.
Bağlam açısından, 42 dolarlık değerlemede, ABD’nin Fort Knox’taki toplam altın varlıkları yaklaşık11 milyar dolar değerindedir. Fakat bugünkü altın fiyatı olan 2.900 dolardan değer biçilecek olursa, aynı rakam 760 milyar dolar gibi şaşırtıcı bir rakama yükselecektir.
Dolayısıyla bir yeniden değerleme ABD finans sistemine olan inancı yeniden tesis edebilir ve doları güçlendirebilir.
Ama kasa iddia edildiği kadar dolu değilse ne olur?
Bu finansal bir depreme yol açabilir. Bir düşünün. Fort Knox’taki altın külçeleri güvenliği temsil ediyor. Artık ABD dolarını desteklemiyor olabilirler ama altın nihai güvenli liman varlığı olduğu için ABD Merkez Bankası ve dünya çapındaki diğer merkez bankaları için bir güvenlik ağıdır. Kağıt para gibi değer kaybetmez. Bu nedenle merkez bankaları riski yönetmek için rezervlerini yabancı para birimleri ve altın arasında dengeleyerek altın stoklar.
Fakat altın gerçekten orada değilse, bu denge ortadan kalkar. Panik başlar. İnsanlar hükümete olan güvenlerini kaybeder, kendilerine yalan söylendiğini düşünürler. Ayrıca, büyük döviz rezervlerini ABD doları olarak tutan ülkeler bunları satmaya başlayabilir. Bu da doları zayıflatabilir ve bir bakmışsınız enflasyon kontrolden çıkmış. Yatırımcılar da başka yerlere, muhtemelen alternatif bir değer deposu olarak altına bakmaya başlarlar.
Bu da bize şunu sorduruyor: ABD neden bu Pandora’nın kutusunu açmak istesin ki? Eğer altın rezervlerinde bir eksiklik varsa, bir teftiş kendi kendine zarar vermez mi?
Cevap aslında oldukça ilginç.
Öncelikle, ABD dolarının aşırı değerli olduğunu ve bunun hem ABD hem de diğer ticaret ortakları için sorun yarattığını kabul etmeniz gerekiyor. Bunu biz söylemiyoruz. Fed BaşkanıJerome Powell bile daha birkaç ay önce, “ABD federal bütçesinin sürdürülemez bir yolda olduğunu”itiraf etmişti: “Borç sürdürülemez bir seviyede değil, ama bu yol sürdürülemez ve bunu değiştirmemiz gerektiğini biliyoruz.”
Bunun esas anlamı, borç sürdürülemez bir şekilde büyüdüğünde, faiz ödemelerinin arttığı; bu da daha fazla hükümet harcamasına ve dolayısıyla daha fazla enflasyona yol açar. Enflasyonu kontrol altında tutmanın bir yolu da borçlanma ve harcamaları caydıran yüksek faiz oranlarını sürdürmektir. Fakat bunun bir de öteki yüzü var. Daha yüksek oranlar daha iyi getiri arayan yatırımcıları çekerek doları güçlendirir. Bu kısır döngü on yıllardır devam ettiği için de dolar aşırı değerli kalmaya devam ediyor.
İşte tam da bu nedenle ABD yeni bir finansal yaklaşım arayışında. Aslında, “Mar-a-Lago Anlaşması” adı verilen bir yaklaşım ortaya atılmış durumda. Bu, ABD’nin gümrük tarifelerini, borçların azaltılmasını ve varlıkların monetize edilmesini içeren yeni bir iktisadi sistem. Burada bizim odak noktamız varlıkların monetize edilmesi kısmı. Varlıkların monetize edilmesi altının yeniden değerlenmesi anlamına gelebilir mi?
Biz öyle düşünüyoruz. Size daha önce de söylediğimiz gibi, altının yeniden değerlenmesi bu değişimde çok önemli bir rol oynayabilir.
ABD Merkez Bankası’nın bilançosuna devasa bir varlık tabanı enjekte edebilir. Bugün 36 trilyon dolar borcu olduğu düşünüldüğünde ABD’nin şu anda ihtiyacı olan şey de bu.
Öte yandan, denetim bir açığı ortaya çıkarsa bile, altın fiyatları yükselebilir (panik daha fazla insanı satın almaya ittiği için). Bu da paradoksal bir şekilde yine ABD’nin yararına olabilir. Çünkü hükümet incelemeyle karşı karşıya kalırken, altın değerlerinin yükselmesinden de kârlı çıkacaktır. Ne de olsa kayıp altınlar sigortalanacak, böylece bir tutarsızlık bile finansal avantaja dönüştürülebilecektir.
Bir de Fort Knox olayının tamamının siyasi bir manevra olma ihtimali var.
ABD 1971 yılında altın standardını terk etti, yani ekonomisi teknik olarak Fort Knox’un altın rezervlerine bağımlı değil. Öyleyse neden şimdi bir denetim için uğraşılıyor? Uzmanların öne sürdüğü bir teori, bunun alternatif varlıklara, özellikle de Bitcoin ve diğer blok zinciri tabanlı dijital varlıklara doğru daha geniş bir geçişin parçası olduğu yönünde. Hükümete duyulan güven eksikliği insanları Bitcoin gibi merkezi olmayan alternatiflere yönelmeye itebilir. Trump da bunu istiyor gibi görünüyor. Stratejik bir Bitcoin rezervi oluşturmayı, krizler sırasında finansal bir yastık görevi görmek ve hatta daha önce bahsettiğimiz 36 trilyon dolarlık borcu azaltmak için Bitcoin stoklamayı ima ediyor.
Mantık basit. Bitcoin’in sınırlı bir arzı var ve ABD ne kadar çok satın alırsa, o kadar kıt hale gelir. Bu kıtlık Bitcoin’in değerini artırarak hükümetin acil durumlarda ve hatta borç geri ödemelerinde teminat olarak kullanmasına olanak sağlayabilir.
ABD’nin elinde halihazırda, çoğu kolluk kuvvetleri tarafından ele geçirilmiş, yaklaşık 19 milyar dolar değerinde yaklaşık 2 bin Bitcoin bulunuyor. Fakat bunları elinde tutmak yerine, hükümetin aktif olarak daha fazlasını satın alma ve potansiyel olarak dolaşımdaki tüm Bitcoin’lerin %5’ine sahip olma şansı var.
Yani bu açıdan bakarsanız, altın destekli rezervlerin güvenilirliğini yitirmesi ve insanların Bitcoin’e yönelmeye başlaması hükümetin umurunda bile olmayabilir. Bu değişim, Trump ve Musk’ın dijital varlıklara olan ilgisinin artmasıyla aynı doğrultuda ilerliyor ve Fort Knox denetimini finansal şeffaflık için yapılan bir hamleden daha fazlası gibi gösteriyor.
Kendi kendini sabote etmek gibi görünebilir ama belki de daha büyük bir parasal sıfırlama stratejisinin bir parçasıdır.