ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, kabinesini oluşturmaya devam ediyor. Son olarak iki kritik göreve, Dışişleri Bakanlığı ile Ulusal Güvenlik Danışmanlığına atamalar yaptı.
Yeni ABD Dışişleri Bakanı Florida Senatörü Marco Rubio oldu. Rubio, Çin, İran, Küba ve Venezuela’ya karşı çok sert tutumuyla bilinirken, büyük bir İsrail destekçisi.
Daha önce Ukrayna’ya Amerikan yardımına itiraz eden senatör, geçen hafta yaptığı bir açıklamada savaşın çıkmaza girdiğini ve “bir sonuca ulaştırılması” gerektiğini söylemişti.
Rubio, “Ukraynalıların Rusya’ya karşı dururken inanılmaz derecede cesur ve güçlü olduklarını düşünüyorum. Ancak günün sonunda, burada finanse ettiğimiz şey çıkmaza girmiş bir savaş ve bunun bir sonuca bağlanması gerekiyor. Bence burada biraz sağduyu olmalı,” diye eklemişti.
Trump’ın savaşı bitirmek istediğini de aktaran Rubio, “savaşı sona erdirmek için Vladimir Putin’in hayranı olmak zorunda olmadıklarını” da savundu.
Florida Senatörü eylül ayında yaptığı açıklamada da Ukrayna savaşının “müzakere edilmiş bir anlaşma ile sona ereceğini” düşündüğünü söylemişti.
Rubio’nun “şeytan ekseni”: Çin, İran, Küba, Venezuela
Rubio, Senatodaki en sert Çin şahinlerinden biri ve protestolar sırasında Hong Kong konusundaki tutumu nedeniyle 2020’de Pekin tarafından yaptırıma uğradı.
Senatör, 2019’da Hazine Bakanlığını popüler Çin sosyal medya uygulaması TikTok’un Musical.ly’yi satın almasına ilişkin bir ulusal güvenlik incelemesi başlatmaya çağırarak bir soruşturma ve sorunlu elden çıkarma emri çıkarmıştı.
Senato İstihbarat Komitesinin en üst düzey Cumhuriyetçi üyesi olarak Biden yönetimi üzerindeki baskıyı da sürdürmüş ve yaptırım uygulanan Çinli teknoloji şirketinin Intel AI işlemci çipiyle çalışan yeni bir dizüstü bilgisayar piyasaya sürmesinin ardından bu yılın başlarında Huawei’ye yapılan tüm satışların engellenmesini talep etmişti.
Büyükbabası 1962’de Küba’dan kaçan Rubio, Küba hükümetiyle ilişkilerin normalleştirilmesine açık bir şekilde karşı çıkıyor. Trump da bu konuda Rubio ile aynı fikirdi.
Temsilciler Meclisinde Latin Amerika işlerini denetleyen alt komitenin başkanı olan Rubio, Venezuela’daki Nicolas Maduro hükümetini de sık sık ve sert bir şekilde eleştiriyor.
Waltz: Eski bir yeşil bereli, ABD’nin küresel rolünden yana
Madalyalı bir Yeşil Bereli ve ordu mensubu olan Mike Waltz, Afganistan, Orta Doğu ve Afrika’da birçok kez görev yaptı.
George W. Bush yönetimi sırasında Pentagon’da ve savaşta edindiği deneyimleri Savaşçı Diplomat: Washington’dan Afganistan’a Bir Yeşil Berelinin Savaşları adlı kitabında bir araya getirmişti.
Waltz’un askeri deneyimi, 2018’de Kongreye seçildiğinde Silahlı Hizmetler, Dış İlişkiler ve İstihbarat Komitelerinde görev alarak önemli ulusal güvenlik komitelerinde görev almasını sağladı.
Floridalı kongre üyesinin Kongrede dile getirdiği görüşler, Trump’ın 2016’da seçilmesinden bu yana Cumhuriyetçilerin ulusal güvenlik ve dış politika konusundaki siyasi görüşlerine yakın durmakla birlikte, ABD’nin küresel meselelerdeki kilit rolünü de kabul ediyor.
Waltz, NATO müttefiklerine savunma harcamalarını artırmalarını önerse de Trump kadar ileri gidip ABD’nin ittifaktan tamamen ayrılması gerektiğini söylemedi.
Waltz geçen ay yaptığı açıklamada, “Bakın, müttefik ve dost olabiliriz ve zorlu görüşmeler yapabiliriz,” demişti.
“Çin şahini” ve Rusya’ya daha fazla yaptırım tehdidini savurdu
ABD’nin Ukrayna’ya desteğini sürdürmesi gerektiğini söyleyen Waltz, bununla birlikte son haftalarda ABD’nin ülkeye yardım için gönderdiği fonların yeniden değerlendirilmesini savundu.
Waltz Kongredeyken Çin’e karşı da sert bir tutum sergiledi ve Silahlı Hizmetler Hazırlık Alt Komitesi Başkanı olarak ABD’nin Pasifik’teki çatışmalara hazırlanmak için daha fazlasını yapması gerektiğini savundu.
2018’de senatör olmasından bu yana, ABD’nin Çin’den gelen kritik minerallere bağımlılığını azaltmaya ve Amerikan kolejlerini ve üniversitelerini Çin casusluğundan korumaya yönelik mevzuatı savundu.
ABD’nin 2021’de Afganistan’dan çekilmesinden bu yana Waltz, Başkan Joe Biden ve Beyaz Saray’ı ülkeyi terk etme kararı nedeniyle sık sık eleştirdi.
Geçen hafta seçimler öncesinde NPR ile yaptığı bir söyleşide Waltz, Ukrayna’daki savaşın “bir tür diplomatik çözümle” sona ermesinin “son derece makul” olduğuna inandığını söyledi.
50 yaşındaki Waltz, Rusya’ya karşı hem enerji yaptırımlarını uygulayarak hem de ABD’nin enerji ihracatını artırarak olası müzakerelerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı koz elde edebileceğini öne sürdü.
Waltz, “Ekonomisi ve savaş makinesi çok hızlı bir şekilde kuruyacaktır. Bence bu Putin’i masaya oturtacaktır,” dedi ve ayrıca Ukrayna’ya sağlanan uzun menzilli silahların Rusya’nın daha derinlerine saldırı için kullanılmasına izin verebilecekleri tehdidini de savurdu.
Waltz: Pentagon ile Silikon Vadisi arasında daha derin ilişki
Waltz’un ulusal güvenlik danışmanlığı görevine yükselmesi Pentagon ile Silikon Vadisi arasındaki ilişkide de yeni bir sayfa açabilir. Seçimlerden sonra NPR’ye konuşan Waltz, ülkenin “savunma kurumumuza nasıl yaklaştığımız ve Pentagon’da işleri nasıl satın aldığımız konusunda bir kültür değişikliğine” ihtiyacı olduğunu savundu.
Waltz, “Silikon Vadisi’nden ve başka yerlerden savunma ve güvenlik sorunlarımıza yardımcı olmak için gerçekten can atan bir sürü yeni teknoloji var ve bürokrasiyi aşamıyorlar.
Waltz bu nedenle “yeni bir liderliğe ihtiyaç duyduklarını” ve “bir kültür değişikliğine ihtiyaç bulunduğunu” söylemişti.