Atlantik ittifakının üç büyük merkez bankası Fed, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Bank of England (BoE) liderleri bu hafta bir araya gelecek.
Önde gelen merkez bankaları, güçlü istihdam rakamları eşliğinde bu yıl son kez bir araya gelirken, yatırımcıların faiz oranlarının düşürülmesine ilişkin beklentilerini boşa düşürmeye hazırlanıyor.
Yatırımcılar ABD, Avro Bölgesi ve Birleşik Krallık’taki politika yapıcıların yeni yılın başlarında para politikasını gevşetmeye başlayacaklarına ve düşen enflasyon rakamlarına odaklanarak işletmeler için finansal koşullarda bir gevşemeye yol açacaklarına dair tahminde bulunuyorlar.
Fakat toplantıda bu beklenti test edilecek. Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre her üç merkez bankası da faiz oranlarını düşürmeden önce işgücü piyasalarının zayıfladığına dair daha net kanıtlar istediklerinin sinyalini verdi.
ING’nin baş uluslararası ekonomisti James Knightley de bu kapsamda verdiği demeçte, “[Enflasyona karşı] zafer ilan edemezler ve veriler aslında piyasa anlatısına karşı koymak için oldukça yararlı. Piyasaya yeşil ışık yakma konusunda çok ama çok isteksiz olacaklar,” iddiasında bulundu.
Bu hafta ECB ve BoE’den önce toplanan Fed, ABD merkez bankasının rotasını tersine çevireceği ve borçlanma maliyetlerini 2024’te enflasyonu yüzde 2 hedefine indirmek için gerekli olacağını öne sürdüğünden daha erken düşüreceği yönündeki artan yatırımcı spekülasyonları nedeniyle özellikle zorlu bir görevle karşı karşıya.
Fed Başkanı Jay Powell bu beklentileri yumuşatmaya çalışarak faiz oranlarının zirve yaptığını söylemenin ya da politika yapıcıların hangi zamanlama ve parametreler altında faiz indirimlerine gideceğini tahmin etmeye başlamanın erken olduğunu vurguladı.
Son ekonomik veriler Powell’ın argümanını güçlendiriyor. Cuma günü yayınlanan rakamlar, ABD’de işe alımların beklenenden daha güçlü olduğunu, işsizlik oranının yüzde 3,7’ye düştüğünü ve aylık ücretlerin güçlü bir şekilde arttığını gösterdi. Knightley, salı günü açıklanacak yeni ABD enflasyon verilerinin de Fed’in politika değişikliğinin yakın olduğu düşüncesini ortadan kaldıracağını ileri sürdü.
FT’ye göre yatırımcıların tereddüt etmeye başladığına dair bazı kanıtlar var: Cuma günkü rakamlar vadeli işlem piyasalarındaki yatırımcıların Fed’in politika faizini Mart ayı gibi erken bir tarihte düşürmeye başlayabileceği yönündeki bahislerini azaltmalarına neden oldu. Artık çoğu kişi faiz indiriminin Mayıs ayında başlamasını bekliyor.
Bununla birlikte, işgücü piyasası dirençli ve tüketici harcamaları sağlam olsa da, daha yavaş büyüme ve buna bağlı olarak daha düşük enflasyon işaretleri var.
Bu çerçevede, Fed’in üst üste üçüncü politika toplantısında faiz oranlarını değiştirmeyeceği ve federal fon oranını 22 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25-5,5’te tutacağı tahmin ediliyor.
ECB ve BoE ise perşembe günü toplanacak. Avro Bölgesi ve Birleşik Krallık’taki politika yapıcılar da piyasanın faiz indirimi söylemine karşı koyma konusunda endişeli ve argümanlarına dayanak olarak nispeten dirençli işgücü piyasalarını gösterebilirler. Her iki bankanın da faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor.