Ukrayna parlamentosu Yüksek Rada’nın birinci başkan yardımcısı Aleksandr Korniyenko, Kiev’in Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik yolunda Brüksel’in sunduğu koşulları yerine getirmesinin ‘fevkalade zor’ olacağını söyledi.
Liga.net portalına mülakat veren Korniyenko, Ukrayna’nın azınlıklar, dil ve eğitimle ilgili yasalarının Venedik Komisyonu’nun tavsiyelerine uymadığını itiraf ederek, “Şimdi AB Komisyonu’nun eklediklerinin yüzde 100’ü Yüksek Rada’da oylanacak. Ve bunların tamamı fevkalade karmaşık şeyler,” ifadelerini kullandı.
Temel sorunların lobicilik yasasının kabul edilmesi ve azınlıkların haklarının güvence altına alınması olacağını vurgulayan Korniyenko, “Lobicilik ve azınlıklar konusunda tartışmalar olacak. Eğitim konusu hassas bir konu ve burada bir çözüm aranmalı, zira eğitimle ilgili yasal çerçevemiz -eğitim yasası, azınlıklar yasası ve dil yasası- Venedik Komisyonu’nun kararlarını gerçekten karşılamıyor. Bunun dürüstçe kabul edilmesi gerekir,” dedi.
Öte yandan azınlık konusunun siyasete alet edilebileceğini, fakat Ukrayna’nın uzlaşı yolları araması gerektiğini belirten yetkili, “Şu anda hükümet Romanya ve Macaristan’ın mevzuatını inceliyor, nasıl bir yaklaşım benimsediklerine bakıyor. Ancak bazı pozisyonlarda bizden daha hür oldukları anlaşılmalı. Azınlıkların siyasi haklarının farkına vardılar, hepsi parlamentoda,” diye ekledi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 8 Kasım’da yaptığı açıklamada, AB Konseyi’ne Moldova ve Ukrayna ile birliğe kabul edilmeleri için müzakerelere başlamasını ve Gürcistan’a aday üye statüsü verilmesini tavsiye ettiğini bildirmişti.
Von der Leyen’in müzakerelerin başlatılması tavsiyesine, Ukrayna’nın Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu’nun personel sayısının artırılması, mal beyanı kanununun değiştirilmesi, Avrupa standartlarına uygun bir lobicilik yasasının kabul edilmesi ve Venedik Komisyonu’nun ulusal azınlıkların durumuna ilişkin tavsiyelerinin uygulanması gibi bir dizi koşulu yerine getirmesi gerektiği sinyali eşlik etmişti.
Bununla birlikte von der Leyen, Ukrayna’nın katılımının en geç 2030 yılına kadar gerçekleşme ihtimalinin olup olmadığı sorusuna, bu sürecin ‘tarih olarak sabit olmadığı’ yanıtını vermişti.