AVRUPA

Ukrayna Savaşı’nda 3. Kış

Yayınlanma

Ukrayna makamlarına göre Rusya savaşın başlamasından bu yana en kapsamlı drone saldılarını 25 – 26 Kasım tarihlerinde gerçekleşti. Kiev 75 dronla yapılan bu saldırıların Ukrayna’nın enerji alt yapısını çökertmeyi amaçladığını düşünüyor. Rusya’nın kritik alt yapıyı hedef alarak Ukrayna’nın savaşma direncini kırmayı hedeflediği biliniyor.

Ukrayna Enerji Bakanlığı saldırılar sonucu başkentte 77’si konut olmak üzere yaklaşık 200 binanın elektriksiz kaldığını açıklıyor. Rusya, savaşın doğası gereği bastıran kış koşullarını Kiev’in iradesini kıracak şekilde kullanmayı sürdürmesi bekleniyor.

Ukrayna’nın geçtiğimiz Haziran ayında yoğun bir hazırlık sürecinin ardından başlattığı büyük karşı taarruz ise tam bir hayal kırıklığı oldu. Kiev sahada kayda değer bir başarı elde edemediği gibi insan kaynaklarını Rus savaş makinesi karşısında eritmeye devam etti. Kiev Batı’dan “oyun değiştirici” olarak tabir edilen silah sistemlerini de temin edemedi.

Ukrayna taarruzunu başarılı bir şekilde durduran Moskova ise savaş sahasındaki dağınık görüntüsünü geride bıraksa da aynı şekilde kayda değer bir ilerleme sağlayamadı. Rus güçleri son olarak Donetks yakınlarındaki Avddivka Güney Sanayi Bölgesini haftalar süren saldırıların ardından ele geçirmeye başardı.

Rusya’dan müzakere mesajları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 22 Kasım’da yaptığı açıklamada, Ukrayna’da yaşananların “trajedi” olduğunu söyledi. Rus lider, “Bu savaşın, can kaybının şoke edici olduğunu anlıyorum. 2014’te Ukrayna’daki kanlı darbe ve ardından Kiev rejiminin Donbass’ta kendi halkına karşı yürüttüğü savaş, bu şok edici değil mi? Filistin’de, Gazze Şeridi’nde sivillerin katledilmesi şok edici değil mi?” ifadelerini kullandı.

G20 Liderler Zirvesi’ne video konferansla katılan Putin, “Evet, elbette askeri harekat her zaman bir ülke için trajedidir. Bu trajediyi nasıl durduracağımızı düşünmeliyiz” ifadelerini kullandı. “Rusya’nın Ukrayna ile barış görüşmelerini hiçbir zaman reddetmediğini” belirten Putin, “Müzakere sürecinden çekildiğini kamuoyuna açıklayan Rusya değil, Ukrayna oldu” dedi.

Bu açıklamaları takiben Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, devam eden “trajediye” 2014 yılında seçilmiş Ukrayna hükümetinin devrilmesiyle başlayan olaylar dizisinin neden olduğunu söyledi.

2022 Nisan ayında İstanbul Dolmabahçe görüşmeleri savaşın başlamasından kısa bir süre sonra barış ihtimalini doğurmuştu. O süreç Kremlin’e göre Batı’nın “sabotajı” sonucu bozuldu. Ukrayna tarafı ise Rusya’ya karşı gerekli güvenlik garantilerini elde edemediğini öne sürmüştü.

2022 Dolmabahçe süreci nasıl bitti?

Dolmabahçe’deki barış masanın bozulmasına ilişkin soruları yanıtlayan Kiev’in baş müzakerecisi olan David Aramhiya’da önemli ayrıntıları kamuoyuyla paylaştı. Ukrayna’da bir televizyon kanalına konuşan Aramhiya, “Son ana kadar tarafsızlık ilan edeceğimiz bir anlaşmayı imzalamamız için bizi sıkıştırdılar. Onlar için en önemli şey buydu” ifadelerini kullandı. Arahamiya, Rusya’nın barış müzakerelerindeki tutumunu “Bir zamanlar Finlandiya’nın yaptığı gibi tarafsızlık ilan ederek NATO’ya katılmayacağımızın taahhüdünü versek savaşı sonlandırmaya hazırlardı. Kilit nokta buydu” sözleriyle açıkladı.

İstedikleri güvenlik garantilerini alamadıklarını söyleyen Aramhiya, Rusya’nın talepleri için anayasa değişikliği gerektiğini de sözlerine ekledi.

Barış müzakerelerinde İngiltere’nin tutumuna ilişkin çarpıcı bir iddiayı ortaya atan Aramhiya, dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson’ın Kiev’i ziyaret ettiğini anımsattı. Ukrayna Baş Müzakerecisi Aramhiya, Johnson’ın 9 Nisan 2022’deki ziyaretinde Kiev’e, “Onlarla hiçbir anlaşma imzalamamalısınız, savaşmaya devam edin” dediğini öne sürdü. Johnson’un bu ziyaretinden üç gün sonra Ukrayna müzakerelerden çekilmişti.

Rusya Londra’dan açıklama istiyor

Aramhiya’nın açıklamaları üzerine Rusya’nın Londra Büyükelçiliği, “Ukrayna’nın devlet yapısı, ekonomisi ve nüfusu açısından trajik sonuçlar doğuran, İngiltere’nin önemli katkısıyla müzakere edilmiş bir çözümün kaçırıldığı aşinadır” açıklaması yaptı.

Elçilikten yapılan açıklamada, “Bu iddialar sonrası İngiliz makamlar herhangi bir yorum yapmak istemiyor mu?” sorusunu sordu.

Batı müzakereye uzak  

Ukrayna’nın Avrupa ve ABD’ye maliyetinin artması da Batı kamuoyunda Kiev’e verilen kamuoyu desteğinin düşmesine neden oldu. Bastıran kış koşulları Ukrayna’nın kıt kaynakları ve Ukrayna ordusunun tamamen Batı desteğine bağlı olması Kiev’i zorlayan başlıca koşullar.

Gazze’deki savaşın getirdiği ek askeri ve politik maliyetler de Ukrayna cephesinde Batı’nın elinin zayıflatan güçlü bir faktör. Ancak başta İngiltere olmak üzere barış müzakereleri için Batı’da kuvvetli itirazlar devam ediyor.

İngiliz Daily Mail gazetesine konuşan Henry Jackson Society direktörü Henry Jackson, şu an bir barış anlaşması imzalamanın “bildiğimiz Ukrayna’nın sonu anlamına geleceği” yorumunu yapıyor.

Aynı gazeteye konuşan ABD’nin Avrupa’daki eski kuvvet komutanı Ben Hodges barış anlaşması için uygun zamanın gelmediğini düşünenlerden. Hodges, Zelenskiy’nin “Rusya’nın uzun bir oyun oynadığını ve (Putin’e) hiçbir müzakerede güvenilemeyeceğini” bildiği görüşünü savunuyor.

Batı, Rusya ile savaş halinde olduğumuz gerçeğine tam olarak uyanamadı diyen Emekli ABD Ordusu Tuğgenerali Kevin Ryan ise Ukrayna’nın Kırım dahil toprak kayıplarını geri almadan barış anlaşması imzalamaması gerektiğini söylüyor.

Financial Times’ta “Ukrayna’nın uzun savaşını” kaleme alan Alec Russell da “Her çatışmada yenilgi dönemleri yaşanır ancak Kiev’de buna dair hiçbir işaret yok, sadece Batı’nın inancını korumasına ihtiyacı var” görüşünü savunuyor.

Ukrayna’nın zorluklarına işaret eden Alec Russell, “Elbette durum kabus gibi. Kiev hem içeriden hem de dışarıdan baskı altında. Ukrayna’nın finansmanı AB’de ve İngiltere’de” dese de kısa vadede barış ihtimalini görmediğini “Tekrar ediyorum, savaşlar zaman alır” diyerek belirtiyor.

Ukrayna’nın F-16 gibi stratjik silahları alsa bile bunları kullanacak nitelikli insan gücünün hızla erimesi Batı açısından en büyük zorluk olarak öne çıkıyor. Kasım ayı başında ismini vermeyen üst düzey bir Amerikalı yetkili “İnsan gücü şu anda yönetimin endişelerinin başında geliyor” demişti.  Yetkili, ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya silah sağlayabileceğini, ancak “bunları kullanacak yetkin güçleri yoksa bunun pek bir işe yaramayacağını” söylemişti.

Çok Okunanlar

Exit mobile version