ABD seçimlerinde Donald Trump’ın zaferinden sonra Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Avrupa Birliği’nde (AB) önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor.
Orbán, Donald Trump’ın seçim zaferinden çok önce kendisini Trump’ın en yakın müttefiki olarak konumlandırmıştı.
Avrupa Siyasi Topluluğu adı verilen Avrupa Forumu’nun 5. zirvesinde bir gazeteci, Orbán’a söz verdiği gibi Trump’ın zaferini şampanya kaldırarak kutlayıp kutlamayacağını sordu.
Berliner Zeitung gazetesinin aktardığına göre Orbán ise esprili bir yanıtla, “İyi bir votka stoğumuz var,” dedi. Zirveden sonra yaptığı basın açıklamasında Orbán, beklenmedik bir şekilde göç konusunu ön plana çıkardı.
Orbán’ın açıklamaları şöyle:
“Merhaba, değerli bayanlar ve baylar!
Bu, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun 5. toplantısıydı ve Macaristan’ın en büyük diplomatik etkinliğiydi: 42 devlet ve hükümet başkanı, Avrupa kurumlarının liderleri, Avrupa Konseyi, NATO Genel Sekreteri ve AGİT temsilcileri katıldı.
Bugün burada ele aldığımız durumu zorlu, karmaşık ve tehlikeli olarak nitelendirebiliriz. Avrupa’daki barış, istikrar ve refah tehdit altında.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş üçüncü yılında devam ediyor, Orta Doğu alevler içinde ve çatışmaların tırmanma tehlikesi var. Kuzey Afrika’da istikrarı bozan çatışmalar mevcut, yasa dışı göç sürekli bir sorun olarak karşımızda ve şimdiye kadar görülmemiş bir zirveye yaklaşıyor.
Ayrıca, dünya ekonomisi, Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş ölçekte bloklaşmalar ve parçalanmalar yaşıyor. Bizler buraya toplandık, zira bu tehditlere karşı tek başımıza değil, birlikte daha iyi yanıt verebileceğimize inanıyoruz.
Şahsi değerlendirmem, hiçbirimizin zaman kaybetme lüksüne sahip olmadığını, tarihin açıkça hızlandığını hissettiğimiz yönünde. ABD seçimleriyle bir dönem kapandı, dünya değişecek ve bu beklediğimizden daha hızlı olacak. Gündemde büyük, devasa sorular var: Savaş mı barış mı, göç mü savunma mı, bloklaşma mı bağlantısızlık mı, bağımlılık mı yoksa Avrupa egemenliği mi?
Bildiğiniz üzere, burada yapılan toplantı bir istişareydi; yani resmi kararlar almadık. Şu anda size bilgi verirken, pek çok farklı görüşün ortaya konduğu bu görüşmenin özetini paylaşıyorum.
Fakat mutabakata varılan noktalar hakkında konuşabilirim. ABD seçimlerinin sonucuna yanıt vermemiz gerektiği konusunda fikir birliği vardı. Bizi büyük değişimlerin beklediğini bilmeli ve biz de buna göre harekete geçmeliyiz. Avrupa’da en kısa zamanda barış sağlanması gerektiği konusunda da hemfikirdik.
Gelecekte Avrupa’nın kendi barışı ve güvenliği için daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği ve daha açık konuşmak gerekirse, yalnızca Amerikalıların bizi koruyacağını bekleyemeyeceğimiz konusunda da mutabık kaldık.
Ayrıca, Avrupa’nın önümüzdeki dönemde geleceğimizi belirleyecek müzakerelerde ve süreçlerde önemli bir aktör olarak kalması gerektiği konusunda da mutabakat sağlandı. Bu müzakereler Avrupa’nın kaderini etkileyecek; yakında böyle görüşmeler olacak ve Avrupa, daha sonra alınacak kararları etkileyebilmek için orada gerekli ağırlığıyla temsil edilmelidir.”