Avrupa
Volkswagen Çinli rakiplerinin Avrupa’daki fazla üretim hatlarını devralmasına sıcak bakıyor

Volkswagen, düşen talep ve artan rekabet ile boğuşurken, Çinli otomobil üreticilerinin Avrupa’daki fazla üretim hatlarını devralmasına izin vermeye açık.
Audi ve VW’nin yöneticileri Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada, Avrupa’daki etkilerini genişletmek isteyen Çinli elektrikli araç üreticileriyle ortaklık kurmanın, bölgedeki azalan satışlarla baş etmek için bir seçenek olduğunu söylediler.
Audi’nin CEO’su Gernot Döllner, “Elbette bu düşünülebilir,” dedi. Böyle bir hamlenin “bu rakiplerin giriş bariyerini düşüreceğini” savunan Döllner, “Ben serbest ticarete inanıyorum,” diye ekledi.
Audi, Çin’de yerel tüketicilere hitap eden elektrikli araçlar üretmek için MG üreticisi SAIC ile ortaklık kurmuştu. Döllner, Çinli markaların da Avrupa’da yeniden yaratmaya çalışabilecekleri bir işbirliği türü olduğunu söyledi.
VW markasının finans müdürü David Powels da ayrı bir röportajda, Çinli otomobil üreticilerinin şirketin Almanya’daki tesislerinde atıl üretim hatlarını devralması fikrini göz ardı etmedi.
Powels, “Herhangi bir ortakla herhangi bir konuda görüşmeye açığız. Dinamik bir dünyada tüm seçenekleri açık tutmak zorundasınız,” ifadelerini kullandı.
Yorumlar, Avrupa’nın eski otomobil üreticilerinin, BYD gibi Çinli markaların hem Pekin’den gelen sübvansiyonların hem de daha düşük maliyet tabanının yardımıyla teknolojik olarak daha gelişmiş araçlar ürettiği bir segment olan elektrikli araçlara geçmek için yarıştığı bir dönemde geldi.
On yıllar boyunca Çin, VW’nin en kârlı pazarıydı fakat son beş yılda, hızla büyüyen bataryalı araç pazarındaki zayıf konumu nedeniyle amiral gemisi markasının pazar payı neredeyse yarı yarıya azaldı.
Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi, beş yıl öncesine kıyasla geçen yıl 2 milyon daha az otomobilin satıldığı kendi bölgesindeki daralan otomotiv pazarından da ağır darbe aldı. Geçtiğimiz ay VW, Almanya genelindeki üretim kapasitesini azaltmak için işçilerle bir anlaşmaya vardı ve ülkedeki en az üç fabrikanın kapatılmasını içeren daha sert bir plandan kaçındı.
Alman otomobil üreticisi, üretim hatlarının kapatılmasının, grubun satışlarının hacim olarak yaklaşık yarısını oluşturan VW markasının yıllık kapasitesini 2030 yılına kadar yaklaşık 1,5 milyon otomobilden yaklaşık 730.000 otomobile düşüreceği anlamına geldiğini söyledi.
Pandemi sırasında VW’nin düşük talep nedeniyle gece vardiyalarını iptal etmeye başlamasıyla birlikte fazla kapasite artmaya başladı ve marka 2024 yılında Almanya’da yaklaşık 900.000 otomobil üretti.
VW’nin fabrikaları, kalan kapasite için mücadele etmek üzere açıklanmayan yeni verimlilik hedeflerine ulaşmak zorunda kalacak ve bu hedefleri karşılayamayanlar, satışa çıkarılmayı da içerebilecek “alternatif kullanım” için değerlendirilecek.
Bazı Çinli otomobil üreticileri Avrupa’daki fazla üretim kapasitesini kullanmayı AB’deki varlıklarını artırmanın bir yolu olarak görüyor. Örneğin Stellantis, Çinli startup Leapmotor’un yüzde 20 hissesini alarak bir ortak girişim aracılığıyla Leapmotor otomobillerini Çin dışında üretme ve satma hakkını elde etti.
Leapmotor satışları Avrupa’da artarsa, Stellantis kendi fabrikalarında daha fazla yedek kapasite kullanabilir ve siyasi açıdan tartışmalı fabrika kapatmalarından kaçınabilir.
Döllner, Audi’nin AB’nin Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara uyguladığı yüksek gümrük vergilerine de karşı olduğunu ve korumacı önlemlerin sonuçta kendi pozisyonuna zarar vereceğini söyledi.
Çin, Çinli olmayan pek çok otomobil üreticisi için önemli bir pazar olmaya devam ederken, Audi de dahil olmak üzere pek çok şirket ülkede araç üretiyor ve daha sonra bunları Avrupa’ya geri ithal ediyor.
Döllner, “Gümrük tarifeleri [rekabeti] sadece bir süreliğine engelleyecek ve size yanlış bir güvenlik [hissi] verecektir. Ayak uydurmak zorundayız,” diye ekledi.