Alman gazetesi WELT’te Carolina Drüten imzalı makalede, ülkedeki gurbetçi Türklerin Almanya siyasetine ilişkin yeni eğilimleri masaya yatırılıyor.
“Almanya’daki Türk toplumunun bir kısmının yerleşik siyasete sırtını döndüğüne dair bazı işaretler var,” diyen WELT, Almanya için Alternatif (AfD) ile yeni kurulan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olduğu öne sürülen DAVA partisinin Türkleri cezbedebileceğini ileri sürüyor.
Örneğin muhabirin konuştuğu Alman vatandaşlığı almış Türk kökenli biri, on yıllar boyunca SPD’ye oy verdiğini, yakın zamanda Angela Merkel’i beğendiğini ama şu anda kendini ‘politik olarak evsiz’ hissettiğini söylüyor ve ‘belki AfD’ye oy vereceğini’ söylüyor.
“Alman-Türklerin bir kısmı kendilerini siyasi merkezden uzaklaştırıyor mu?” diye soran WELT, ‘etrafa bakıldığında bazı Türklerin artık AfD’ye karşı görünmediğinin fark edileceğini’ vurguluyor.
Çiftçilere destek verilmemesi, Filistin meselesindeki Alman tutumu, Ukrayna’ya yapılan yardım ve çifte vatandaşlık sorununun çözülmemesi gibi meseleler Türkiye kökenli seçmenlerde öfke uyandıran başlıklar arasında yer alıyor.
WELT’in görüştüğü Alman-Türk seçmenler, yeni kurulan DAVA’yı da takip ediyor. Yahya isimli Türkiye kökenli bir Alman vatandaşı, yeni partinin Almanya’daki Müslüman karşıtı ırkçılıkla mücadele etmek istemesinin iyi bir şey olduğunu düşünüyor ve partinin Erdoğan’a destek veren üst düzey yöneticilerini de seviyor. Yahya, son seçimlerde, protesto etmek için sadece oy pusulasının üzerini çizmiş.
SPD ve Yeşiller’e oy veren Türk seçmen ‘sağa kayıyor’
Oysa yakın zamana kadar Türkiye kökenli seçmenlerin oy verme davranışı daha farklıydı. Essen’deki Türkiye Araştırmaları ve Entegrasyon Araştırmaları Merkezi Başkanı Hacı Halil Uslucan, “Almanya’daki Türk kökenli seçmenler uzun süre sol liberal partileri tercih etti,” diyor. Özellikle SPD ve Yeşiller Türkler arasında çok popülerdi. “Türkiye’de sağ, Almanya’da sol,” diyen Uslucan, geleneksel seçmen tercihini böyle özetliyor.
Birkaç yıl önce, Türk kökenli ‘seçmenlerin sağa kaydığını’ belirten WELT, bir zamanlar Türkiye’nin AB’ye katılımı için kampanya yürüten SPD’nin, ‘Ankara’nın otoriter gidişatını’ sert bir dille eleştirmeye başlamasının Türk topluluktaki birçok kişi tarafından hoş karşılanmadığını öne sürüyor.
Buna ek olarak, Uslucan’ın ‘çevrenin farklılaşması’ dediği şey de gerçekleşti. Buna göre Alman-Türkler artık ‘öncelikle klasik işçiler’ değil ve Sosyal Demokratlar da artık sıradan insanın partisi değil.
WELT, CDU’nun son zamanlarda bu eğilimden yararlandığını yazıyor. CDU’ya bağlı partiye bağlı Konrad Adenauer Vakfı tarafından yapılan ve Türk kökenli göçmenlerle (Almanya’da oy kullanmalarına izin verilip verilmediğine bakılmaksızın) görüşülen çalışmalarda, Türklerin 2015’te sadece yüzde 17’sinin CDU veya CSU’ya oy verdiği, 2019’da ise bu oranın yüzde 53’e yükseldiği tespit ediliyor. SPD söz konusu olduğunda ise tam tersi bir eğilim gözlemleniyor.
‘Türk kökenli insanlar AfD’ye oy vermek istiyor’
Araştırmacılar Achim Goerres ve Dennis C. Spies tarafından yapılan temsili bir araştırma, 2017 Federal Meclis seçimlerinde Alman-Türk AfD seçmenlerinin oranının sıfıra yakın olduğunu tahmin ediyor. Şu anda bu grupta partiye yönelik mevcut sempati üzerine herhangi bir çalışma yok.
CDU’lu Federal Meclis üyesi Serap Güler, Türk seçmenlerdeki AfD ilgisi hakkında benzer gözlemleri aktarıyor. Türk misafir işçi bir ailenin çocuğu olarak, seçim bölgesinin bulunduğu Kuzey Ren-Vestfalya’da büyüyen Güler, “Duisburg-Marxloh’da Türk kökenli insanlar bana AfD’ye oy vereceklerini söyleyip duruyorlar,” diyor. Bu bölge, göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden biri olarak biliniyor.
Daha ilginci, buradaki göçmenlerin AfD’ye oy vermek istemelerinin nedeni, federal hükümetin ‘liberal göç politikası.’ Yerleşik göçmenlerin genellikle yeni göçe karşı çıktıkları araştırmalarda uzun zamandır gösterilen bir fenomen.
AfD’lilerin, göçmen kökenli Alman vatandaşlarının da geri gönderilmesinin tartışıldığı bir toplantıya katıldıklarını ortaya çıkması üzerine başlayan tartışma hakkındaki görüşleri de sorulan bir Türk göçmen, bunların ‘dedikodu’ olduğunu düşünüyor ve partinin bu tür projeleri gerçekten uygulayacağına inanmıyor.
Öte yandan Türk kökenli Almanlar arasında oy kullanmayanların oranı yüksek. Alman Entegrasyon ve Göç Uzmanlar Konseyine göre, 2021 Federal Meclis seçimlerine yalnızca yaklaşık yüzde 62’si katılırken, göçmen geçmişi olmayan seçmenlerin oranı yaklaşık yüzde 88’di.