AB ülkeleri Çarşamba günü göç paketinin son parçası üzerinde anlaşmaya vardı.
İtalya’nın kritik desteğini kazanmaya yönelik bir taviz olarak, metnin Salı gecesi dolaşıma sokulan ve POLITICO tarafından görülen versiyonunda, Almanya’nın sivil toplum kuruluşlarının kurtarma misyonları konusunda tercih ettiği bir referans çıkarıldı.
AB ülkeleri Çarşamba sabahı anlaşmayı onaylarken Polonya ve Macaristan karşı oy kullandı, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya ise çekimser kaldı.
Bu adım, yaklaşık 10 yıldır başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerin ardından AB’nin iltica kurallarında reform konusunda bir anlaşmaya varmasının önünü açıyor.
Artan göçmen akınlarını yöneten bir cephe ülkesi olarak İtalya’nın desteği, sığınma talebinde bulunan insan sayısında artışla karşı karşıya kalan AB sınır ülkeleri üzerindeki baskıyı kaldırmaya yönelik tedbirleri detaylandıran ve ‘kriz yönetmeliği’ olarak adlandırılan anlaşmanın önündeki engelin kaldırılması için çok önemliydi.
Toplantıda İtalya’nın sağcı hükümeti, Almanya’nın da katılması için önerilen, denizdeki göçmenleri kurtarmak için STK misyonlarının rolünü daha fazla destekleyen dile karşı çıkmıştı.
Metnin Salı gecesi yayınlanan versiyonunda, İtalya’nın endişelerini yatıştırmak için sembolik bir hamleyle, STK kurtarma misyonlarından bahseden iki ifadeden biri çıkarıldı. İç meseleleri tartışmak üzere isimlerinin açıklanmasını istemeyen üç diplomata göre, Çarşamba günü AB büyükelçileri tarafından kabul edilen yeni metinde STK’larla ilgili kalan dil sertleştirildi.
Üç diplomat bu hamleyi Alman Yeşiller için bir yenilgi, İtalyan hükümeti için ise bir zafer olarak nitelendirdi. Diplomatlardan biri, Almanya’nın Avrupa Parlamentosu’nun ilerleyen müzakerelerde ‘STK kurtarma misyonları’ lehine dili eski haline getireceğine güvendiğini öne sürdü.
Fakat dördüncü bir diplomat değişiklikleri küçümseyerek, “Pratikte geçen haftaki metne kıyasla hiçbir şey değişmedi,” dedi.
‘Devlet dışı aktörler’ ile birlikte Belarus ve Rusya suçlanıyor
AB bakanları dün yeni kriz yönetimi yasasına ilişkin tutumlarını belirlerken, STK’lar gibi ‘devlet dışı aktörleri’ artan göç seviyelerine neden olma konusunda Rusya ve Belarus’la eşit olarak sınıflandırmayı kabul etti.
Euractiv’in aktardığına göre, Kriz Yönetimi Yönetmeliği konusunda 4 Ekim Çarşamba günü bakanlar tarafından kabul edilen metin, ‘devlet dışı aktörler’ ile Rusya ve Belarus gibi üçüncü ülkeleri, AB üyesi olmayan devletlerin ‘Birliği ve üye devletleri istikrarsızlaştırmak’ amacıyla göçü teşvik ettiği ve kolaylaştırdığı bir model olan ‘araçsallaştırma’ olarak bilinen sürecin potansiyel nedenleri olarak tanımlıyor.
Araçsallaştırma, AB mevzuatına göre, Rusya ve Belarus gibi AB üyesi olmayan ülkelerin, 2022 yılında ‘Belarus ve Fas tarafından kullanılan bir taktikle’, kısa bir süre içinde çok sayıda insanın AB sınırlarına gelmesini teşvik ettiği ve kolaylaştırdığı durumları tanımlıyor.
İtalya ‘işgücü açığı’ için göçmenleri istiyor
Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki İtalyan hükümeti, bir yandan düzensiz göç akımlarını durdurmak için Avrupa çapında çözümler ararken, diğer yandan da işgücü piyasasındaki boşlukları doldurmak üzere göçmen getirilmesini öngören geniş kapsamlı bir kararname yayınladı.
Meloni hükümeti, Küba’dan doktorlar, Hindistan’dan hemşireler ve Kırgızistan’dan çiftçiler gibi göçmenleri, düşük de olsa daha iyi ücretler sunan ve vasıflı olanlar da dahil olmak üzere işçilere ihtiyaç duyan çeşitli işgücü piyasası sektörlerindeki boşlukları doldurmak için arıyor.
Gelen göçmenlerin büyük bir kısmı vasıfsız olduğu için esas mesele eğitim, fakat hükümet bu meseleyi es geçmiş görünüyor. Roma bunun yerine şirketlere tam yetki vermeye karar verdi, fakat şirketler sadece işçi talep edebilecek, halihazırda İtalya’da bulunan ‘göçmen havuzundan’ seçim yapamayacak.
Tarım ve hizmet sektöründe göçmen emeği olmazsa olmaz
Temmuz ayında Meloni hükümeti, ‘insan kaçakçılığını’ ve ‘düzensiz göçmenlerin sömürülmesini’ önlemek, işgücü piyasası ihtiyaçlarını gidermek ve yabancı işçilerin yerel topluluklara daha iyi entegre edilmesini sağlamak amacıyla 82.705 AB dışı ‘düzenli göçmenin’ ve 44.000 mevsimlik işçinin girişine izin veren göç akışlarına ilişkin bir kararname kabul etmişti.
İtalya’da evde bakım sektörü, tarım, turizm ve sağlık hizmetleri alanında çalışacak göçmen işgücüne ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapılıyor.
Bu yılın başlarında Tarım Bakanı Francesco Lollobrigida, İtalya’da 300.000 ila 500.000 arasında iş imkanı olacağını ve hükümetin yasal göçü başlatacağını açıklamıştı. Bakan ayrıca, İtalya’ya entegrasyonu kolaylaştırmak amacıyla göçmenlerin geldikleri ülkelerde mesleki eğitimin yanı sıra kültürel, değerler ve dil eğitiminin de başlatılarak göç kanallarının ‘seçici’ bir şekilde açılması gerektiğini söylemişti.
ISTAT ve ISMU verilerine dayanan bir ISPI çalışmasına göre, son on yılda İtalya’ya yaklaşık bir milyon kişi geldi, fakat İtalya’daki yabancı nüfus sabit kaldı çünkü göçmenlerin çoğu, genellikle aileleriyle yeniden bir araya geldikleri ve daha kolay iş buldukları diğer ülkelere gidiyor.