Çevirmenin notu: Aşağıda çevirisini verdiğimiz makalenin yazarı, Eski ABD Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Jason Furman’dır. ABD’deki enflasyonun göreli düşüşünün nedenlerini inceleyen Furman, yalnızca ‘köpüğün’ ortadan kaybolduğunu ve düşüşün tahmin edilebilir olduğunu öne sürüyor. Furman’a göre çekirdek enflasyon, manşet enflasyona göre daha güvenilir bir göstergedir ve özellikle Ukrayna savaşı ile birlikte zirve yapan enerji fiyatlarının süreç içerisinde düştüğü göz önüne alındığında, enflasyonun da düşmeye başlaması kaçınılmazdır. Parasal sıkılaşma ve işgücü piyasasındaki gevşeme de dezenflasyonist ortama ‘katkıda’ bulunmuştur. Bununla birlikte, ana faktör, enflasyona katıda bulunan ‘geçici’ unsurların eski yerlerine geri dönmeleridir. Yazara göre, Fed faiz gündemine bir de bu açıdan yaklaşmalıdır.
ABD’de enflasyon neden düşüyor?
Jason Furman
Project Syndicate
14 Ağustos 2023
Analiz nasıl yapılırsa yapılsın, sonuç aynıdır: geçtiğimiz yıl enflasyonda yaşanan düşüş, büyük ölçüde enflasyonist baskının geçici kaynaklarının ortadan kaldırılmasının öngörülebilir (ve tahmin edilen) bir sonucudur. Sonuçta standart ekonomik modeller işe yarıyor gibi görünüyor.
ABD’de enflasyon sadece bir yıl içinde yaklaşık %9’luk zirve noktasından sadece %3’e düşmüştür. Standart ekonomik modeller böylesine hızlı bir dezenflasyonun ancak işsizlikte büyük bir artışla mümkün olabileceğini öne sürmektedir. Fakat işsizlik oranı tüm dönem boyunca yaklaşık 50 yılın en düşük seviyesinde sabit kalmıştır. Ekonomistlerin modellerimizi çöpe atıp baştan başlamaları mı gerekiyor?
Hiçbir makroekonomik teori mükemmel değildir ve alçakgönüllülük her zaman gereklidir, fakat verilere daha yakından bakıldığında bunun aşırı bir tepki olacağı anlaşılmaktadır. Yeni başlayanlar için, temel enflasyon sadece yaklaşık bir yüzde puan düşmüştür; manşet enflasyondaki yüzde altı puanlık düşüşten çok daha az. Dahası, bu durum işgücü piyasaları –genel olarak bakıldığında– önemli ölçüde gevşemiş olsa da, işsizliğin artması yerine yeni iş ilanlarının azalmasıyla nispeten ılımlı bir şekilde gerçekleşmiştir.
Temel enflasyon, işgücü piyasasındaki sıkılığın değişmemesi durumunda geçerli olacak enflasyon oranıdır. Bu kavramı tanımlamak ölçmekten daha kolaydır, fakat bir dizi gösterge, seviyesine ilişkin makul tahminler formüle etmemize yardımcı olabilir. Haziran 2022’de manşet enflasyon oranı %9 ile zirve yaptığında, benim kabaca tahminim enflasyonun temelinin %4-4,5 civarında olduğu yönündeydi; yani işgücü piyasalarında herhangi bir zayıflama olmaması durumunda enflasyon oranının yaklaşık yarı yarıya düşmesi beklenebilirdi. Başkaları farklı tahminlerde bulunmuş olsa da, hiçbir güvenilir ekonomist enflasyonun %9 veya üzerinde kalmasını beklemiyordu.
Bu rakam nereden geliyor? Neredeyse tüm ekonomistlerin enflasyonun daha doğru bir resmini elde etmek için yaptığı en temel ayarlama, değişken gıda ve enerji bileşenlerini çıkarmak ve böylece çekirdek enflasyon olarak adlandırılan enflasyonu hesaplamaktır. 2022’de enflasyondaki artış büyük ölçüde Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinin gıda ve enerji fiyatlarında yol açtığı artıştan kaynaklandı. Hiç kimsenin bu tür ani artışların tekrarlanmasını beklemeyeceği göz önüne alındığında, çekirdek enflasyon genellikle gelecekteki enflasyonun manşet orandan daha iyi bir tahmincisidir.
Geçen yıl çekirdek enflasyon %5 civarında gerçekleşmişti. Fakat bu bile o zamanki mevcut bilgilere göre çekirdek enflasyona ilişkin çok yüksek bir tahmindi. Herhangi bir ayda, kuş gribi, ikinci el araç kıtlığı veya jet yakıtı fiyatlarındaki artışlar gibi birçok diğer değişken ve geçici faktör çekirdek enflasyonu bile etkileyebilir.
Gürültüyü kesmenin bir yolu ücret artışına ne olduğuna bakmaktır, çünkü zaman içinde ücret artışı ve enflasyon yakından bağlantılıdır. 2022 yılının ortalarında, genel ücret artış hızı yaklaşık %4’lük enflasyonla tutarlıydı. Verilerin bütünü beni %4-4,5 tahminime götürdü.
Bugün çekirdek enflasyon oranı nedir? Eğer sadece fiyatlara baksaydınız, bunun yaklaşık %3 olduğunu düşünürdünüz. Fakat ücretlerdeki artış hızı %3,5-4 enflasyonla daha uyumludur. Her şey bir arada düşünüldüğünde, çekirdek enflasyonun %3-3,5 aralığında olduğunu varsaymak makul görünmektedir. Bunun, düşen enerji fiyatlarının geçici olarak düşürdüğü son manşet enflasyondan daha yüksek olduğunu unutmayın.
Enerji fiyatlarındaki bu dengelenme ve düşüş, enflasyonun ana eğilimindeki yüzde bir puanlık düşüşe katkıda bulunan başlıca unsurlardan biri olmuştur. Daha zayıf işgücü piyasalarının da bir rol oynayıp oynamadığı, kanıtlar daha bulanık ve ölçülmesi daha zor olduğu için daha az nettir, fakat cevap evet gibi görünmektedir.
İşgücü piyasalarının sıkılığı sadece işsizlik oranına bakılarak değerlendirilemez. Açık pozisyon sayısı da çok önemlidir. ABD’de açık pozisyon sayısı Mart 2022’de 12 milyona –ya da her işsiz için iki açık pozisyona– ulaştı.
O zamandan bu yana, işsizlik oranı sabit kalsa bile bu rakam düştü: bugün, her işsiz işçi için sadece 1,6 açık pozisyon var. İşgücü piyasalarındaki bu kusursuz gevşemenin sonucu –ki pandemik işgücü piyasası kaymalarının sonsuza kadar süreceğini beklemek için hiçbir neden olmadığı düşünüldüğünde bu bir sürpriz değildi– daha yavaş ücret ve fiyat artışı oldu.
Mali desteğin azalması ve para politikasının sıkılaştırılması da muhtemelen toplam talebi kısıtlayarak enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe katkıda bulunmuştur. Son bir yıldaki agresif parasal sıkılaştırma da uzun vadeli enflasyon beklentilerini sabit tutarak enflasyonun ana eğiliminin zaman içinde düşmesine yardımcı olmuştur. Diğer faktörler de düşüşe katkıda bulunmuş olabilir.
Analiz nasıl yapılırsa yapılsın, sonuç aynıdır: geçtiğimiz yıl enflasyondaki düşüş büyük ölçüde enflasyonist baskının geçici kaynaklarının ortadan kaldırılmasının öngörülebilir (ve tahmin edilen) sonucudur. İşgücü piyasalarındaki ılımlı gevşeme enflasyonda bir miktar ilave düşüş sağlamıştır.
Ne yazık ki bu maliyetsiz dezenflasyonun daha ne kadar devam edebileceği belli değil. Ve aslında bugün geçici faktörlerin birçoğu enflasyonu körüklemekten ziyade hafifletiyor gibi görünmektedir. Eğer enflasyon acısız bir şekilde %2’ye düşerse, bunu kutlamalı ve standart ekonomik modellerle ilgili daha ciddi bir vicdan muhasebesine girişmeliyiz. Fakat düşmezse, ABD Merkez Bankasının enflasyonu kabul edilebilir bir aralığa indirmek için daha da ileri gitmeye hazır olması gerekecektir.